Melankoli.

27.2K 987 105
                                    

Herkese merhaba,

Nasılsınız güzellerim?

Sizin ilginizi çekecek bir haber ile buraya geldim ve  yepyeni bir hikayeyi sizlerle tanıştırmak için bu bölümü yayınlıyorum.

Varoluşun Hissi ve İmkânsız okuyucuları bilirler. Ben hikayelerimde bağlantılar kurmayı ve okuyucuları daha da heyecanlandırmayı çok seven bir yazarım. 

İmkânsız'ın Bora Sayan'ı, Varoluşun Hissi'nin Enes Erdem'i, Efe Aksoy'u, Ece Aksoy'u ve hiç tanışmadığınız Arden Aksoy'u görmek istiyorsanız, Melankoli sizleri bekliyor.

Ayrıca Varoluşun Hissi'nin yeni bölümünü bekleyenler içinde ufak bir duyurum var. Bölüm neredeyse hazır ve 36.Bölüm- Kjaerlighet'in oyları 720'ye tamamlandığı anda size bölümü atacağım. 

Sadece emeklerimin karşılığı için bir yıldıza basmayı sizden istediğimi lütfen unutmayın güzellerim.

Hazırsanız başlayalım!

Melankoli'ye şimdiden hoşgeldiniz.

İyi okumalar.


1.BÖLÜM- AURORA.

Melankoli.

Günümüzde yaygın olarak kişinin az hareketli ve normalden daha heyecansız bir hayat tarzını sürdürdüğü depresyondan kaynaklanan bir duygudurum bozukluğu anlamında kullanılır.

Peki benim için melankoli ne demekti?

Klinik vakalara bakıldığı zaman melankoli 30 yaşından sonra görülen bir akıl hastalığı olarak geçiyordu. Peki o zaman ben nasıl bu duruma düşmüştüm? Annemin zorla götürdüğü tüm doktorlar bana melankoli teşhisi koyuyorlardı ve artık ben de kendimin böyle olduğuna inanıyordum.

Sonuçta hastalığın tüm özellikleri bana uyuyordu.

1)Kişi başlangıçta mizah ve karakter değişikliğine uğrar. Hassaslaşır, çabuk duygulanır, ağlar, kolay heyecanlanır, sinirlenir.

Babamın talihsiz ve beklenmedik vefatından sonra durup dururken duygu değişimleri yaşamaya başlamıştım. Hiçbir şekilde ne hissettiğimi bilemiyor ve yaşadığım anıların belirli bir anlamı olmadan duygularımı yönetmesine izin veriyordum.

2)Karamsardır, karar vermekte zorluk çeker. İntelektüel (ani karar verme) kapasitesi azalır.

Hayatımla ilgili hiçbir karar verememeye başladım. Geçirdiğim krizler sayesinde ya uyutuluyor ya da annemin karar verdiği şekilde bir bitki gibi hayatımı yaşamaya başladım. Tabi bu olayda üçüncüğü özelliği tetikleyen yegane olay oldu.

3)Hareket ve davranışlarında yavaşlama olur. İşinde zorlanmalar ve başarısızlıklar görülür.

Olmayan hayatım sayesinde artık yaşama dair bir sevincim kalmamıştı. Sadece yatağımın içinde kıvrılıp öylece duruyordum. Odamın belirli kesimlerini hafızama kazıyor ve hiçbir şeyi düşünmeden bir boşlukta yaşıyordum. Tabi bunlar bedenime ruhuma verilen zararın sadece küçük bir kısmıydı.

Bir bitki olarak devam ettiğim hayatımda bunlara ek olarak baş ağrısı, hazımsızlık, gaz, kabızlık, titremeler ilave olabiliyor. Uyku ve iştahım kayboluyordu. Saplantı (obsesyon) ve korkular yaşıyor ve babamın yanına aynı zamanda annemin ve ikiz olan abim ve ablamın gideceği endişesini yaşıyordum. Bu şanssız dünyada yalnız kalma düşüncesinin tedirginliğiyle güvensizlik ortaya çıkıyor ve kaybedebileceğim insanları azaltmak için kimseyle konuşmamaya başlama ortaya çıkıyordu.

Varoluşun HissiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin