Hayata ve güneşe olan kinimi kustuğuma göre, olacak her şeye hazırım. Hasarlı gözlerimi kıstığımda Bayan Kokio'nun bahsettiği evi görebiliyorum. Ahşap beyaz bir ev bazı pencereleri kırık.
Önünde kırmızı bir motor var, şimdilik sakin gözüküyor eminim ki gözden kaçırdığım şeyler var böylesine bir manyak onu burada böyle bırakmaz. İlerlemeye devam ediyorum cesaretim kırılmaya başlıyor biraz daha yürüyorum ve şuan eve bir kaç metre uzaklıktayım sinsi bir yılan gibi etrafı inceliyorum biraz tereddütte düşmüşken. Cemre'nin sesiyle irkiliyorum!
"Tozar, buradayım yardım et"düşünecek hiç bir şey yok artık koşup içeri atıyorum kendimi Cemre karşımda. Perişan halde elleri bağlı yüzünü örten saçlarından dolayı onu zar zor seçiyorum. Cemre'yi sakinleştirmek için; "Sorun yok buradayım şimdi seni kurtaracağım ve buradan siktirip gidiceğiz" diyorum şaşkınlığımı atlatıp onu çözmeye yöneliyorum ki etrafımdaki diğer inlemeleri fark ediyorum . Başımı çevirdiğimde: yirmiyi aşkın insanın perişan halde önce birbirlerine daha sonrasında odanın tavanına asılmış demirlere zincilermiş vaziyete olduklarını fark ediyorum. Kimi çok zayıf ve tırnakları uzun erkeklerin saçı sakalı bir belli ki uzun süredir burada alıkonuluyorlar . Bayan Kokio'nun sapık biri olduğunu tahmin ediyordum lakin bu kadar vahşi olacağı aklıma gelmemiştİ . Bir yandan tüm bunların sebebini düşünürken bu dehşet hissinden çıkıyorum ve kurtarmak için Cemre'nin yanına yaklaşıyordum ki arkamda birini hissediyorum sonra kapı kapanıyor ardından kafamda bir şişe kırılıyor
ayağı kırılmış bir sandalye gibi yere devriliyorum ve titrek, tiz ve mutlu bir ses ;
"Yirmi Üç" diyor
Gözlerim yavaş yavaş kapanıyor, Cemre çığlıklar atıyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEBEP
ActionReklam: Psikolojik şaşkınlığınızdan , istifade edip ruhunuza işleyecek bir kitap. İçinde barındırdığı tüm saçmalıkların gözlerinizi kapattığınız da karşınızda belireceğine emin olabilirsiniz!