Takıntı

Takıntı-4

Gözlerimi açtığımda kafam Rüzgar'ın omzunda onun kafası benim kafamın üzerindeydi. kafamı azıcık kaldırarak yüzüne baktım. Biraz uzun olan saçları yüzünün önüne düşmüştü, o en çirkin haliyle bile güzeldi. Bana 'kusursuzu tanımla', deseydiniz eğer. Hiç şüphesiz onu gösterirdim. O benim için şu hayattaki en güzel şeydi. Zaten şu hayatta sahip olabildiğim tek şey 'sevmek'.

Anonim olarak mesaj atmadığımı düşünerek telefonumu açtım ve mesajlar kısmına girerek mesajımı yazdım.

Bilinmeyen Numara: Bana aşık olman tahmini kaç gün sürer?

Bilinmeyen Numara: Ben seni çok severken, sen neden hala bana aşık değilsin?

telefonumun bildirim sesini kapatarak cebime koydum. Kafamı kaldırınca Rüzgar'ın başı omzuma düşmüştü. telefonumu çıkarttım ve bende başımı onun başının üzerine yasladım. İfşa alarak mutlulukla telefonumu geri yerine koydum. Şuanda benden mutlusu yoktur değil mi?

Ben onu zilerken kafasını kaldırdı. Niye uyanıyorsun lanet pislik. Gözlerimi devirerek Sabri abiye baktım.

"Sabri abi! ne kadar yol var daha?" Sabri abi aynadan bana baktı, sonra konuştu. "En fazla yarım saat Azrail." dedi ve büyük bir kahkaha attı. umutsuzlukla ona baktım."Sende mi be Sabri usta?" dedim. Umutsuz vakayım. Bunu dememle daha fazla gülmüştü. Ona 'komik mi' bakışlarımı yollayınca zorda olsa kendisini durdurdu.

Göz devirerek dizlerimin üstünde koltuğa çıkıp arkaya döndüm. Arkamda Nur vardı. Bana bir iki dakika baktı. Bende ona baktım. Sonra kahkaha attık. Rüzgar'da benim durduğum gibi durdu" 'internette iki kız bakıştıktan sonra kahkaha atıyorsa kaçın' yazıyordu. Kaçmama gerek var mı?" Sırıtarak ona döndüm. Fark ettim ki hala kafasında benim tokam vardı. Bunu görünce daha fazla gülmüştüm. Nur benim neye güldüğümü anlayınca oda gülmeye başladı.

Rüzgar hala bize anlamaz bakışlar atıyordu."Ahahahaha. Toka. ahhahaahh." diyebilmiştim sadece. biraz daha bana tip tip baktı ve elini saçına attı. saçının bağlı olduğunu fark edince oda güldü. Tokayı saçından çekti ve bileğine takarak gülümsemesini daha da büyüttü. Yavaş yavaş gülmem solarken en son tebessüm ile onun gülüşünü izliyordum. Onun güzel gülüşünü de görmüştüm ya harbi artık dünyanın en mutlu kızı bendim.

Rüzgar'ın da gülüşü soldu ve sadece tebessümü kaldı. Birbirimize bakıyorduk.  Şu mükemmel an tarihe geçsin. Birbirimize ilk defa bu kadar uzun süre bakışmamızın yıl dönümünü kutlayacağım.

Ortamıza giren bir el ile bakışmamız bölünmüştü. Nura döndüm ve 'o elini al götüne sok' bakışlarımı attım. Oda bakışımı anladı ve usulca yerine çöktü. Nur'un yanında oturan kız yani Eda araya girdi. He bir sen eksiktin! Kızda şey tipi var. Şey. işte hani var ya barışçıl olurlar yok evrene mesaj falan. Hani etrafına pozitif enerji yayıyorsun diyen tipler.-Anlatamayan benim dramım, adlarını bilen varsa şuraya yazsın->

"Siz sevgili falan mısınız? Heyecan yaptım. Cidden düşünsenize, BİZ. "ne? sevgili mi? Yok canım. Pff" derken GÜM!

Koltuktan düşen bir ben! ayaklarım koltukta geri kalan vücudum ise yerde. Sikeyim böyle heyecanı.

KENARDAKİ KÜÇÜK YILDIZA BASMAYI UNUTMAYIN. DİĞER BÖLÜM YAKINDA YAYINDA!