Bölüm 3

133 61 53
                                    

Şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.
The cab - Lovesick Fool

Babamı özlediğim gerçeği kor bir ateş olarak yüreğime düşünce, bir an nefesim kesildi.

Soluklanmak için koltuğa oturdum, birkaç saniye beynim boş gibi etrafa bakınarak geçirdim.

Ani bir kararla evin çıkış kapısına ilerledim, kapıda bana ait ayakkabı olmadığı için çıplak ayaklarımla, açtığım kapıdan çıktım.

Evden tamamen soyutlanırken, dışarının ne kadar soğuk olduğunun farkına vardım.

Soğuk içime işlerken, üstümde sadece incecik bir bluz olmasına ve çıplak ayaklarıma saydırdım, kollarımı bedenime sardım.

Nereye gittiğimi bilmeden sadece yürüyordum. Çıplak ayaklarımdan dolayı taşları hissediyordum, ama herhangi bir acı yoktu ya soğuktan ayaklarım hissizleşmişti ya da bende gerçekten bir tuhaflık vardı.

Ağaçların arasından çıkıp bir tepeye geldiğimde, tahta bankları görüp oraya doğru adımladım.

Küçük bir tepelikteydim ve şehir ayaklarımın altında gibi görünüyordu, Güneş batıp günü Ay'a devrederken mükemmel bir görsel şölen oluşturmuştu.

2 gün öncesi yaşadığım şokla uçurumdan düşmüştüm ama nasıl oldu da ölmedin ve yabancı bir odada gözlerimi açtım hiç akıl erdiremiyorum.

Eskiden normal bir hayatım vardı, okula giderdim en yakın arkadaşım Su ile takılırdım. Annem ben beş yaşındayken ölmüştü. Annemin ölümünden çok etkilenen babam üzerime fazlasıyla düşmüştü.

Babamı odada kendini astığını gördüğümde , yüzüne fener tutulan tavşan gibi kaçmıştım. Nereye gittiğimi bilmeden koşmuştum. Ağlayamamıştım, üzülememiştim bile.

Şimdi bile üzülemiyordum ya da üzüntümü yaşayamıyordum bu saçma sapan bilinmedik yerde.

Aklımı kurcalayan o kadar soru varki, hangisine cevap arayacağımı bilmiyorum. Biraz daha düşünürsem aklımı yitirecek gibi hissediyorum.

Banktan yavaşça kalktım ve yine bilmediğim yollardan birine saptım. Karanlık ve sessiz yolda ürkerek yürürken bir yerlerden gelen gülme seslerine kulak kesilmiştim.

Ara sokak gibi görünen yere adımladım orta yaşlarda iki tane adam olduğunu gördüm.

Sarhoşlardı ve ne yaptıklarını bilmez bir şekilde şarkı söyleyip dans ediyorlardı.

Bir anda durdular bakışları öfkeye dönerken, bağırışmaya başladılar. Adamlardan biri elini kaldırıp ondan daha uzun ve yapılı adamı dokunmadan duvara yapıştırmıştı.

Uzun boyluysa ellerinden ateş çıkartıp adamın üzerine fırlattı. Adamın yanmaya başladığını görünce, dudaklarımın arasından bir şaşkınlık nidası döküldü.

Galiba biraz yüksek bir ses çıkmıştı ki, uzun boylu adam bakışlarını bana doğru çevirdi. Yüzüne pis bir gülümseme takınırken bana yaklaşmaya başladı yalpalayarak.

Arkamda hissettiğim bedenle korkarak oraya döndüm. Cesur'u görünce içimdeki panik duygusu biraz da olsa sönmüştü.

Bana doğru eğilip "Bugün sabah bana yaptığını ona da yap." dedi emreden bir sesle.

Adama bakarken yalpalaya yalpayala bana doğru geliyordu. Ona döndüm ve "Ben sana ne yaptığımı bilmiyorum." dedim

Umursamaz bir şekilde yüzüme baktı "Burada bekliyorum çok uzun sürmesin." dedi ciddi bir sesle.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BOŞLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin