Ben geldim.
Nasılsınız?Sizi çok özledim. Yaşadığım rahatsızlıktan dolayı geç kaldım, umarım bana küsmemişsinizdir çünkü bomba bir bölüm sizi bekliyor. Bu arada sınırı hemen doldurdunuz bu yüzden daha zor bir sayı getirmek istedim. Sonuçta sınırları zorlamak bizim işimiz.
Yeni bölüm 280 oy alınca gelecek :)
Son olarakta bu bölüm benim en vefakar okuyucuma gelsin. Şeymo, seni çok seviyorum. Her kitabımda bana ilgini eksik etmedin umarım her zaman senin gibi minnoş vefakar okuyuculara sahip olurum kuzum.
Bölüm Şarkısı: Ariana Grande- Dangerous Woman
Multimedia: Çağın Gürsoy- Ada Solmaz
İyi okumalar...
Müziğin ritmi ile her bir vuruşum uyum içindeydi. Terden sırılsıklam kalmış bedenim yorulmadan devam ederken uzun zamandır böyle bir çözüme sahip olamadığım için rahatlamıştım. Öfkem veya içimde barınan her bir duygu yumruklarım ve tekmelerim ile ortaya çıkıyordu.
Yıllardır yaşadığım adaletsizlik olgusundan mı yoksa bu kum torbasını babam olarak düşündüğümden mi bilmiyorum ama bu rahatlama uzun zamandır sahip olduğum tek rahatlıktı. Örgülü saçlarım sanki banyo yapmış gibi bir hal alırken beyaz kulaklıklarımın verdiği ritim ile zaman kavramını unutur hale gelmiştim.
Son iki gündür sadece spor salonuna geliyor ve durmadan kum torbası yumrukluyordum. Hocanın öğrettiği hareketler sayesinde kaslarım gelişmeye başlarken sınavlarım ve hayatın her stresini atmayı başarmıştım. En yakın zamanda bulacağım bir iş sayesinde de kendi evime taşınırsam hayatım istediğim raya girmiş olacaktı.
Kimseye muhtaç olmayacaktım ve kendi kararlarım ile hareket edecektim.
Bunun hissi ile daha da sert bir şekilde yumruklarımı geçirirken omzuma değen bir kol ile durdum. Nefes alışverişlerim göğsümü hızlımı bir şekilde kaldırıp indirirken yerdeki su dolu şişeden dudaklarıma birkaç damla döktüm. Daha devam etmeyi düşünüyordum ve dalağımın şişmemesi gerekiyordu.
"Kime bu kadar öfkelendin?"
Demir'in alay edici sesi ile omuz silktim. Üzerindeki beyaz kolsuz tişörtü benimki gibi terden sırılsıklam olmuşken çevredeki sözde spor yapan birçok kız ona bakıyordu.
Aç bakışlar ve avlanılması beklenen bir ceylan gibi.
Tabi ceylan olarak düşündüğüm kişinin aslında kurt olması hikayeyi tam bir ironi haline sokuyordu. İlişkilerde kızlar her zaman gücün kendi ellerinde olduğuna inanıyordu aslında tam tersine sahip olduklarını asla kabullenemiyorlardı. Erkekler sadece onlara müsamaha gösterip kendi istedikleri düşünceler için uygun yol yapıyorlardı. Kızlar isteklerinin kabul olduğunu görüp o tatmin ile erkeğin aslında kendi yoluna soktuğunu bilmeden o yola giriyorlardı.
İşte günümüz ilişkileri bu kadar basitti.
Asla sahip olmayacağım bu ilişkileri bilmek çevremin verdiği bir getiriydi. Korkum ve sırların o acı ağırlığı yüzünden yıllardır insanları gözlemliyordum. Aşk acısı, ilişkiler, ihanetler, dünyada sözde var olan adalet kavramı hepsinin gerçekte ne olduğunu zamanla kavramıştım.
"Ben gitmeyi düşünüyorum, sen gelecek misin?" Demir'in yorgun düşmüş yeşil gözlerine bakıp hayır anlamında kafamı salladım. Daha atmam gereken enerjiyi atamamıştım. En az bir saat daha kalmam gerekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varoluşun Hissi
Novela Juvenil"Ruhumu cezalandır güzel adam. Bedenimin hisleri tatmasını sağla. Bir Anka kuşu misali, Önce usulca yakmaya başla beni, Daha sonra küllerimin içinde boğ bedenimi. Ruhumu cezalandır hisli adam. Hak ettiğim tüm günahların bedeli, Bedenimin üzerine usu...