Multi- AKINBÖLÜM ŞARKISI : YARAMIZDA KALSIN - ONUR CAN ÖZCAN
BÖLÜM 4
Aşk neydi ?
Daha doğrusu sevgi neydi .Beş yaşında ki çocuğun aklı bunlara yeter miydi mesela?
Anlıyabililir miydi bilmiyorum.Ama ben gözlerimi Akınla açmış Akınla kapatmayı hayal
etmişitim haylaz çocuğum ile . Şimdi nasıl ondan başkasını düşünürdüm veya onsuz bir hayat ?
Beni terasta bıkarıp çıktığın da ne kadar ağladığımı bilmiyorum ama gerçegi söylemek gerekirse tam anlamıyla kötüydüm.
Kendimi azda olsa toparlayıp üstümde ki elbiseyi düzelttim .Güçlü olmalıydım en azından güçlü olmaya çalışmalıydım .Çünkü ben Dalya Kahramanoğlunun kızıydım .Ben onun cesaretiyle onun sabrıyla onun sevgisiyle büyümüş bir kızdım.
Ayağa kalkıp yavaş yavaş yürümeye başladım . İçeriye girdiğim de oturduğumuz yerde Arda ve Esra gözükmüyordu . Ah ben de arkadaşım bana niye bakmaya gelmedi diye düşünüyordum .
Gözlerim sağ tarafa kaydığında kalbimin tam ortasında bir sızı oluştu . Nasıl anlatsam bilmiyorum ama , küçük bir bebeğin elinden balonunun alınması gibi birşeydi bu , kötüydü baya kötüydü.
Boğuluyordum , nefessiz kalmış , ölücek gibi hissediyordum . Akın benim haylaz çocuğumun yanına bir kız oturmuş gülüşerek konuşuyorlardı .
Bana gülmeyen yüz ona gülüyordu .
Bana bakmayan gözler o kızın gözlerine değiyordu.
Akın yavaştan kafasını bana çevirdiğinde göz göze geldik . Çok sevdiğim o mavi gözlerinde gördüğüm neydi bilmiyorum ama umursamadım .
Boş bir masaya geçip çantamdan telefonumu çıkardım .
*
Esra'dan
Akın apar topar Hira'yı çekiltirerek götürdüğün de arkalarından gidicek iken koluma dokunan eller ile olduğum yerde kaldım .
"Biraz yalnız kalmaya ihtiyaçları var " dediğinde inkar edicektim , ama haklıydı onlara yalnızlık iyi gelebilirdi .
Başımı sallayıp kolumdaki ele baktı. O da anlamış olacak ki geri çekti .
Karşımda oturan beyaz gömlekten baya belli olan kasları en fazla yirmi beş yaşında olan adam gözleri ile yiyecek gibi bakarken rahatsız olmuştum.
Evet böyle yerlere geliyordum, ama hala alışkın değildim .
Arda rahatsızlığımı farketmiş olacak ki .
"Ne oldu " dedi .
Birşey yok dercesine elimi sallayıp gözlerimi kapattım ve yavaşça başka locaya ilerlemeye başladım . Çünkü daha fazla Arda'yı görmek istemiyordum.
Kolumdan tutup çekildiğimde Arda tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu ."Hayırdır nereye "
"Bırakırsan boş yer bulup oturacağım "
"Bırakmıyorum gidemezsin " dediğinde alayla kahkaha attım .
"Pardon da hangi hakla bırakmıyormuşsun ?"
"Esra otur " diye tısladığında kaşlarımı çattım . O kim oluyordu da bana emir verebiliyordu .
"Bana emir verme ve --"
"Pardon hanımefendi sizi rahatsız mı ediyor" diyerek yanıma gelen adam daha yeni ki bana bakan adamdı . Arda 'nı gerilen kaslarından sinirlendiğini anladığımda tam araya girecektim ki Arda bağırmaya başladı.
"Sanane lan sen kimsin "
"Kızı rahatsız edemezsiniz beyfendi "
"Kız benimle sen işine bak " dediğinde elimi kaldırıp konuştum .
"Hey hey ben mal değilim ve kimseyle de değilim "
"Esra kes çeneni " diye tısladığında kahkaha attım .
"Hadi ya kesmezsem ne olur" dediğimde gülüp kafasını iki yana salladı .
"Bu olur " dediğinde kaşlarımı çattım . Ama bir an havalandığımı hissettiğimde beni omzuna alıp götürdüğünü anlamam uzun sürmedi .
Ah bu çocuk delirmiş olmalıydı ..
-
Bayram hediyenizi vermiş olayım .
Kısa bir bölüm biliyorum ama devamı en kısa zamanda gelecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKYANUSUM
Teen FictionOkyanus ... Gözleri okyanustu çocuğun kız baktıkça kayboluyordu... Öyle derin bakıyordu ki nefret mi sevgi mi ayırt edemedi kız ... Ama bilmediği birşey varsa çocuk ona nefretle asla bakamazdı ... - "Okyanus...