Merhaba arkadaşlar yeni bölüm kırmızı halı ile önünüzde 😘
Medya_ Egemen ALTAY
İyi okumalar 💞😍😘
****
Hastaneye beş dakika fark ile geç gelmiştim. Ama kimse farketmemişti. Her zamanki gibi gözüm heryer de Egemeni arıyordu. Aklıma gelen şey ile asansöre bindim.
203 numaralı odaya ilerledim. Kapıyı çalıp içeri girdim. "Melek teyzem nasılsın?" dedim en yumuşak çıkan sesim ile. "iyim yavrum. Arada bir ağrılarım gelip gidiyor. Sen nasılsın?"
"iyim Melek teyzem iyim"
"senin şu deli oğlan nerede?"
"Ne? Egemen mi? Allah aşkına Melek teyze yerin kulağı vardır gözünü seveyim sus!" dedim tebessüm ederek. Ne de çok seviyordu bizle ilgilenmeyi...
Melek teyzeyi son kez kontrol edip odadan çıktım.
Kendime odama ilerlerken Egemenin bana seslendiğini duydum. Bir kez olsun bana gülümse be adam.. Ben hariç herkese gülümsüyordu. Ama bana soğuk davranıyor. Kalbimin sancısını görmezden gelip yanına gittim.
"Efendim Egemen bey"
"Hazal 212 numaralı odaya git. Birazdan orda olacağım. Hastayı kontrol et geliyorum ben." kafamı sallamakla yetindim. Dediği odaya gittim.
Hastanın listesine baktım. Adı Ayşeydi. 40 yaşında kalp hastası.
"Ayşe Hanım ben doktor Hazal. Egemen bey beni bu odaya gönderdi. Sizi kontrol edeceğim. Bana müsaade edermisiniz?"
"Tabi ederim. Buyrun
ne gerekiyorsa yapın" dedi. Kadının sevecenliği hoşuma gitmişti.Son kontrolleri yapıp notlarımı da alarak Egemeni beklemeye başladım.
Yaklaşık bir dakika sonra kapı çalınarak açıldı. İçeriye tüm endamıyla Egemen girdi.
"Merhaba Ayşe hanım. Nasılsınız?"
"Teşekkür ederim oğlum biraz daha iyim."
Ayşe hanıma gülümseyip yanıma geldi.
"Notlara bir bakabilir miyim?"
"Tabi" dedim ve elimdeki notu uzattım. O notları incelerken ben de onu inceliyorum. Birden kafasını kaldırıp bana baktığında afalladım. Kafamı hızla başka yere çevirdim. Allahım rezillik! Adamı süzerken yakalandım resmen!
Egemenin öksürüğü ile bakışlarımı ona çevirdim.
"Tamam Hazal. Akşam tekrar gelicem kontrol için Ayşe hanım. Tekrar geçmiş olsun." dedi ve odadan çıktı. Yüzüme tebessüm yerleştirip "Geçmiş olsun Ayşe hanım" dedim ve ben de odadan çıktım. Ağır adımlarla odama ilerledim.
Kendimi geniş koltuğa bırakırken mümkün olduğunca Egemeni düşünmemeye çalıştım.
.....
Mesaim bitince önlüğümü çıkardım. Çantamı elime alıp arabama binerek eve sürdüm. Ayşe hanımdan sonra Egemeni görmemiştim. Bir insan bir dakika sonra tekrar özleyebilir mi yaa? Ben özlüyorum işte!
Eve geldiğim gibi odaya yöneldim. Üzerimi değiştirip mutfağa gittim. Bir yandan evde tek yaşamak beni korkutsa da bir şey diyemiyordum. Aslında yalnız olmak iyi geliyordu. İnsan düşüncelerinden kaçmak için insanların ortasına atar kendini ben düşüncelerime koşarak gidiyorum.
Karnımın guruldamasına daha fazla dayanamayarak bir şeyler atıştırdım. Kırgın adımlarla odama çıkıp yatağıma uzandım.
"Aklım, kalbim hep senin ismini sayıklıyor." diye kendi kendime mırıldanıyodum.
Düşüncelere dalmışken uyuya kalmıştım.***
"Pati rahat dur!" yüzümü yalayan Patiye gülümseyerek bakıyordum.
Arabama binip hastaneye doğru sürdüm. Odama geçip oturdum. Camdan Egemeni görünce kalbim her zamanki gibi hızlı hızlı atmaya başladı. Hastaneye girdi. Acelesi vardı galiba.
Beni çağırdı. "Efendim Egemen bey" dedim. "Hazal hazırlan ameliyata giriyoruz." onun aceleci tavırları elim ayağımı titretiyordu.
"Hadi durumu ciddi acele et" Egemenin uyarısı ile kendime geldim önlüğümü giyip arkasından ameliyathaneye ilerledim.
Egemen beyin dediği kadar gerçekten ciddi bir durummuş. Hasta 29 yaşında adı Melisa. Sevgilisi olduğunu düşündüğüm çocuk dışarda bekliyordu.
Egemen alnındaki teri bileğinin tersi ile sildi. Elimden geldiği kadar dikkatli olmaya çalılıyordum. Monitörde düzene giren kalp atışları hepimizin içini ferahlatmıştı. Kapıda bekleyenlere haber vermek için ameliyathaneden çıktım. Oturanların hepsi yanıma geldi. Kızın sevgilisi kızarmış gözlerle ağzımdan çıkacak cümlelere bakıyordu.
"Beyefendi Melisanın durumu ciddiydi. Ama son anda kurtardık. Şimdi kendisini yoğun bakıma alacağız. Onun için verdiğiniz destek çok önemliydi. Tekrar geçmiş olsun" dedim.
"Gerçekten size çok teşekkür ederim.
O benim canımdı ona bir şey olsa ben naparım" dedi. "Önemli değil beyefendi. Biz elimizden geleni yaptık. Bizim işimiz bu." dedim ve oradan ayrıldım. Aslında biraz daha durup onların hala üzerindeki üzüntüyü gidermek için bir kaç cümle daha söyleyebilirdim. Ama Egemen bu konuda gayet ciddi. Hastaların durumunu ailelerine söylerken çok uzatmamı söylerdi. Şu zamana kadar kendisinin herhangi bir aileye hasta durumunu söylediğini hiç görmedim. Hep beni gönderirdi. Nedeni meraklı Hazalı kemirip dursa da bu konuyu Egemenle hiç konuşmadım. Zaten ne diye konuşabilirdim ki?Kahve alıp odama gittim. Biraz dinlenerek kahvemi içtim. İşim erken olsa da bitmişti. Bazen bu hastaneden hiç ayrılmak istemiyordum. Ama bazen de buradan kaçıp kurtulmak istiyordum. Biz burada hastaları iyileştirmeye çalışırken bazılarının ise Azrail ile savaşını izliyorduk.
Daha fazla düşünmeyip arabaya binerek eve gittim.
Pati bahçede oturmuş ilgi bekliyordu. Gülümseyerek yanına gittim. Yumuşak tüylerini okşadım. Yalnızlığımı unutturan tek şey bu masum köpekti...
.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Doktorum
Romance...DÜZENLENDİ... Bir yanda aşkından şüphe duymayan sevdiğine ve sevdasına sadık genç bir kız. Hazal KAYA... Bir yanda tüm acılarını görmezden gelmeye çalışıp gülümseyerek daha çok acı çeken Egemen ALTAY... Peki bu iki doktor birbirlerinin kalbini te...