Takıntı-3

36 2 2
                                    

Üzerime atlayan poppy ile yerimde sıçradım. O şeytanın kızı diye tanımlanan poppy değil. Bu benim kedim poppy. Çok şirin bir kedi.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle poppyi ısırmayı bir kenara bırakarak telefonumu açtım. Beni bir gruba eklemişlerdi. Sınıf grubu. Kendimi yataktan atarak gruba girdim ve kendimi gruptan çıkarttım. Sınıfı sevmiyorum. Aslına bakarsanız sevdiğim sayılı kişiler var.

Tekrar telefonumu alarak sevgilime yazmaya başladım.

Bilinmeyen numara: Selam bebek. Ben kelebek.

Rüzgar: Sana bir şey söyleyeceğim.

Bilinmeyen numara: sorun nedir bebek?

Rüzgar: Senin sevgin yalanmış.

Rüzgar: Ben yalanmamış istiyorum. Afsjdşsmxknskdnsjfalcüksnx

Bilinmeyen numara: Çok komik amk malı.

Görüldü atmasıyla göz devirerek yerden kalktım ve dolabımın üzerindeki siyah valizi alarak birkaç kıyafet koydum ve odamdan çıkarak kapının önüne bıraktım.

Bu sefer Mutfağa  girdim. Dolaptan mısır gevreği ve salatalık çıkarttım. Salatalıkları bir kaseye doldurduktan sonra üzerine mısır gevreği döktüm. Birde süt. Ayağıma survivordaymış gibi tırmanan poppye göz devirdim.

Dolaptan puding çıkartarak bir kaseye koydum. Ayağımı yalayan poppye yüzümü buruşturarak döndüm."şeker gibi olduğumu biliyorum ama beni yalama"
Ya kaşar gibiysen? Sonuçta kediler kaşar sever. SUS LAN AMK KELİ!

Odama çıkarak üzerime kıyafet giydim. Ne bekliyordunuz? Çuval geçirmemi falanmı?

Aynanın karşısına geçerek lacivert saçlarımı ev topuzu yaptım. Şirin oldu bence. Piercingimi düzelttim. Kaşımda piercing vardı. Kapıdan gelen korna sesiyle irkildim. Odamın penceresinden baktım ve bizim tontiş Sabri abiyi gördüm. Kendisi okulun servis şoförüdür. Ve beni çok sever. Yani ben onu çok seviyorum.  Beni sevmeyenin götü yansın.

Zaten annemle babamı beş yaşındayken sevmeyi bıraktım. Aslında onlar beni bıraktı. Neyse anlatamayacağım. Üşendim.

Odamdan inerek alt kata gelmiştimki aklıma poppy geldi kaseye koyduğum pudingi alarak yere koydum. Evet kedim puding yiyor.

Yaptığım karışımı yiyemeyeceğim aklıma kelince üzüntüyle ona bakmadım tabikide. Yedim. Ne yani o kadar hazırladım.

Kapıya ilerleyip tam çıkacakken aklıma poppy geldi. Lan ben bu kediyi evde nasıl bırakırım? Of layarak geri döndüm ve onu kucağıma aldım.
Sonra kucağımda kedi elimde valiz ile kapıdan çıkarak kilitledim.

Bahçeye geldiğimde kediyi bıraksrak gitmesi için ayağımla arkasından itikledim. Zaten kedi benim kedim de değil. Yan komşunun. Çaldım.

Bakışlar bana dönerken göz devirerek yerime ilerlemiştim ki. Birisinin oraya oturduğunu gördüm. Hadi ama kızlarla uğraşamam. Zaten açım. Seni çiğ çiğ yerim.

"Uza"
Kız bana bakarak göz devirdi. Neden bunlarla uğraşmak zorundayım. Yerim şoförün koltuğuna sırt sırta verilmiş bir yer. Ve ben burayı çok seviyorum. Çünkü herkesi dikizliyorum.

Valizimi kenara koydum.

Şansıma kız Rüzgarın sevgilisiydi. Şansıma sıçayım.

Tam elimi kaldırmıştım ki birisinin elimi tutmasıyla hareket edememiştim. Elime değidiği yer ısınıyordu. Yanıyorum. Çok sıcak. Açın lan camları.

Bakışlarım ona dönmüştü. Yakındık.

Her anne güzel çocuk doğurur ama benim kaynanam biraz abartmış

Beni azarlayacağını düşünürken kolumdan çekerek kendi oturduğu yerin yan tarafına oturttu. Giderek valizimi alarak geri gelerek yerine oturdu. Valizi kenara koydu

"Niye beni tuttun ki? Ne güzel yumruğu geçirecektim suratına." sırıttı"yapabileceğini biliyorum"

Araba yola çıkmıştı. Çok geçmeden ayaklarıma ağrı girmeye başladı. Hiperaktifim ben. Yerimde kıpırdandım. Yok olmadı. Ayaklarımı salladım yok buda olmadı.

Oflayarak Rüzgara döndüm ve koltuğun üzerinde bağdaş kurdum. O da bana döndü."kurt mu var?"
Sırıttım.

Saçlarının önleri uzundu. Aklıma gelen şeyle kafamdaki tokayı çıkartarak saçlarımın omuzlarıma dökülmesini sağladım. Ellerimle onun saçını palmiye ağacı şekline getirdim. Saçları çok yumuşaktı. Bileğimdeki tokayla saçını bağladım. O hala bana tip tip bakarken saçından kopardığım bir tel saçı ona gösterdim.

"Saçlarından bir tel aldım. Haberin var mı yar yaar?"

Bir elimdeki saça birde suratıma baktıktan sonra üzüntüyle konuştu.
"Neresinden kopradın yağğ beğn kaç senediğr saçlarığmla uğraşıyoruuğmm."

Yaptığı şey ile kahkahalara boğulmuştuk.

------------

Sitemle kulaklığımı çözmeye devam ettim. "

Kulaklığı çözene kadar yolun yarısına geldik."

diye mırıldandım. Oda benden bıkmış olacakki elimden kulaklığı çekti ve bir çırpıda çözerek bana geri uzattı. Mutlulukka sırıtarak"eyvallah" dedim.

Gerçekten bazen düşünüyorum. Ben kızmıyım?

Kulaklığı telefonuma takarak bir tanesine kendi kulağıma diğerini isi ona uzattım. Tebessüm ederk aldı ve kulağına taktı.

Rastgele bir şarkı seçerek açtım ve telefonu kapatarak ortamıza koydum ve gözlerimi yumdum. Kendimce sırıtmaya başladım. Platonik olduğum  kişi şuan yanımda benim kulaklığımda benim telefonumla beraber müzik dinliyorduk. Benden mutlusu olamaz..

Yanağıma giren parmakla yerimde sıçradım.

Sağıma döndüğümde Rüzgarın bana dönmüş sol kolunu omzuma koyarak çenesini koluna dayamış ve parmağını gamzeme soktuğunu gördüm. Bana işkence ediyorsun.

Nefes nereden alınıyordu?

"Sakin ol. Kalp atışlarını buradan duyabiliyorum."
Dudağı mı kemirerek  derin bir nefes aldım.

TakıntıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin