Mona her söylediğiyle beni büyülüyor ve hayretler içerisinde bırakmayı başarıyordu. Mona'nın söyledikleri her ne kadar akıl ve mantık çerçevemi zorluyor olsada söylediklerinin büyüsüyle onun ağzından çıkan her kelimeye kanıtsız, inanıp güveniyordum. Ben hislerimden çok akıl ve mantığıyla hareket eden bir insan olsamda, mona'nın bundan sonra söyleyeceklerini merak ediyordum. Çünkü mona sanki bana doğru bildiğim yanlışlarımı gösteriyordu Bu yüzden mona'nın söyleyeceklerine devam etmesi için ona bir soru daha yöneltim,"ama mona güneş çok sıcak ve kovurucu bir canlı güneşte nasıl yaşayabilir?" Dedim. Mona gülümsemeye devam ederek bu sorumuda yanıtladı" hayır siz insanlar öyle zannediyorsunuz, aslında güneşe o ısı ve ışığı sağlayan bir kalkan, bu kalkan içindekileri koruyan dışındakilerede ısı ve ışık sağlayan bir hayat kaynağı." Mona'nın her söylediği benim ağzımı hayreten açık bırakıyordu. Gizli bir sandıktan çıkan hazine gibiydiyi ve benim ilgimi ve merakımı gittikçe daha fazla cezbediyordu. Bu duyduklarımı daha önceleri mona'dan değilde başkasından duymuş olsaydım katiyen inanmazdım ama mona'da apayrı birşeyler vardı. Onun söyledikleri her nekadar yılardır bize anlatılan bilimsel gerçeklere aykırı olsada ona kayıtsız şartsız inanıyordum ve oda bana inanıp güveniyordu, bunu sözleriyle belirtmesede bakışları bunu anlatmak için yetiyordu. Mona'nın hiç susmasını istemiyordum. Sözleriyle beni mestediyordu, olanları çok merak ediyordum bu yüzden mona'ya"mona lütfen anlatmaya devam et"dedim ve mona kaldığı yerden devam etti...
"Ama kalkan gitgide zayıflıyor, kalkanın yok olması an meselesi ve eğer kalkan yok olursa bu hem sizin hemde bizim kıyametimiz olur" dedi. Şaşırmıştım"bizim derken kimlerden bahsediyorsun"dedim. "Güneşin koruyucuları olan ırkımdan bahsadiyorum "dedi ve ekledi." Biz bundan milyonlarca yıl önce çok güçlü bir kavimdik kralımız, kraliçemiz ve sonradan aramıza katılan onların küçük kızları prenses arya, bizim mutluluğumuzu katlamıştı." Bunları anlatırken eski günlere duyduğu özlemi yüzünden okuyabiliyordum, ona yardım etmemi istiyordu ve ona yardım etmemem için olanları iyi anlamam gerektiğini biliyordu bu sebeple elinde tutuğu kolyeyi havaya kaldırıp bana gösterdi ve devam etti." Bu kolye güneşin en kıymetli parçasını barındırıyor bu sebeple ona güneşin kalbi adı verildi, güneşin en değerli parçasını barındırdığından bunu ancak kraliçemiz yada onun soyundan gelen birisi takabilir işte bu yüzden dünyadayım, kolyenin sahibini bulmak için ama eğer kolye zamanında sahibine ulaşamazsa güneş belkide bizler için birdaha hiç doğmayabilir..."