Mm : Zeynep ve Handenin arkadaşlığı(özel video) ;)
Bilmem nedir bu içimdeki sızı . kalbimi acıtan sözlerimidir yoksa gözleri ?
O acıtan olaydan tam 2 gün geçmişti ortalıkta ne Ömer vardı ne de ismi .
O günden sonra doğru düzgün yemek bile yemez olmuştum . Ömer Allahtan karşıma çıkmıyordu bakamazdım yüzüne . sinirden değil ama utançtan . kendimi fazlalık hissediyordum .
Bugün misafirlerimiz vardı . o yüzden erken kalkmıştık ve pasta böreğe dalmıştık . karşı komşu daha doğrusu Ömerin gelecekteki müstakbel sözlüsü ve annesi ve üst komşu geleceklerdi.
Saat 2'ye geliyordu ki herkes hazırlanmak için odasına geçti .ben ilk önce olduğum gibi çıkmak istedim ama aklıma Hafsa gelince bende giyinme kararı aldım . odaya geçtim ve geniş açılımlı diz boyu siyah eteğimi üstüne sıfır kol desenli belden bitme kısa gömleğimi giyindim ve doğal dalgalı saçlarımı açık bırakıp mutfağa Aybükenin yanına geçtim . o da ispanyol paça kotunu üstüne diz boyu bordo tunik giymişti ve kafasına yazma örtmüştü. Biz birlikte çok iyi anlaşıyorduk sanki 40 yıllık abla kardeş gibi . son dokunuşları yaptıktan sonra Meryem teyze içeri
" benim hamarat kızlarııım " diyerek girdi gülümseyerek. Sonra kapı çalındı ve Meryem teyze önde biz arkada kapıya ilerledik.
Kapıda İki tane meryem teyze yaşında kadınlar ve arkalarında Hafsa ve aynı yaşta başka bir kız vardı. İçeri geçtiler ve üstündekileri çıkarıp fortmantoya astıktan sonra hepsi sıra sıra Meryem teyzeyi öptüler beni gören herkes garip garip bakıyorlardı.
Aybükeyi öptükten sonra bana yaklaşıp" selamun aleyküm kızım " deyip sıkı sıkı sarıldılar . sonra Hafsa ve arkadaşı sadece uzaktan selam vermekle yetindiler . biz Aybükeyle mutfağa geçip tabakları hazırlamaya başladık.
" Hande abla ben tabakları götürürüm sen dur " dedi ve tepsiye dizdiğimiz tabakları salona götürdü. Bende mutfakta kalıp çayları doldurdum ve içeri götürdüm . kapıdan içeri girer girmez tüm gözler üstüme toplandı ve bende tepsiden gözümü ayırmadan ilerledim .ilk önce meryem teyzegile verdim sonrada Hafsa gillere tuttum .Hafsaya çayı uzatırken dikkatlice yüzüne baktım. Aslında güzel ve tatlı kıza benziyor ama yinede kanım ısınmamıştı . ikisinede çaylarını verdikten sonra mutfağa geçerken hemen konuşmaya başladılar bende onların görmeyeceği biryerde durarak pervazda dinlemeye başladım .
" kız Meryem bu kız kim birden bire ?"
" ayy yoksa Ömer mi getirdi gelin diye "
" yok canım gelinim falan değil hem Ömer hayatta istemez böyle bir gelin ben tanırım oğlumu . Hafsa kızım benim gelinim başkası olamaz" dedi ve gözlerim hemen doldu ve yaşlar boşaldı.
Sende mi meryem teyze . elim ayağım boşaldı ve mutfağa geçip ellerimi tezgaha dayayıp öylece gözü kapalı durup düşündüm. Bir kez daha kırılmıştım aynı yerden. Sandalyeye oturdum ve bir an evime geri dönmeyi düşündüm ama yapamazdım. Babaannemin vasiyetiydi ancak evlenerek çıkardım burdan."Hande abla " dedi Aybüke. irkilerek ona döndüğümde yanında Hafsa ve arkadaşıda vardı.
" hayırdır dalıp gitmişsin kaç kere seslendim duymadın "
" H..hiç öyle "
" bak seni kimlerle tanıştıracağım, bu hafsa abla senelerdir komşuyuz çok iyi anlaşırız"
" belli " dedim sessizce . yalan bir tebessüm yerleştirerek.
" bak bu da Rabia abla o da üst komşumuz ayrıca aynı yaştasınız "
" hmm " dedim dalgınca . çünkü şu an hiç konuşacak takaatim yoktu sadece bir kenara çekilip bağırıp çağırmak ve ağlamak istiyordum . sonra kapı çalındı ve hepimiz birbirimize baktık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİRİM
SpiritualBenden sana babana bile bırakmadığım koskoca bir vasiyet kızım , iyi dinle beni şimdi. Benim yıllar önce sadık dostum Meryem vardır , siz tanımazsınız tabii . onun evine gideceksin ve artık orada yaşayacaksın kızım . Meryemin bir tane oğlu bir tane...