*ÜÇÜNCÜ BÖLÜM*

296 12 2
                                    

Merhaba arkadaşlar 😘😍😘 Uzun bir aradan sonra tekrar geldim. Bölümleri düzenliyorum. Ve bir değişiklik yapmaya karar verdim. Bu bölümden itibaren yazarın ağzından yazacağım. Aslında birinci bölümden itibaren yapmayı düşündüm. Ama sonra kim değiştirecek bir daha diyip üşendim. Umarım beğenir ve bunu bana bildirirsiniz. Sizleri seviyorum. 💜

İyi okumalar...

Medya_Asya DURU

****

Günlerden Cuma. Yağmur bulutlardan ayrılmış dünyadaki varlıkları ıslatarak görevini yerine getirmişti. Gökkuşağı saklandığı bulutların arasından utanarak çıkmış gökyüzünü renklendiriyordu.

Hazal ise yoğun trafik yüzünden arabaların ortasında kalmıştı. İki saattir dua ediyordu işine geç kalmamak için. Geçen uzun zamandan sonra arabalar harekete geçip ilerlemeye başladı. Hazal şükrederek boşalan sokakta gaza bastı.

Hastanenin önüne geldiğinde kalabalık ve ambulansı görünce hızla arabasından indi. Sedyede yatan sol göğsünden yaralı adamı görünce ilk önce şaşırdı. Sonra o da sedyenin bi ucundan tutarak ameliyathane ye götürdü.

Tabana kuvvet diyip Egemeni bulmaya gitti. Bir yandan  heyecanlıyken bir yandan da korkuyordu hastayı kaybetmekten. İç çekerek kapıyı tıkladı. Gel sözünü duyunca acele ile içeri girdi. Nefes nefese kalmıştı. "Egemen bey sol göğsünden yaralanmış hasta var ameliyathane aldık sizi bekliyoruz."

"Gidelim" dedi Egemen. Koşar adımlarla ameliyathaneye girdiler. Egemen önlüğünü giyerken Hazal maskesini takıyordu.

"Hazal neşteri ver. Yarasını açmamız lazım kurşun yarasına benziyor." dediğini yapıp masadan neşteri uzattı Hazal. Egemen dikkatli bir şekilde yarayı açıyordu. Tahmin ettiği gibi kurşun vardı.

"Kurşun var. Çok dikkatli olmamız lazım." Egemenin ellerini titrediğini fark eden Hazal garip bir şeylerin olduğunu hissetmiştim. İlk kez ellerinin titrediğini görüyordu.

Egemen bu masada birini daha bırakmak istemiyordu. Uzun zaman önce masada bıraktığı kız yüzünden başı belaya girmişti. Suçlu değildi fakat suçlanıyordu. Yapamayacağını anlayıp Hazala baktı. "Hazal bunu sen yapar mısın"

Hazal aldığı soruya cevap olarak sadece kafasını salladı. Eline kocaman olan ince cımbızı ve demir tası aldı. Elini yaradan içeri soktu. Ve kurşunu dikkatli bir şekilde almaya çalıştı. Eğer kurşun yerinde bir cm bile oynarsa kalbe büyük zarar verebilirdi.

Hazal alnından akan terleri umursamayıp yapabilirim diyerek kurşunu aldı ve tasa koydu. "Başardım" diye mırıldandı. İlk kez bir kurşun çıkarmıştı bedenden. Bunun heyecanı ile Egemene sarıldı.

"Başardın" diye fısıldadı Egemen. Hazal yaptığı şeyin farkına vararak utangaç bir şekilde geri çekildi.

"Ben çok özür dilerim. Bir an heyecanlandım." Egemen Hazalın yaptığı açıklamayı dinleyip sadece kafasını sallamıştı. Bu biraz Hazalın kalbini kırsada Hazal umursamamaya çalıştı. Hastaya dikişleri atıp Egemen ve Hazal ameliyathaneden çıktılar. Kapıda bekleyen tek bir kişi vardı.

Egemen odasına gitmek için çekilecekken kolundaki temasla olduğu yerde durdu. Hazal kolunu tutuyordu.

"Egemen bey hadi beraber verelim haberi." dedi Hazal gülümseyerek. Egemen itiraz etmek istese de yanlarına gelen kız onu susturmuştu.

"O.. İyi mi?" kızın sesi titrek çıkıyordu. Korkudan dır diye düşündü Hazal.

"Evet iyi. Kurşunu çıkarabildik."dedi Hazal gülümseyerek.

Kalp DoktorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin