Herkese merhaba,
Nasılsınız güzellerim?
Çok ama çok büyük bir hastalık atlattığım için geç kaldım. Umarım beni affedersiniz.
NOT: Artık bir oy sayısı verdiğim anda ne kadar hızlı tamamlanırsa o kadar hızlı bölüm gelecek. Her şey sizin elinizde. Ben Varoluşun Hissi yazmak için sizi bekliyor olacağım.
Yeni bölüm 780 oy aldığında gelecek.
İyi okumalar.
Önceki bölümden...
Tam kapının oradan geçeceğimiz anda Demir beni önüne çekti ve güvenli bir şekilde koruması altına aldı. Siyahlı adam bizim için bir adım yana doğru kayarken Çağın'a tekrar bakışlarımı çevirdim ve o anda bana baktığını gördüm. Buz mavileri iyi olduğumdan emin olmak için bana kilitlenmişti ve onu orada bırakmak istememiştim. Tek başına olmasını istemiyordum bu yüzden Demir'in bedenimi çekiştirmesine rağmen zor da olsa durdum.
Bu duraksamam yüzünden Çağın'ın gözlerindeki tedirginlik akan kıvılcımlar parladı ve kafasını hayır anlamında hafifçe salladı. Ben de onun gibi kafamı sallarken sadece gözlerine baktım. Onu şu anda bırakmazdım. Yanında olmalıydım.
"Bence küçük bayan gitmek için kendini hazır hissetmiyor."
Siyahlar içindeki adamın sesi eğlenmek istiyor gibiydi ve bu durumdan delicesine zevk alıyordu.
"Hayır, gidiyorlar Elias." diye karşılık verdi Çağın.
Elias.
Demek adı buydu. Ne anlama geldiğini bilmesem de onun karanlığına yaraşır bir isim gibiydi. Siyah gözleri, gözlerimin üstünde mürekkep kalıntılarını bırakırken yavaşça bana doğru döndü. Aramızdaki mesafe bir anda sıfırlandı ve ince uzun parmakları elime tutundu. Buz gibi olan ellerin bu cüreti beni şaşkınlığa uğratmıştı ve konuşamayacak sadece ona bakmaya devam etmiştim.
Ellerime değen dudağının hissi yüzünden midem bulanırken nefesi usulca yüzümü yaladı. Ağır erkeksi kokusu burun deliklerime doldu ve yüzümdeki ifadesizlik ile sadece ona bakmaya devam etti. Bana nasıl bu kadar yakın durmayı başardığını anlayamasam da Elias'ın söylediği cümle ile bu gecenin daha yeni başladığını kabullenmiştim.
"Merhaba Ada, seninle tanışmayı uzun zamandır bekliyordum."
------------------------------
29.BÖLÜM- KAYIP
Korkuyordu.
Küçük kız delicesine korkuyordu.
Evinde sığınak olarak kullandığı küçük dolabı onu koruyamıyordu. Oynamayı sevdiği odası artık eskisi gibi güzel anıların olduğu bir yer değildi. Daha karanlıktı. Yatağının altında veya dolabında saklandığını düşündüğü canavarlardan daha korkunçtu. Sırf bu yüzden giysilerini dışarı yatağının altında saklamış ve dolabında yaşamaya başlamıştı.
Artık başka bir canavardan korkan bedeni, hayalindeki canavarlara sığınmasını sağlamıştı. Daha korkunç olan canavarı gördükçe, hayallerindekiler daha dost canlısı gelmişti.
Gerçek canavarı hatırladıkça titreyen bedenini durduramayan küçük kız dışarıdan gelen adım seslerini duyuyordu. Ona yaklaştığını ve bedeninde açılan yaraları düşünmeden ona tekrar saldıracağını bilen canavardan korunmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varoluşun Hissi
Teen Fiction"Ruhumu cezalandır güzel adam. Bedenimin hisleri tatmasını sağla. Bir Anka kuşu misali, Önce usulca yakmaya başla beni, Daha sonra küllerimin içinde boğ bedenimi. Ruhumu cezalandır hisli adam. Hak ettiğim tüm günahların bedeli, Bedenimin üzerine usu...