Dedeme şehre inelim test kitabi almam şart deyip yari yolda topuklayacaktım, hatta dedemleri öldürmek bile geçti aklımdan, delirmeye başlamıştım sanki.
Aklımda sorular vardi, beni neden öldürmediler veya aralarına almadılar? Ertesi sabah posta arabası gördüm, hemen fırladım. Bahçe kapısından çıkınca dedem içeri gir diye bağırdı. Hayır dedim, fark ettim ki araba bizim eve yönelmişti. Eminim biri bize bir şeyler yollamıştı. Adamın penceresine vurmaya başladım, camı indirdi ama önüne bakıyordu hala, onlardan olduğundan şüphelendim. Camı indirince yardim et beni burada zorla tutuyorlar diye bağırdım, dinlemişti ama prosedür böyle seni alamam demişti. Robot gibi arabadan inip posta bıraktı eve. Kolundan tutup yalvardım, sonunda bin hadi demişti. Artık çantam filan umurumda değildi buradan çıkmam lazımdı. O kadar mutluydum ki, mantıklı düşünmeyi unutmuştum. Yola çıkmıstık, aklıma ben iniyorum demek geldi. Geldiği gibi kapılardan kilit sesi geldi. Ben ineceğim dediğimde burada bırakamam dedi, tamamda beni köyde esir tutmayacaklarsa nerede tutacaklardı? Yari yolda dedemi yol kenarında gördüm, yine geldiler dedim. Yan koltuğa baktığımda bana dönmüştü. Nasıl oldu anlamadım ama dedem arabanın önünde belirmişti. Eliyle yine gel yaptı, ağlamaya başlamıştım. Ne yapacaktım, nasıl kurtulacaktım? Çevre yolundan tek bir araba geçmiyordu. Kapının kilitleri açılmıştı. indim aşağı ve usulca dedeme doğru yürümeye başladım.Dedem beni almış, yürümeye başlamıştı. iki gözünede kan uymuştu, siz kimsiniz dedim, neden dedemi esir aldınız dedim. Ne sorduysam cevap vermediler, büyü müydü yoksa içine bir şeyler mi girmişti? Kaçsam bile bu insanları böyle bırakamazdım. Köyün tabelasını görünce aklıma koşmaya başlamak geldi, tam arkamı döndüm koşuyordum ki t-shirttün yakasından tutup yere attı beni dedem, adama olan saygımdan içine ruh falan da girse vurmadım. Yaşı 73 beni yere attı, eh evet artık eminim. Beni esir aldı bu yaratıklar. Eve girdiğimizde dedeme sarıldım, normale dönmüştü yine. Ben kendimi istemediğim bir hayata esir etmiştim, kendi ellerimle. Çocuklar sokaktan camımı izliyorlardı. Emindim ben intihar edip bu korkudan kurtulmalıydım, 2 gündür 2-3 saat uyuyabilmiştim ve onda da kabus görmüştüm, halatı aldım Cemil'den. Cemil diyorum çünkü o eski Cemil amca değildi. Halatı hazırlayıp sandalyeyi ittim altımdan, halat kopmuştu. Tekrar denedim tekrar koptu. ip telef olmuştu. Yatağımın dibine çöküp anne diyerek ağladım. Bir yandan Allah'a beni kurtarması için dua ediyor, bir yandan annemi zikrediyordum.
Kafam sorularla dolup taşmıştı, sonra aklıma postacının bıraktığı kutu geldi. Boş bir kutu vardi içinde, dayanamayıp ağlayarak yere attım onu da. Altından muska fırladı, Hemen muskayı aldım. iyi miydi kötü mü? Bilmiyorum. Kapşonlumun cebine koymuştum. Acaba annem uzun süre dönmeyince gelir miydi beni almaya? Dedeme şehre inelim test almam gerek diye sordum, yine robota kesmişti. Ben alırım deyip kapıdan çıktı, dede sen bilmezsin diye fırladım ama sokakta camımı izleyen çocuklar vardi sadece. Aklıma mezarlık geldi, nineme mezarlığı ziyaret edeceğim dediğimde cevap vermemişti. Bende ayakkabımı giyip mezarlığa koşmaya başladım. Sokak yine kapı önünde bekleyen çocuklarla doluydu, aralarında Sude'de vardi. Ne kadar ağlamaklı olsam da çaktırmadan mezara koştum.
Mezarlıktan atladım, tasta hala ismim vardi. Aklıma mezarlığı kazmak geldi ama o kadar abartamazdım. Cesaretim yoktu o kadar, muskayı mezarlığın başına koyup tekrar çıktım, çıkışta kimse yoktu kaçmayı yine denedim ki dedem çıktı. Dede seni karşılamak için geldim diyerek koluna girdim, halbuki anlamış olsa gerekti içimdekini. Eve gelince yatmıştım yatağa, yine tüm çocuklar camımı izliyordu. Belli ki rahat bırakmayacaklar beni, kafamı boşaltmak için biraz telefonla uğraştım. O gece rahat uyuyabilmiştim ama gece yarısı uyandım yine ve yine ninem beni izliyordu. Ardından aşağı inmeye başladı, peşinden kalkmak istedim ama ayak sesleri kesilene kadar yatağa bağlıymışçasına kalkamadım. Ayak sesleri kesilince koşarak aşağı indim bu sefer her yer kan revan içindeydi, resmen o an ölüp dirilmiştim. Rezalet bir koku sarmıştı her yeri. Dede diye bağırdım, kapıya çıkıp beni izledi, ninemi de gördü ama odasına geri döndü. Bu bir hayaldi biliyorum, o yüzden gidip o kan gölünün içinden ninemi salladım. Hortlayıp bir elini omzuna attı, göğsüme bir düğüm indi ve uyanmam bir oldu. Neden her seferinde ninemi görüyordum ?