ACI İNTİKAM

19 1 0
                                    

Arkadaşlar biraz geç geldi bölüm. Ama bundan sonra gecikmeyecek. Ama eğer gecikirse özür dilerim.

Kafamda dönüp duran o kelime beynimi kamçılıyordu. Benden, kendi öz babamdan intikam almamı istiyordu. Ne dese haklıydı, babam bana yapmadığını bırakmamıştı.

"Bir gün evin bahçesinde oyuncak  bebeklerimle oynuyordum. 7-8 yaşlarındaydım. Annemin ölümü tazeydi daha. Babam içmiş, evde kendi kendine sayıyordu. Sonra ne olduysa birden bahçeye çıktı. Sanki heryeri dağıtmak, kırmak, dökmek istiyordu. Yüzü kızarmış, şeytani bir bakış atıyordu bana. Önce hiç tepki vermemiştim. Ama... Babam üzerime bıçakla gelmeden önce. Öyle bir korkmuştum ki sanki ben o anda ölmüştüm bile. Neden böyle yaptığını anlayacak yaşta değilim. Tam babam sivri ucu benim çaresiz kalbime batıracakken  ablam geldi. Babamın elini tuttu "Napıyorsun? Çek o bıçağı kardeşimden!"  Diye haykırdı. Evet. Şaşırtıcı gelebilir. Ama o gün ölmediysem ablama borçluyum. Şimdi benden ne kadar nefret ederse etsin onun gibisi yok... "

"İşte. Böyle. Yani beni az da olsa anlamanı beklerim." Dedim oturduğum yerden yavaşça kalkarken. Hala başım dönüyordu. Serum uyku etkisini daha da arttırıyordu.  Birden tökezledim. Çağlayan hızlı bir refleksle masanın üzerinden tuttu beni.

"İyi değilsin. Dinlenmeye ihtiyacın var."  dedi. Beni bırakıp masanın yanından geldi. Ben elimle başımı tutarken, birden ayaklarım yerden kesildi. UÇUYORDUM.?!  Kimin kollarında acaba? Kötü yanımın...
"Ne yapıyorsun?  Bıraksana!"  Çağlayan'a hafifçe yumruk atıyor ve bir yandan da inmek için fazla yorulmuş kaşlarımı zorluyordum. Dışardan çok utanç verici gözüküyor olmam gerekti. Çünkü çocuk gibi çaresiz o güçlü kollarda kendime savaş açmıştım. Ve... Gerçekten. Çok. Utanıyorum.
Ama indirmeyi aklının ucundan bile geçirmedi.

Hastaneye kadar getirdi. Sonra arabasını zorla açıp içine tıktı beni. "Serpil? Nereye gitti o?"  Dedim alçak sesle ve muhtemelen kendi sesimi ben bile duymadım. " Ona gerek yoktu. Ben de senin bir tanıdığın olduğumu söyledim. Biraz diretti, ama sonunda yırda gitmeye razı oldu. Sanırım seni sandığından fazla seviyor. Değerini bil. " Demek Serpil 'i o göndermişti. Ama neden göndermek istemişti ki? Ne biliyordu.?  "Peki..." sözümü bitiremeden "Bu kadar soru yeter prenses." dedi parmağını  dudaklarıma bastırarak.

                           🎗🎗🎗

Yetimhanenin önünde bıraktı beni. "Telefonunu verir misin?"  dedi sonra. Kendisinin yok muydu.!? İnanmıyorum. Kesin var sende ama ne işler çeviriyorsun bakalım.  "Buyur."  Dedim telefonu uzatırken. Nedense hiç sorgulamamıştım. Normalde bit kızın telefonu ellenmezdi. Öyle değil mi?  Birşeyler yaptı önce sonra başka bir telefon çaldı. "Al,sağol."  dedi ve telefonu bana verdi. Kendi numarasını kaydetmişti. Ve ABİM  yazıyordu telefonda. Kocaman. Ya da bana öyle geldi ama... Neden Abim? 

"Neden kendini böyle kaydettin?"

En güzel soru. Tebrikler.

Ve....

"Öyle olduğu için."

En iğrenç  cevap...  Kırmızı kart.

Boğazımı seslice temizledim. "Herneyse... Bay bay."  elimi salladım ve arabadan çıktım. Acaba o beni ne diye kaydedecekti?" Prenses?" Sanmam. Ama  "küçük kız kardeşim "
Diye kaydetmesi çok olası. Nedense aklıma bu takılmıştı. Ben tam odama girerken telefona mesaj geldi.  Hmm. Kimden? Sevgili ABİŞİM 'DEN...  

👨 " Elbise sana çok yakıştı. Onu al. "

Demek öyle ha ?

👧 "Evet. Sen beni bayıltmadan önce onu alıyorduk. Sanırım?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BENİM YAŞAMIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin