Her ne kadar başarılı bir öğrenci olsam da okul gerçekten işkence sabahın 7'sinde kalkmak ne ya!Bir süre odamdaki duvarları inceleyip biraz da hayatı sorguladıktan sonra nihayet kalkmayı başardım.Zümrüt yeşili gömleğimi siyah deri eteğimi ve siyah spor ayakkabılarımı giydikten sonra okula başladığımdan beri boşaltmaya üşendiğim için sürekli onu kullandığım çantamı ve telefonumu alıp rutin kahvaltımı ederek yine rutin olacağını düşündüğüm günümün geri kalanı hakkında yakınmaktan kendimi alamadım.Okula adımımı attığım an gelen o uykumu bastırarak adım atmaya çalıştım. Ama ne hacet uyku bu bastırılır mı? Öğretmen sınıfa elinde bir takım kağıtlarla girdi.Biz okulun ilk haftası hiçbir şey yapmayacağımızı bildiğimiz için kağıtlara korkuyla bakarken hoca anlamış olacak ki ''Korkmayın çocuklar bunlar geçen seneki oturma planlarınız hala aynı kişiyle oturanları değişiklik adına başkalarıyla otutturacağım dedi.'' O anki panik ve stres ve korku anlatılmaz yaşanır. Öğretmen sırayla aynı kişilerle oturanları ayırırken biz Çisem'le nasıl olur da kılık değiştiririz diye düşünüyorduk. Ama ne yazık ki başaramadık. Sıra bize geldiğinde '' Elisa Mete'yle yer değiştirin.'' Kelimeleri infaz kelimelerimizdi. Ben içimden hıçkıra hıçkıra ağlarken dışımdan sadece oflayıp çantamı aldım. Onlar da bu durumdan mağdur olmuş olacaklar ki birbirlerine sevdalı aşıklar bakışı atıyorlardı. İlk dersi büyük kayıplarla bitirip. Teneffüse girerken Çisem bizim gruba hafta sonu dağ evine gideceğimizi söylüyordu zaten son algıladığım oydu sonrası düşüncelere dalan bir Elisa'ydı.
MERT'TEN
İlk defa Mete'le ayrı yerlere oturmuştuk ama pek üzülmedim niyeyse buna. Öbür derslerde gözüm Elisa'ya kaydı. Çisem'le konuşup projeyi tasarlıyorlardı. Güzel kızdı gerçekten güzeldi ve zekiydi. Öbür kızlar gibi değildi yapışkan ve kolay değildi.Ama inatçı duruyordu.Proje de beğenmediği fikrin karşısındakini durdurana kadar zıttını savunuyordu. Neyse bu kadar analiz yeter. Boşuna boş ders değil bu dersin adı uyuyup dinlenmemiz için.
ELİSA'DAN
Sonun da bitmişti şu okul denen şey. Üstüme rahat bir şeyler giydikten sonra bir şeyler içmek için mutfağa indim. Annem mutfakta oturup Ayşe Teyze (evdeki hizmetlilerden tontiş olan) ile sohbet ediyordu. Beni görünce gülümsedi. Bende tebessüm ettim. Kolamı bardağa doldurup televizyonun karşısına oturdum. Telefonumdan gelen mesaj Zuhal Topal'dan gözlerimi almama sebep olurken Ege 'nin mesajını okumaya başladım.
(Caniçim): Kanka ya çok sıkıldım azıcık dolaşsak ya.
(Ben):Tamam kanka ben hazırlanıyım sen Çisem'e haber ver.
(Caniçim):Tamam kanka ben haber verdim zaten ona Çisemler'in orada ki parkta buluşuyoruz.
(Ben):Tamam kanka
Çisemler'in eviyle aramızda pek bir mesafe olmadığı için 10 dakikada eşofman takımımı giyip 5 dakikada Çisemler'in evine vardım. Ege'yle ikisi beni bekliyorlardı. Bende yanlarına varınca zaten eve yakın olan sahil kıyısına varınca koşmaya başladık. Ege bi yandan konuşup bi yandan koşardı o yüzden çok çabuk tıkanırdı. Yine tıkanmış bir Ege'nin mızmızlarına mağruz kalırken arkadan gelen pek de bir yabancı olmayan ''Merhaba'' sesine döndüm. Yeni sıra arkadaşımdı aman canım eksik kalmasın. Selamlaştıktan sonra Ege sayesinde çardakların birine oturma kararı aldık. Mert Bey aynı zamanda koşan kadınları kesmeyi ihmal etmiyordu.Hiç sevmem kadınları kesen onları rahatsız edecek davranış sergileyen insanları.
MERT:''Bence siz yanınızda Ege varken uzun mesafe koşmamalısınız
içimde ona karşı oluşan bi gıcıklıkla ''Bonco soz yononozdo Ogo vorkon koşmomolosonoz. Tavsiyen için teşekkür ederiz ama biz karar verebiliyoruz'' diye bir karşılık verme gereksiniminde bulundum.
MERT:''Ne demek her zaman''
Aklınca dalga geçti beyefendi. Konuşmanın geri kalanı karşılıklı gıcıklaşarak geçti. Ay sıra arkadaşıma bak be aynı Öküz. Bende ki şans zaten... Neyse yeni okul yılını da hayvanlar arasında geçiricez yapıcak bir şey yok. Eve geldiğimde annem ve abim salonda sohbet ediyorlardı.Ben sessizce odama çıkarken arkadan annemden dur alarmı geldi ve sohbete katılmaya hak kazandım hay benin şansıma.Annem ve annemin sevgimizi kazanmak için yaptığı planları dinledikten sonra odama çıkabildim.Ilık bir duştan sonra mayışmış müzik dinlerken yemek için inmemi gerektiren sözcükleri sıralayan babamın sesini duyduktan sonra inmememin imkanı yoktu.Yemeği de yarı uyanık yarı uyur bir şekilde atlattıktan sonra sonunda yatağım ve ben birbirimize kavuştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK💕
Novela Juvenilkızının küçüklüğünde kızına göre pek bir yeri olmayan kızını hayatına sonradan girmiş kızının üstüne titreyen bir annenin kızı , deliler gibi üstüne düsen kızı için herseyi yapabilecek bir babanın kızı, onu çok seven, korumacı, abiye sahip bir kızı...