Bölüm 3

39 3 0
                                    

1 hafta sonra

Sabah annemin bana bağırmasıyla kalktım " Elfin uyan kız ben kime diyorum Poyraz bekliyo Pınarla çabuk hazırlan" " oooffff sabah sabah bune yaaa gitmicem okula bugün"
"Elfin delirdin heralde hadi kalk" diyen Pınara " kızım ne güzel baş başa git poyraz' la okula rahat bırakın beni keyfim yok " dedim bir hafta geçmişti abim gideli değişen tek şey abimin yokluğu ve hayatıma bir tescilli kalasın dahil olmasıydı başka bir şey yoktu sabahları okula poyrazla gidiyoruz okulda hiç yanımızdan ayrılmıyo Selim abi Caner abi Kemal abi ise iş çıkışları uğruyorlar çay içip istediğimiz bir şey varmı diye sorup gidiyorlardı bazen Eren abi ablamla gelip sonra gidiyodu Emre abi ise yani kalas ise hiç görmemiştim maç gününde beri annemse her gün aradığını ve ikigüne bir uğradığını söyledi tabi ben mahalledeki veletlerle poyraz ' la maç yaparken içim de değişik bir his vardı .

"Elfin daldın yine kuzu " diyen pınara göz devirip yataktan çıkıtım bunlardan kurtuluş yoktu banyoya gidip rutin işlerimi halletim odama girip okul formamı giydim pınar ne kadar etek giymemi istesede ben hayır diyordum zaten o giyince Caner abi sinirden kuduruyordu ben giysem abim diri diri gömerdi zaten istemiyorum da zaten etek giymeyi odadan çıkıp kahvaltı masasına oturdum suratı asık şekilde " günaydın" dedim Poyraz
"Sonodo gönoyon konko " kahvaltı bittikten sonra annemle babamı öpüp "görüşürüz " dedim annem arkamdan " Elfin akşam erken gel Bade teyzenleri yemeğe çağırdım geçen sefer babanın işi yüzünden gidememiştik okul çıkışı oyalanma kuzum pazara gidip alış veriş yapıcaz " diyen anneme göz devirip " tamam " dedim içim birden kıpır kıpır oldu ne yani Emre abimgil geliyo diyemi yok canım yine saçmalamaya başladım ben Poyraz ve Pınar yanımda hareketli konuşuyorlardı bense çevrim dışı yüzü asık şekilde hayattan bezmiş tavırlarla yürüyodum bu bir haftada hep ders çalışıp biraz maç yapıp birazda salıncakta sallanarak geçirmiştim pınar fazla konuşmuyorum diye çoook kızıyordu.

Yolun karşısında bana gülen bir adet yontulmamış bir kalas gördüm Pınar direk bana imalı imalı bakış attı bense hiç umursamadım ama Emre abiyi görür görmez istemeden gülümsedim yanına gittiğimizde pınara ve poyraza " siz gidin benim bücürle işim var " dedi bense ona dik dik baktım ne işi bu şimdi onlar yanımızdan gidince " ne işi Emre abi?" diye sordum
O ise bana elindeki telefonu uzattı ne yani ne bu şimdi" abin seni aramış telefonun kapalıymış sabahtan beğri  beynimi sevdi bende elfini bulur seninle konuştururum dedim ve şimdi seni bekliyo bücür " dedi bana uzattığı telefon çalmaya başlamıştı dün şarzım bitmişti takmaya üşenmiştim hemen hapörlere verip cevap verdim.

" efendim yakışıklım "

" nerdesin sen elfin neden telefonlarıma cevap vermiyosun"

" abicim dün şarzım bitmişti bende şarza takmaya üşendim sabah biraz şarz ettim ama açmadım telefonu"

"lan ne demek üşendim bir daha o telefonun şarzı bitmicek elfin "
" tamam abicim"

"Nasılsın güzelim okul nasıl?"

" iyiyim abicim okulda iyi ders çalışıp duruyorum sen nasılsın abicim çevren arkadaşların varmı "

" iyiyim güzelim arkadaşım var iyi anlaşıyoruz sen merak etme"

" abicim ne tür bir arkadaş bu"

" hmm güzelim arkadaşlarımın hepsi erkek"

" ohhhh "

" noldu kız sen beni mi kıskandın "

" tabikide kıskanırım hem herkes aykut Koçak' ı hak etmez edemez aslın da benim abimi kimse hak edemez de neyse "

KALASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin