Friendship And Love (Harry Styles Fanfiction)

Merhaba! Öncelikle hikayemin sevilip sevilmeyeceğinden emin değilim ama o kadar yapay, komik hikayeler var ki ve bunlar okunuyor. İnsanlar her şeyi okuyorlar ve bu çok güzel bir şey. Umarım hikayem okunur okuyan herkese şimdiden çook çook teşekkürler! Bu henüz başlangıç! Her şey yavaş yavaş gelişeceğine inanıyorum. İyi okumalar size çok konuştum ben :D

~~~~

- Eylül 2010 -

Bugün Amber'nın yani en yakın arkadaşımın doğum günüydü, onun için gerçekten de güzel bir hediye hazırlamıştım. En sevdiği marka olan Lacoste'un bir çok ürününü satın almak için bir sene boyunca para biriktirmis, ayakkabısından şapkasına kadar ona harika bir kombin hazırlamıştım. Buna bayılacaktı, en sevdiği marka konusuna gelirsek bence Chanel kesinlikle Lacoste'dan daha iyi. Ah herneyse. Partiyi evinde yapacaktı ve beni de bir iki saat önceden yardım için yanına çağırmıştı, birde bana sürekli bahsettiği Gemma adında ki arkadaşı -ki benden dört yaş büyük, zaten Amber da benden üç yaş büyük- gelecekti. Onu gerçekten kıskanıyorum. Amber ile dört senedir yani kısacası ben ergenlikten çıktığım seneden beri birlikteyiz ancak her zaman Gemma'yı tanımadığım halde kıskanmıştım. Nedeni ise benim değer verdiğim herkesi kıskanmam.

Kapının çalması ile kendime nihayet geldiğimde Amber ile yarışarak kapıya ulaştık. Kapıyı açtığımızda saçları siyah olan bir kız Amber'ın boynuna atladığında kıkırdadım. Arkadaş canlısı ve enerjiğimdir kıskanç olduğuma bakmayın. "Amber! Seni çok özledim! Nihayet Londra'ya tekrardan dönmek için bir fırsat bulmuşsun!" "Evet, çok mutluyum! Her şeyi Ella'ya borçluyum!" diyerek şakıdığında yine kıkırdadım ve nihayet Gemma ile göz teması kurabildim. Elimi uzattım ve "Ben Ella. Amber hiç bahsetti mi bilmiy-" "Şaka mı yapıyorsun seni resmen kıskanıyorum! Amber'ın ağzından ismin düşmek bilmiyor." Şaşkınlık içinde gülerek Amber'a bir bakış attım ve Gemma'ya geri döndüm "Asıl sürekli seni anlatıyor ve ben seni kıskanıyorum! Aramızda dört yaş olduğu halde." "Yaşın arkadaşlık için bir etkisi olacağını düşünmüyorum fakat beni bir dakika içinde içeri alıp karnımı doyurmazsanız ikinizi de boğazlayabilirim!" Gemma'nın bu lafına ikimizde kahkaha atarak mutfağa yöneldik.

- Aralık 2014 -

Ah, işte Gemma ile ilk tanışmamız böyleydi. Şuan ise bana Amber kadar hatta bazen ondan bile daha yakın olabiliyor. Gemma biraz daha benim tarzım aslına bakarsanız. Ve bugün üç aralık yani onun doğum günü! Anne Cox beni, Amber'ı ve Gemma'nın birkaç yakın arkadaşıyla Harry'e haber vermişti. Ah Harry,evet.. Onunla bir türlü anlaşamıyoruz. Oysa ki birbirimize çok benziyoruz. Yemek sevme alışkanlığımızdan, oyun alışkanlıklarımıza kadar. Ama onu yine de çekemiyorum. Gemma bunu şakaya alarak her zaman beni güldürür ve onun da Harry'i çekemediğini söyler. Ama o çok gıcık. O buklelerini bazen yolmak istiyorum. Sırf bir müzik grubunda olduğu için ona zarar vermiyorum. Çocuklar üzülür diye.

"El! Hadi ama nerdesin? Amber ile aşağıda beklemekten sıkıldık. Senin yüzünden bebeğimin motoru boşuna yanıyor. Acele eet" -Pis Bukleli.

Hey Range Rover! O benim de bebeğim. Aahh hala niye ayakta dikiliyorsam. Her zamanki gibi geç kaldım. Üstüme siyah uzun trençkotumu geçirip ayağıma da çizmelerimi geçirdim, çıkarken de beremi son kez kontrol edip nihayet aşağıya indim.

"Bir an hiç gelmeyeceksin sandık!" Arkaya oturmuştum ve geldiğim gibi ikisinin de azarlarına mahsur kalmıştım. "Bir de çok bir şey yapsa neyse. Benim her gün giyindiğim gibi giyiniyor ve bunun için bir saatini harcıyor." "Harry sen sussana bi! " Elimi aradan uzatıp omzuna vurduğumda her zamanki ukala gülüşünü takındı ve bu sefer cidden ağzına vurasım geldi. 15 dakika sonra Gemma'nın evine vardığımızda Anne Cox kış bahçesinde kurulan açık büfeyi kontrol ediyordu. Tam yanına gideceğim sırada biri kolumu kavradı. Arkamı döndüğümde Harry "Amber bir gider misin? Ella'ya bir şey söylemem gerekiyor." diyerek beni çekiştirdi. "Neler oluyor?" diyerek boş boş ona baktığımda telefonunda bir şey arıyordu ki nihayet bana dönebilmeyi akıl etti ve telefonundaki resmi bana gösterdi. Resimde geçen yıl hepimizin buz pateninde çekilmiş bir anı vardı. Gemma Harry'nin, ben de Amber'ın sırtındaydım ve hepimiz dil çıkartıyorduk. "İşte bu resmi büyülterek yağlı boya ile yaptırdım, sence beğenir mi? Gerçi sen kötü çıkmışsın saçların kahverengi mi beyaz mı belli değil." deyip güldüğünde karnına yavaş olmayan bir şekilde geçirmemle gülüşü kesildi. "Bence bayılacak. Gerçekten çok iyi düşünmüşsün. Benim hediyemi zaten biliyorsun. Kısa bir film dediğim halde sayende iki saatlik bir film oldu" deyip onunla dalga geçtiğimde çoktan yürümeye başlamış ve eve tekrardan yönelmiştik.

--------------------------------------

Eveet! İlk bölümün sonu. Umarım beğenirsiniz! Eğer okuyucu olursa yeni bölüm en kısa zamanda gelecek!