III

807 77 19
                                    

BÖLÜM ADI: 'YENİ YUVA'

🎈

"Baba!" Çığlık atarak tabutlara doğru koşmamla yengem kolumdan tuttu. "Bırak! Anne!" Yengemin elinden kurtulmaya çalışırken amcamın sesini duydum. "Kızı götür." Yengem çekiştirirken arkamda kalan annem ve babama baktım. Hıçkırıklarım daha çok artmıştı. Yengemi ittirmeye çalıştım. "Baba!" Çığlıklarım çoğalırken yengem beni götürmeye başlamıştı bile. "Yenge lütfen." Ağlayan yüzüme baktı, onunda gözleri dolmuştu gözlerini benden ayırarak. "Üzgünüm."

"Son kez lütfen."

Durmuştu kolumu bıraktı gülümsemeye çalıştı. "Vedalaş onlarla güzelim." Göz yaşlarımı ellerimin tersleriyle sildim. Cenaze namazana başlanmadan önce tabutlara ilerlemeye başlamıştım. Şeyma ve Baran'ın yanından geçerken onların bakışları altında tabutlarına ilerledim.

İlk önce annemin tabutuna ilerlerken kimseden çıt bile çıkmıyordu. Bacaklarım titremeye başladı. Tabutuna sarıldım. "Lütfen kalk." Fısıldadım. "Kıştayız, sen soğuktan nefret edersin." Tabut sanki kaçacakmış gibi daha çok sarıldım. "Hadi ama." Acıyla mırıldandım. "Sana bir daha sarılamayacak mıyım?" Ağlamaya devam ettim. "Annem." Sanki cevap verecekmiş gibi bir süre bekledim. Acı gerçekle bir kez daha yüzleştim. "Meloşum bana emanet anne, sen merak etme." Annemin tabutundan ayrıldım. Kolumdan birinin tutmasıyla ona baktım. Amcam bana sert bir şekilde bakarak. "Hadi artık."

"Daha babamla vedalaşmadım."

"Senin saçmalıklarınla uğraşamayacağım."

"Saçmalık?" Acıyla güldüm. "Benim ailem öldü!"

"Bırak vedalaşsın onlarla." Yengem kocasını çekiştirerek götürdü. Ağır adımlarla annemin yanında ki tabuta ilerlemeye başladım. Dudaklarım titrerken derin nefes aldım. Elimi tabutun üzerine koydum. "Lütfen rüya olsun." Fısıldayarak, bana bakan insanlara gözlerimde gezdirdim. Tekrar bakışlarım tabuta düştü. "Erdem bey." Güldüm. "Bu sefer susan sizsiniz ve ben bol bol konuşuyorum." Kahkaha attım. "Baba." Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. "Sizi şimdiden özledim." Tabuta eğildim. "Efendim duyamadım?" Saçlarımı çekiştirdim. "Sanırım deliriyorum."

Tabuttan bir adım geriledim, son kez annemi ve babamın tabutlarına baktım. Birisi sanki kalbimi ayağının altında eziyordu. İnsanların arasından kaldırım taşında tek başına oturarak ağlayan kardeşime ilerledim. Beni gördüğünde ayağa kalktı. Bana doğru koşmaya başladı. Eğilerek kollarımı açtım. Sıkıca sarıldı. Sanki ben kaçacakmışım gibi bir süre bırakmadı. Ağlaması bitmişti ve onun yerine iç çekişleri bırakmıştı. "Abla, onlar gitti değil mi?" Sessizce kafamı salladım.

"Gökyüzüne gittiler değil mi?" Kafamı salladım. "Peki ikiside melek mi oldu?" Onu tekrardan onayladım. "Onları tekrar görecek miyiz?"

"Elbette." Benden ayrıldı. Mavi gözlerinde ki pırıltılar yoktu. Bana üzgün bir şekilde bakıyordu iç çektim. "Annem melek kıyafeti giymiş midir?" Gülümsemeye çalıştım. "Kim bilir."

Ben eğilerek ona bakarken, o arkama ilerledi ve biranda sırtıma atladı. Ellerimle bacaklarına sıkıca tutarak kalktım. "Abla?"

"Söyle Meloşum?"

"Uçak banyoya kalksın mı?"

"Kalksın." Koşmaya başladım. O ise kollarını açmıştı, tek fark eskiden gülerek bağırıyordu. Şimdi ise ağlayarak. "Anne, baba!"

...

"Onları istemiyorum!" Diye bağırdı teyzem. Melodi daha çok sokuldu bana. Salondan gelen bağırışmalara kulaklarımı tıkamak istiyordum. Amcamda ona eşlik ederek bağırırken derin nefes aldım. "Benim zaten bir çocuğum var! Onlara bakamam."

