3.BÖLÜM

28 3 1
                                    

Gözlerim silebilir miydi  gördüğü yarım kalmış hayatların bitişini ? Kulaklarım kapanır mıydı acı içinde kıvranan insanların seslerine? Üzerime sinmiş kanlarının kokusu gider miydi ? Çünkü onlar kapanınca dünyaya yinede gitmiyorlar. Ne kadar da acı... Hayatın boyunca bunları hatırlayarak yaşamak bunları hatırlayarak var olmak. Anla işte gözlerinden silinmeyecek asla bu görüntüler kulakların her yalnızlaştığın da işitecek o çığlıkla karışık sesleri, ellerinin çizgilerine kadar sinmiş cinayetler hiçbir zaman temizlenmeyecek. Kim açıklayabilir bu kadar derin ve sessiz ölümlerin nedenini ? Kim açıklayabilir kafamda yer edinmiş satırlara yansıttığım soru cümlelerini ? Sormaktan sıkılmadın mı diye haykırdı iç sesim bak işte cevapları hala yok. Onlar ruhlarını gökyüzüne bıraktılar ve sonsuz bir maviliğe karıştılar. Hadi aç artık kulaklarını bak hala seni izliyorlar çığlıklar kesildi bir hayat defteri daha kapandı. Gözlerimi açtım ve adamın cesedini yemeye devam eden köpeklere baktım ve tekrardan önüme döndüm. 

Önümde gördüğüm manzara karşısında şaşırmamıştım beni yakalamalarını bekliyordum. Son gördüklerim karşısında o kadar bitkin kalmıştım ki kendi meselemi bile unutmuştum ve sonuç olarak bana bakan bir sürü adam ve bir çift kahribar rengi gözlerdi. Önce iki tane adam yanımda belirdi beni kollarımdan tutarak kaldırdılar. 

''Sanırım sana daha inandırıcı bir Malkoçoğlu prodüksiyonu izlettirmem gerekiyor.''  Bir şey     diyemedim sadece ne yaptığını anlamaya çalışıyordum bu kadar sakin olması hiç normal değildi. Elini muazzam bir şekilde kaldırarak arkaya işaret verdi ardından beni bahçeye çıkardılar. Önce tahta bir sandalyenin üzerine oturttular fakat ellerimi ve ayaklarımı bağlamadılar. Az sonra odaya kilitlediğim üç adamı yanıma getirdiler ve onlar içinde sandalye çektiler. Yüzleri bembeyaz kesilmişti. 

''Bana da bir sandalye getirin.'' diyerek emir verdi ve karşımıza oturdu. Ellerini sıvazladı ve psikopat seri katiller gibi gülmeye başladı. ''Acaba size ne yapsam?'' dedi sırıtarak. ''Hanginiz ile başlayayım?'' Köpekler adamın yanında belirdi. ''Bence onlar karar versin.'' 

Gözlerim şaşkınlık ile açıldı ben köpek görmeye bile tahammül edemiyorken yanıma yaklaşmasına nasıl katlanacaktım? Yanımdaki adamlar korkuyla bağırmaya başladılar. ''Efendim lütfen acıyın bize.'' Adam kahkaha attı. ''Giray Malkoçoğlu asla acımaz anlayamadınız mı hala ?'' Adamların bakışları Giray ve köpekler arasında mekik dokudu. ''Efendim kız yüzünden oldu efendim affedin.'' Bu söz üzerine gözlerimi bana bakan köpeklerden ayırdım ve yanımdaki korkaklara baktım. ''Demek şimdi de satış ha ?'' dedi bağırarak. ''Siz asalak adamlar sizden kaç yaş küçük bir kız çocuğuna sahip çıkamıyor musunuz ?'' Sinirle nefesini dışarıya soludu ve üçüne de  de bir saniyelik arayla yumruk attı. Adamlar oldukları yerden uzağa devrildiler. Şaşkınlıkla Giray'a baktım onu sinirliyken tanımak mümkün değildi.  Az sonra Giray hızla kolumdan tuttu ve beni içeriye soktu ardından üstümüze kapıyı kapattı. ''Sana uslu dur demiştim!'' diyerek bağırdı. Bir adım geriledim. ''Şimdi gözlerinle ölümlerini izleyeceksin !'' Stresten kurumuş dudaklarımı yaladım ve ''hayır'' diyerek mırıldandım.  Kollarımı sertçe kavradı ve beni tekrar dışarıya doğru götürmeye başladı. ''Dur!'' dedim bağırarak fakat adımları daha da hızlandı. Dudaklarımı ıslattım ve daha yüksek sesle ''Giray dur!'' diyerek bağırdım. Birden duraksadı ve duygusuz bir yüzle suratıma baktı. 

''Giray mı?'' dedi düz bir ifadeyle. ''Giray ?'' 

Yutkundum ve düşünmeye başladım. Afallamıştım ona nasıl seslenmemi  bekliyordu ki ?'' 

''Bana'' dedi üstüme yürüyerek ''kimse bana ad ile seslenemez. Anlıyor musun ?'' İç çektim ve etrafıma bakmaya başladım bu çok saçmaydı. Sonunda kendimde konuşma cesareti bulduktan sonra yüzüne baktım. ''Eğer o adamları öldürmezsen bir daha kaçmayı düşünmem bile.'' Kahkaha attı ve etrafımda iki kez tur attı. ''Benle anlaşma mı yapmaya çalışıyorsun?'' diyerek bağırdı. Yüzümü buruşturdum ve bağırdım. ''Hayır!'' 

EFENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin