Başımı kaldırdığımda arka koltukta yüzü gözükmeyen simsiyah birşey oturuyordu hareketsiz birşekilde öylece duruyordu adeta bir gölge gibi ben bu manzarayla karşılaşınca içimden şöyle dedim.
"Evet ALYSSA oyun şimdi başlıyor"
*******************
Başıma nelerin geleceğini az çok anlamaya başlamıştım, tabiiki sadece şu anlık olan kısmını. Bir an irkilerek olayın şokundan sıyrıldım ve o an aklıma gelen ilk şeyi yapmaya karar verdim . Hemen kendimi arabadan dışarı atarak çığlıklar içerisinde koşmaya başladım sanırım nefesimin yettiği yere kadar koşmayı planlıyordum . Koşarken bir yandanda arkama bakıyordum. Yaklaşık beş dakika kadar koştuktan sonra soluklanmak için yolun kenarında durdum biraz nefesim düzene girdikten sonra dönüp arkama bakmaya karar verdim ve döndüğümde yolda kimsenin olmadığını gördüm bomboş bir yol sadece ben... ağaçların rüzgarda sallanırken çıkardıkları o hışırtılı ses . Korkutucu şekilde sakin ...
Nerde olduğumu anlamak için biraz etrafıma bakındıktan sonra tekrar geldiğim yere dönmeye karar vermiştim . Yavaş ve sakin adımlar atarak yürümeye başladım . Bir iki adım attım yada atmadım sonrasında sağ tarafımda bulunan ormandan bir ses geldi bu tiz bir kız çocuğunun sesiydi ormana doğru biraz yaklaştım fakat ağaçlar sık olduğu ve çocuk çığlığı duyduğum için fazla yaklaşamamıştım . Ben bu sese odaklanmışken birden ses kesildi ve bana doğru koşan birisini duydum . Koşarken yerde bulunan kuru yapraklara bastıkça ürkütücü bir ses çıkıyordu . Yavaşça bir iki adım geriye doğru gittim . Kalp atışlarım tekrar hızlanlanmaya başlamıştı tam önümü dönüp kaçıcakken birden karşımda küçük bir kız çocuğu gördüm . Bu kabuslarımda gördüğüm kız çocuğunun tıpkısının aynısıydı. Bana sol tarafımda duran ormanı gösteriyordu gözlerinin akı ve göz bebeği simsiyahtı .
"Ne...ne diyosun ne var orda??"
Dedim korkmuş bir şekilde . Küçük kız bana birşeyler söyleyecekmiş gibi ağzını açtı. Ağzını açmasıyla kan boşalması bir olmuştu çenesine kadar kan boşalmıştı.
Bana tıslarcasına bir şeyler söylemeye başlamıştı."Orayaa gitt..git oraya"
Diye sürekli aynı cümleyi tekrarlıyordu . Bir an kafamı çevirip ormana bakmıştım . Görünürde hiç bir şey yoktu . Belki o ormana gidersem içimden bir ses bazı yapboz parçalarının yerine oturacağını söylüyordu . Yavaş ve küçük adımlarla ormanın içine doğru gitmeye başladım ormanın içine girip biraz yürüdükten sonra dönüp arkama bakmıştım fakat kız orda yoktu . Önüme tekrar dönüp yürümeye devam ettim . Ormanın içine doğru yürüdükçe sanki birileri kulağıma gitme diye fısıldıyordu fakat ben buna rağmen yürümeye devam ediyordum yürüdükçe içimdeki korku dahada artıyordu . Ormanın içinde ilerlerken ağaçların üzerinde çeşitli simgelerle karşılaşmaya başlamıştım değişik resimlerde vardı bunlar el ile oyulmuş şekillere benziyorlardı . Bu şekillere aldırış etmeden yoluma devam ettim . İlerledikçe ağaçlar dahada sıklaşıyordu sanki beni yutacakmış gibi . Biraz daha ilerledikten sonra ağaçların üstünde bulunan simgelerden birisi dikkatimi fazlasıyla çekmişti . İki melek kanadı ve etrafında farklı semboller... Onca şeklin arasında sadece bu sembol ilgimi çekmişti, sanki bu sembolü daha önce görmüş gibiydim . Ağacın etrafında bir kerelik tur attım ve başımı yukarıya doğru kaldırdım diğer tüm ağaçların yaprakları yeşilken bu ağacın yaprakları tamamen siyahtı tekrar aynı sembolün üzerine elimi uzattım ve dokundum . Sonrasında ise acı bir çığlık attım. Sembole elimi dokunduğumda elimi yakmıştı. Ağacın önünde yere oturup elime üflemeye başlamıştım . Acısı biraz dindikten sonra tekrar yürümeye başladım . Yürürken bir yandanda dönüp sürekli arkamda bıraktığım o ağaca bakıyordum . Yürümeye devam ederken burnuma iğrenç bir koku geldiğini fark ettim . O kadar iğrenç bir kokuyduki resmen kusmak üzereydim . Elimi ağzıma götürüp bir ağacın dibine eğildim ve öğürmeye başladım . Midem o kadar kötü olmuştuki dayananayıp içimdekilerin hepsini dışarı çıkarmıştım . Kafamı biraz yerden kaldırdım ve tutunduğum ağacın kenarında insan eline benzer bir el gördüm ağaca tutunmayı bırakarak biraz geri çekildim ve içimden umarım bu koku ondan gelmiyordur dedim . Elin bulunduğu yöne doğru ilerledim gördüklerim karşısında şok oldum Ormanın ortasında ağaçların oluşturduğu kocaman bir boşluk vardı ve bu çemberi oluşturan her ağaçtada cesetler asılıydı . Korkudan kalp atışlarımı bile duyabiliyordum gittikçe nefesim daralıyordu ve ben hala etrafımdaki cesetlere bakmaya devam ediyordum yavaşça az önce elini gördüğüm cesede doğru yaklaştım . Saçlarından yüzü gözükmüyordu bütün cesetler gibi bu ceset de çıplak derisi çürümeye yönlenmiş kırışık ve kararmıştı . Cesedin bazı kısımlarındada kanlar mevcuttu. Birden cesedi incelerken elinde bulunan bir iz ilgimi çekmişti bu iz az önce ağacın üzerinde gördüğüm izle aynıydı . Olanlara hiç anlam verememiştim önünde durduğum cesedin yanından ayrılarak diğer cesetlere doğru yöneldim sırasıyla cesetlere bakmaya başlamıştım ve bütün cesetlerin ellerinde aynı ize rastlamıştım . Ben cesetlere iyice dalmışken arkamdan bir çift ayak sesi duymuştum yaprakların hışırttıları bu şeyin ayak seslerini gizleyemimişti hemen arkamı dönüp dikkatimi dağıtan bu ayak seslerine baknaya başladım fakat kimsecikler ortalıklarda gözükmüyordu . Tam kafamı çevirecekken bütün cesetlerin içinden bir kadın cesedinin saçlarının açıldığının ve yüzünün ortaya çıktığının farkına vardım . Daha önce hiç bir cesedin yüzüne dikkatle bakmamıştım. Kadın cesedinin yanına yaklaşarak ona bakmak istemiştim . Her adımda içime daha çok korku siniyordu . Cesedin yanına geldiğimde bu kişinin annem olduğunu olduğunu gördüm . Çığlık atarak geriye doğru çekildim ve iki elimide başımın yanlarına koyarak ağlamaya başladım .