"Çocuğu varmış! Amcası olarak onlara sen sahip çıkmalısın." Teyzemin cümlesine amcam güldü. "Sende teyzesin, ikimizde sahiplenemediğimize göre! Yapılacak şey belli."

Yengeminde bağıran sesini duymamla Melodi'ye daha çok sarıldım. "Siz ne kadar iğrençsiniz! Elbette biz alacağız çocukları."

"Sen karışma." Amcam sinirle ona bağırdı. Şeyma diğer yatakta kulaklığıyla müzik dinlerken gözlerim bi an ona kaydı. Göz göze geldiğimizde kulaklığının tekini çıkarttı. "Ne bakıyorsun?" Onunla uğraşamayacak kadar halsizdim şu an bakışlarımı ondan çekerek Meloşumun saçına öpücük kondurdum. "Bize ne olacak?" Melodi bana ağlayarak bakarken gülümseyerek kulağına eğildim. "Büyük annemizi özledin değil mi?" Kafasını salladı. "Ona gideceğiz."

"Yurda gideceksiniz." Şeyma'nın cümlesiyle anında bakışlarımı ona çevirdim. "Ne?" Göz devirerek kulaklığını tamamen çıkararak alayla bize baktı. "Cidden babannemin yanına sizi göndereceğini düşünüyor musunuz? Babam öyle bir şey yapmaz. Sizden kurtulacak, yeni eviniz yetimhane."

Melodi korkarak bana biraz daha sokulduğunda düştü düşecek kafamı dik tutmaya çalıştım. "Onu korkutuyorsun kapa çeneni." Şeyma, Melodi'ye yan gözle bakarak omuz silkti. "Banane." Geri kulaklığını taktığında, Melodi'ye sarılarak. "Orası güzel bir yer."

Gözlerinde parıldamalar geçti. "Parkta var mı?" Gülümseyerek kafa salladım. Kafasını yana yatırarak güldü. "Peki ya ayımı götüre bilir miyim?" Yanağını kocaman öperek. "Elbette."

Biranda susunca baktığı yöne bakışlarımı yönelttim, yengem göz yaşlarını silerek gülümseyerek bize doğru ilerlemeye başladı. "Mısra tatlım biraz konuşabilir miyiz?" Melodi'ye öpücük attıktan sonra ayağa kalktım. Teyzem önden ben arkadan odadan çıktığımızda, odanın karşısında ki oturma odasına girdik. Kapıyı kapatarak dolan gözleriyle bana bakmaya başladı. Sırtımı dikleştirdim.

"Mısra hayatım, sizi göndericekler."

Yengem önümde çaresiz bir şekilde ağlarken, ağlama isteğimi bastırdım. Ağlama Mısra, hayır yapamazsın. Yumruk yaptığım elimden güç alarak sırıttım. "Sorun değil yenge, gerçekten mutlu olacağız." Yengem kendini bu cümlemden sonra arkasında ki koltuğa bıraktı. "Sen bana annenden emanetsin."

Bu cümlesi beni titretirken bakışlarımı donuk tutmayı başarabildim. Annem ve yengem çok yakın arkadaşlardı, bu arkadaşlık lisede başlamış. Annemin ölümüyle sona ermişti. Yengemin ağlaması iç çekişlere dönüştü. "Sizi her zaman ziyarete geleceğim."

Ama öyle olmadı.

...

"Sizden sonunda kurtuluyorum." Şeyma'nın iğrenç cümlesini takmamaya çalıştım. Yengem başını dik tutarak bana gülümsemişti. Amcamın tek dediği şey ise "Hadi inin artık." Arabadan ben önde Melodi arkada inerken, tam arabaya doğru bakacaktım ki ayak uçlarıma fırlatılan valizle Melodi'nin elinden tutarak geri çekildim.

Ve sonra araba sesi.

Melodi sıkıca elimden tutarken önümde ki yetimhaneye baktım. "Abla." Melodi'nin konuşmasıyla ona baktım. Kafasını kaldırdı korkan gözleriyle karşılaştım. "Burası yeni evimiz mi?" Kafa salladım.

Biranda durdu, gülerek bana bakmaya başladı. "Annemle babam burada mı?" Titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım. "Hayır Meloşum, dedim ya onlar." Elimle gökyüzünü göstererek. "Orada."

Melodi dudaklarını büzdü. "Onları özledim, gelsinler artık." Sessiz kaldığımda elimi bıraktı. Ellerini çırparak. "Biz gitsek ya?"

"Melodi..." Cümleyi toparlamak için biraz bekledim. "En kısa zamanda gideceğiz."

O gitmişti ama ben kalmıştım.

🎈


Mısra Derin ●Yeşil Serisi 0.5●Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin