Yukarı Bak

İlk gözyaşı

"küçükken kolumuzu ısırarak yapardık saatleri sanki zamanın canımızı yakacağını anlamış gibi"

İki ay geçti yaklaşık,onu görmüyorum.Bu sabahın böyle başlayacağını bilmeyerek söylüyorum bunları......

Kapı çaldı onun olmadığından emin gibi açtım ama hiçbir şeyden emin olmamalıyız ki oydu....

+Merhaba Serçecik;-)
-Merhaba Murat, içeri geçsene
+Artık Tilki diyoruz sanıyordum.
-Dediğimde neler olduğunu gördük Murat!!
+Peki Serçecik,bana bunun için kızdığını biliyorum söz birdaha olmaz.
(Oysa ben bunu isterdim)
-Biliyorum olmayacak.
+Ağladın,bunu beklemiyordum.
-Sadece sinirim bozuldu.
+Tekrar özür dilerim ve ben bu sefer seni bir yere götürmeye geldim.
-Nereye?
+Sürpriz!!
-Hemen gelirim:-)

Yaklaşık on dakika içinde hazırlandım bu en hızlı hazırlanmam.Neden bilmem ama onun içindi sanırım.Ona karşı ne çekiyor beni anlayamadım.

Çok bilmediğim sokaklara girdik, deniz kenarında balık ekmek yedik, çay içtik, geç saatlere kadar dışardaydık, uyumuşum.

Sabah uyandığımda başka bir evdeydim.Biraz dağınık, eşyaları simsiyah,belki de biraz ürkütücü. Ayağa kalktım,odaya birisi girdi, tanımıyordum." Tilki" diye seslendi beni görünce.

+Geliyorum Özgür.dedi evet bu Murat'ın sesi idi.

+Burası neresi?dedim.
-Tilki 'nin evi ben arkadaşı Özgür.
+Hmm.Memnun oldum.
-Adın??
+Serçe
-Ben de memnun oldum.

Murat girdi odaya göz altları mosmor öyle biri dövmüş gibi de değil sanki.

+Ne oldu sana Murat?
-İyiyim bir şey olmadı!
+Uyuyamadın mı ?
-Bir şey yok dedim sana ,ben en iyisi seni evine götüreyim.
+Bu ne böyle bana bağıramazsın!!
-Serçe bırak da seni evine götüreyim.
+Ben giderim evime iyi günler size de!

Kapıyı çarpıp çıktım yaptığı saçma bir hareket ben ona hiç bir şey yapmadan hemde....
Arkamdan geliyordu o geldikçe benim adımlarım hızlandı.Seslendi bir çok kez ,duramazdım bunu gururlu olan kimse yapmaz.....

Yere çöktü bunu farkedebildim,duraksadım ,arkama döndüm..........