Mavi
Deponun oraya vardığımda kapinin onunde enistem ve esi benzeri olmayan, mavinin ayri bir tonunu gozlerinde tasiyan, kumral saclari alnina dökulen, uzun boylu, ultra yakişikli kuzenimi gormeyi beklemiyordum.
Bi an 'Bizim ailede boyle meteorlarin olmasi cok mu gerekliydi? Kiskaniyoruz yani biz de' diye söylendim. Allahim Atlas da oyleydi. Dunyada esi benzeri olmayan kahveleriyle (gözlerinden bahsediyorum) insanin canini alan, eriyip bitiren, esmerim bicim bicim lafinin sozluk anlami, uzun boylu, ultra ultra yakisıkliydi. Allahim ne diyorum ben resmen kuzenlerime yavsiyordum.
'Kendine gel Mavi. Buraya neden geldigini unuttun bakiyorum ' dedim kendi kendime. Arabadan indigimde enistemle Berke saskinca bana bakiyorlardi. Sonra bi telas olanlari anlatip Atlas'i durdurmam icin benden yardim istediler. Katil olucakmis yoksa. Valla yapardi o deli. Haklilardi onu bi tek ben durdurabilirdim.
Onlari geride birakip kapiyi actigimda karsimda bir adet sinirli bir kuzencik ve yerde yatan bir adet sevgili gormeyi beklemiyordum. Ne yani Atlas'in dövdüğü kisi benim en degerlim miydi? Ikisi de beni gorunce saskin saskin baktilar. Ayni anda Atlas "Mavi" Aras da "Askim" dedi.
Atlas
Aras pisliginin agzindan cikan sozle delirmistim. Ne askindan bahsediyordu bu salak. O pisligi yattigi yerden kaldirip "Ne diyosun lan sen? Ne Askim'i?" diye bitane gecirecegim an da
"Atlas dur!!" diye Mavi'nin ilk kez duydugum tondaki sesinden aglamak uzere oldugunu anlamistim. "Yapma nolur" dedi caresizce. Ne yani o pisligi mi koruyordu. Gercekten sevgililer miydi? Aklimda deli sorular.
Mavi'nin sesiyle irkildim. Aras pisliginin yanina gelmis yaralarina yuzunu burusturarak bakiyordu. "Cok canin yaniyor mu?" Mavi'nin cumlesiyle daha cok sinirlendim. Yumrugumu sıkarak sakinlesmeye calistim.
"Iyiyim canim da bu embesil beyinliyi nerden taniyorsun sen" diyen Aras'i ölumcul bakislarimdan mahrum etmedim. O sirada Mavi bana dogru gelerek kirmiziya donusen mavişlerini kahvelerime dikti. "Ne yaptigini saniyorsun sen! Aptal! Sevgilimle ne alip veremedigin var?!"
deyip suratima bi tane yapistirdi. Bu kiz kime cekti de eli agir diye dusunmeden edemedim. Elim yanagimda dururken surat ifadem ciddiydi. "Asil sen ne dediginin kulaginin duyduguna emin misin? Senin bu pislikle ne isin var." Bizim seslerimizi duyan Koray enistem ve Berke iceri daldi.
"Ne oluyor burada" diye kukreyen Koray enistemin bana dönük olan bakislari bi anda Mavis'imin kizila donen maviliklerine cevrildi. Gozlerinin kizarmasini umursamayan enistem "Seni buraya Atlas'in katil olmasini engelle diye gonderdim. Kavga et diye degil" diye Mavi'ye bagirmasiyla kuzenimin afallamasi bir oldu.
Cabuk toparlanan Mavi'nin "Sevgilimi dovdugunu soylememistin ama eniste" demesiyle Berke'nin de enistemin de gozlerinin fal tasi gibi acildigini gormem bir oldu.
Berke
Iceriden gelen bagirislarla Atlas ile Mavi'nin kavga ettigini anladigimiz an iceriye dalma ihtiyaci hisseden babam butun ofkesiyle deponun kapisina dogru yurumaye basladi. Kapiyi actigi an "Ne oluyor burda?" diye kukreyen babamdan ben bile korkmustum.
Mavi'nin agladigini gordugum an yuregime bir okuz oturmustu. Cunku ben uvey kuzenime aşıktım. Uvey dedim cunku babam sonradan simdi ki karisi olan Seda annemle evlenmisti. Oz annemden daha cok annelik yaptigi icin ona anne demekten cekinmiyordum.
Babamin bagirisiyla dusuncelerimden siyrilip dunyaya dondum. "Seni buraya Atlas'in katil olmasini engelle diye gonderdim. Kavga et diye degil" Babamin agzindan cikan cumleyle Mavi'nin afallamasi bir olmustu.
Cabuk toparlanan Maviş'imin "Sevgilimi dovdugunu soylememistin ama eniste" demsiyle gozlerim fal tasi gibi acilmadan duramadi. Ne sacmaliyordu Mavi. Ne yani sevgilisi mi vardi? Bu olamazdi. Olmamaliydi. O benim Mavi'mdi. Baskasinin olamazdi.
Babamin "Ne sacmaliyorsun sen Mavi" demesiyle kendime gelmemle Atlas'in kirec gibi suratini gormem bir oldu. Gozlerindeki ofke, nefret, oldurme istegi disariya yansiyordu resmen. Ben dusuncelerde bogulurken babam soylemis miydi herseyi?