Y/N: Uzunca bir bölüm. Silip tekrar tekrar düzenlediğim yerleri var. Yazım hataları varsa affınıza sığınıyorum. İyi okumalar Grimsiler...
Aptal bir kısır döngüydü bu.
Kimse bu döngünün bir parçası olduğunun farkında değildi.
Bu döngüde yalnız bana yer yoktu.Ben hissetmiyordum ve insanlar kemiğime dayanmış bıçağı daha derine saplamakta kararlıydı.
Annemin çalışma odasından çıktım.
Ve çıktığımdan beri bulunduğum koridorun aşırı gösterişli halısına bakıyordum.Yarın babam geliyordu.
Peki ben ne yapacaktım.
Karşılama?
Hoşgeldin partisi?Hayır asla!
Tabiki yarın orada bulunacaktım. Ama onların kızı olarak değil, bunu istemiyordum.
Tüm dünya bana sırt çevirmiş olsa bile babamı benden önce davetlilerin göreceğini kaldıramıyordum.
Bu gereksiz bir şekilde büyük olan evde odama doğru ilerledim.
Direkt annemin odasına çıktığım için hala kütüphaneden geldiğim gibiydim.
Çantam elimde gün boyu giydiğim kıyafetler üzerimdeydi.
Üzerimdekilerden bir an önce kurtulmak istiyordum.Zihnim o kadar doluydu ki kendimi bir yıl öncesindeki gibi kafamın içindeki sesleri ilk duyduğum zamandaki gibi hissediyordum.
Ancak sesler gelmiyordu ve ben o hastane odasında değildim.Odama girdiğimde bir duş almanın iyi olabileceğini düşündüm. Kirlerden arınmalıydı vücudum.
Her ne kadar kesiklerim yenilerini ister gibi kaşınsalarda bugünlük erteleyecektim.
Niçin?
Bunun bir önemi yoktu. Kendime açıklama yapmak zorunda değildim.Bugün ki intihar planımı farklı kurgulayacaktım.
Çantamdan ve üzerimdeki fazlalıklardan kurtuldum.
Yatağımın sağında kalan pencereyi açıp içeriye sonbahar serinliğinin dolmasına izin verdim.
Odamdaki banyoya yönelip küvete soğuğa yakın ılık suyu ayarladım. Banyo dolabındaki temizlik ürünlerinden limon çiçekli olanları seçip mermerin üzerine yerleştirdim.
Odama geri dönüp giyecek temiz bir şeyleri de ayarladığımda duş almamı engelleyecek birşey kalmamıştı.Duş süremi uzun tutmayı istiyordum.
Yarın kesiklerimi kapatmam gerekecekti. Bana ait olan hiçbir şeyi saklamak istemiyordum.
Ben tüm eksik yanlarını keserek tamamlıyordum. Ruhumun ihtiyacı olan herşeyi kanımla dolduruyordum.
Benim seçeneğim en acılı olandı.
Banyoya gidip kendimi suyun içine bıraktım. Limon çiçekli jelden suya döküp köpük oluşmasını sağladım.
Dizlerimi kendime çekip başımı dizlerime yasladım.Su her hücreme işlerken limon kokusu ortamı yumuşatıyordu.
Suyun bulanık görüntüsü zihnimi anımsatıyordu.
Tam olarak neler barındırdığını göstermiyordu.Yavaş bir şekilde hareket ediyordum, bu zamanda asılı kalmak ister gibi...
Kendi köşemde çürümek ister gibi.Başımı dizlerimden kaldırıp arkamdaki soğuk fayansa yasladım.
Gözlerimi sıkıca yumup. Kafamdaki sesleri dinlemeye başladım.
Herşey babamla ilgiliydi.
Gelişini kutlayacaktık.
Öyle mi?
Mutlu olmalıydım. En azından öyle görünmeliydim.Çünkü benden istenen mutlu olmam değil mutlu görünmemdi.
'Alçin Leya, babasının gelişine sevinmeliydi!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİMSİ
Mystère / ThrillerAnlamını hatırlamak dahi istemediğim bir isme sahiptim. Bir de mühürlerim. Canımın ölümünü izlemem ölüme sevdalanmama sebep olmuştu. Kanlı bedenim hep kıyafet olmuştu ruhuma. Zihnimde salt acıdan başka birşey hissedemezken çıkagelen tarifsiz d...