Her zaman geç kalkardım ve yine yatarken bu rutinin devam edeceğini zannediyordum...
Bir ses benim yatağımdan fırlamama sebep oldu, saat erkendi ilk kez güneşin doğuşuyla uyanmıştım ve bu doğuş aslında yeni hayatımın doğuşunada sebep olacaktı...
Sesin sebebini merak ediyordum pencereye yöneldim ve perdeyi araladım küçük odam sanki devasa bir ışık kaynağıyla aydınlandı, ışık o kadar kuvetliydiki gözlerimi açmakta zorlanıyordum, zorlanmama rağmen gözlerimi araladım ve çocukluğumun geçtiği iki tepenin arasında görkemli ve oldukça büyük bir ışık topu gördüm sanki bu ışık beni çağırıyordu korkmama rağmen bu çağrıya kulak verip hızlıca merdivenlerden aşağı indim çıkış kapısına geldiğimde içimdeki korku dahada artmıştı ama merakım bu korku duygusunu bastırabilecek kadar büyüktü aslında merak duygusunun beni ele geçirmeside ilginçti çünkü ben bu kadar meraklı bir insan değildim ama şu an sadece o ateşe varma duygusuyla yanıyordum sonunda kapıyı açıtım ve dışarı çıktım hâla o ateş topuna gitmekte teredüt etsemde sanki ayaklarımı başkası kordine edermiş gibi tepelere doğru hızlı adımlar atmaya başladım. Tepelere yaklaşırken ışık şiddetinin artması gerekirken ışık şiddetini gitgide kaybediyordu, ve sonunda çağrının merkezine ulaştım.Artık merakimi cezbeden sorularim cevap bulmuştu;ama yeni sorularla karşı karşıyaydım...