ARKADAŞLAR AYNI BÖLÜMÜ TEKRAR ATMIŞIM KUSURA BAKMAYIN GÜNCELLEDİM
Ertesi sabah kitaplarin oldugu yeri arastirmaya karar verdim, ayrintili olarak baktigimda duvara 2 muska çakildigini gördüm, bu muskalar bana gelenle çok benziyordu. Çekmek istedim ama sanki korunuyor gibiydi, elimi çiviye attigimda isiklar söndü ve gözlerim hafiften kararmaya basladi. Kapinin çarptigini duydum, gelen ninemdi ve gözleri tipki Cemil amcaninki gibi kaniyordu, sol elini kaldirdi ama bir el hareketi yapmadi, ilk muskayi çektigimde kol altimdan bilegime kadar yanan bir ipmisçesine bir agri girdi, ince bir hat boyu alevler almisçasina yaniyordu, bagirmaya basladim. Öyle agriyordu ki, ayni zamanda elimi hareket ettiremiyordum. Çekmeyi denedikçe daha da beter olmustu kolum, diger elimi attigimda tüm vücudum buz kesmisti. Nineme dönüp dua etmeye basladim. Her dua ettigimde erircesine tuhaf kelimeler saçmaya basladi. Resmen Harry Potter'da iyi ile kötünün isinlari çarpisircasina birbirimize dualar saçiyorduk. Git gide bitkinlesmeye basladi. Saçlari döküldü, morardi. En sonunda kendimi biraktim. Hizla geri toparlandi, çekip gitti sonra. Anladim ki beni de kendilerinden biri yapacaklar. O muskayi yok etmezsem bu zombilerden farkim kalmayacakti. Mezarliga gitmeye karar verdim.
Kazma ile küregi aldim. Hava git gide bozuyordu ama bu yaratiklarla oynama sirasi bendeydi. Hepsini teker teker yok edecektim ve en önemlisi korkum bitmisti, kazma ve küregi alip kosmaya basladim, tüm çocuklar aileleri ile birlikte ardim sira yavasça yürümeye basladilar. Köyün girisine geldigimde kazma ile küregi önden firlattim. Karanlik bulutlar çökmüstü adeta kisa geri dönmüstük. Birinci simsekten sonra bütün köy çevremde belirdi. Ninem en önlerindeydi, yaklasmamasi gerektigini söyledim. Önce mezarin basindaki muskayi söküp yirttim sonra da kendi mezarima kazmayi vurdum, hepsi sira sira bagirmaya basladi. Bana da büyü yapmislardi ama ben bu oyunu bozacaktim, ikinci kazmada yavas yavas üzerime gelmeye basladilar. Tamamen kazmis yatan kisiyi görmüstüm ama benim fizigim ile uyusmuyordu, tam elimi attim ki ensemden birinin, bir seyin vurdugunu hissettim. Birkaç metre öteye savruldum, tam mezara kosuyordum ki etten duvar olusturdular. Gidemiyordum, izin vermiyorlardi. Eski hallerine dönmeleri için dedeme sarildim ama ise yaramiyordu. Mezardan atlayip eve kosmaya basladim, bu girisimim basarisizdi. Eve döndükten bir kaç saat sonra dedem ile ninemin döndügünü fark ettim, ninem yine sirtini bize dönüp yatmis dedemde 1973'ten kalma gazeteye geri dönmüstü. Artik konusmuyorlardi ve en önemlisi göz altlari hep mor kalmisti, 2. kez muska gelecekti eminim ancak bu sefer posta ile gelip gelmeyecegini bilmiyorum.
Artik o mezarligin benim olmadigina ve ortada bi toplum söz konusu ise ninemin hepsinin basi olduguna emindim, disari çiktigimda bir seyler degisecek mi bilmiyordum. O gece de sabahladim ancak bu sefer sabah ezani okunmustu, köy iyilesiyordu. Sabaha dogru cama çiktim biraz temiz hava için, o postaci adam kapinin önündeydi. Bana dogru döndü ve gülmeye basladi, ardindan bodrum katina yürüdügünü gördüm. Benim muskami da duvara çakacakti. Kosmaya basladim, dedemle ninem artik duvari degil kapiyi izliyorlardi. Beni görünce radar gibi takip etmeye basladilar o kanli gözleriyle. Disari çiktim ve bodrum katina indim, muskayi ucundan duvara çakmaya baslayacakti ki o postaciya tekme attim. Muska bu sefer çift dikisliydi, kapidan çikip kosmaya basladim ama bir süre sonra yine çevremi sardilar. Muskayi disimle parçalayip yine yirttim. Geri döndügümde postaci yoktu. Alt kattaki muskalarin yanina inmeye karar verdigimde ninem beni takip etmeye basladi, durdugumda durup yürüdügümde yürüyordu. Ürkünç. Muskalarin yanina gittigimde elini muskalarin önüne uzatti. Tozlu balyoza yöneldim. Ninem hala hareket etmiyordu, önce koluna vurmaya karar verdim, balyozu asagidan yukariya dogru çekip koluna vurmayi denedim ama balyoz sekmis bir metre civari sürüklemisti beni. Sanki demirden dövülmüstü bu kadin.