biz Mert'le bir taraftan ormana doğru ilerliyoruz bit taraftan neyin adaletsizliği araştıracağımızı tartışıyorduk. Yok efendim neymiş böcekleri araştırsaymışız. Yok daha neler ben uğur böceğinden korkarken bide onların dibine giricez. Bence bitkilerle yapabiliriz dediğimde de beyefendi kabul etmedi.Neymiş onun fikri daha iyiymiş bende iyi o zaman yap fikrini diyip arkamı dönüp yürümeye başladığımda.Arkamdan seslendi BENİ YALNIZ BIRAKMA. Ben şaşkın gözlerle ona bakarken.Tamam hadi senin dediğini yapalım ama nasıl dediğinde ben şok halimden çıkıp kendi fikrimin yapılmasının verdiği mutlulukla anlatmaya başladım.İlk önce onların hayatta kalmak için yaptıklarını yazacaktık sonra çevreye eğer verdikleri zarar varsa onu yazacaktık.Ve sonra çevreye sağladıkları yararları buna göre diğer verilerle karşılaştıracaktık. Mert'in bana sağladığı kolaylık üzerine bende böcek konusu her ne kadar içim kan ağlasa da kabul ettim.Tabi ki yaklaşmadım sadece yazma bölümündeydim ama o bile korkmamam ve tedirgin olmama yetti.2 konuyu da tamamlamış eve dönerken birden içimden geldi ve sordum.
-Neden bugün ormanda ben giderken o kadar tedirgidin ve tek başına kalmak istemedin?
Mert:Ya aslında bir travma gibi bir şey ya şey ...
-Merak etme kimseye söylemem ve dalga geçmem.
Mert:Tamam benim babamın bir üvey kardeşi varmış babamlar onu kendi kardeşleri gibi görürlermiş.Hep onu da aralarına almışlar.Ama bir gün onun dedemin mirasına konmak için ona sahte ve başka bir ad altında kağıtlar imzalattığını öğrenmişler onunla bir süre küs kalmışlar ama sonra barışmışlar ama o tekrar bazı sahtekarlıklar yapmış. Babamlar da onunla bir daha konuşmamış.O bir gün evde merdivenlerden inerken başını vurmuş ve ölmüş ölüsünü evine gelen temizlikçi iki gün sonra bulmuş.Bu da benim içimi ürpertiyor.O yüzden böyle büyük yerlerde yalnız kalamıyorum.
-Ama sen onu yaptığı gibi kötü bir şey yapmadın niye korkuyorsun?
Mert:Bilmiyorum içime işledi biraz ondan herhalde.
Konuşurken eve gelmiştik bile Öbür gruplarda araştırmayı yapmışlardı.Birlikte güle eğlene yemek yedik.Her ne kadar başlarda pek ısınamasam da bu grubu sevmiştim.Ve ilk defa Selin'in ukalalık harici güldüğünü görmüştüm.başlarda pek inanamasam da gerçekten gülmüştü.Yemekten sonra dışarıda oturma fikri aldık.İçeceklerimizi alıp tam ateşin başına yerleşmiştik ki bir kız sürüsü buraya doğru koşmaya başladı.Ben tam ne oluyor diye bakarken hepsi birbirine tökezleyip düştü.Sanki hiç düşmemiş hep oradaymış edasıyla kalktılar ve
-Ayyy inanamıyorum Mertt sende mi buradaydın ay çok şaşırdım
-Ayy Mert okulda yokluğun anlaşılıyor
-Ayy Mert çok yakışıklısın
hepsi ilkokul çocukları gibi teker teker konuşup gittiler tabi biz o arada sohbete dalmıştık.Mert de çekingen bir edayla bize katılırken 2 saat kadar oturup böceklere mağruz kalınca içeri girme kararı aldık.Herkes üstünü değiştirip yatağında günün yorgunluğuyla uykuya daldı .Sabah gözlerimi açtıran o sese bön bön bakarken o bana biraz değişik bakıyordu.Horoz ne arar koca ormanda.Ben de tekrar uyuyamadan kalktım ve üstümü değiştirdim biraz koşacaktım.Ben tam kapıdan çıkarken biri arkamdan seslendi.Mert oda koşuya çıkacakmış birlikte koşmak isteyip istemediğimi sordu bende olur deyince 1 saat kadar koştuk tam eve gelmişken kapının önünde ki çardakta birini gördüm tekrar bakınca tanıdım Serhat gelmişti.Sanırsın toplama kampı herkes soluğu burada alıyor!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK💕
Tienerfictiekızının küçüklüğünde kızına göre pek bir yeri olmayan kızını hayatına sonradan girmiş kızının üstüne titreyen bir annenin kızı , deliler gibi üstüne düsen kızı için herseyi yapabilecek bir babanın kızı, onu çok seven, korumacı, abiye sahip bir kızı...