Ertesi sabah kahvaltıya inmedim. Test kitaplarıyla oynadım. Kafam dopdoluydu, en sonunda kahvaltı için indim, ninem her gün ki gibi sessiz sırtı dönük yatıyordu. Yemek saatleri dışında yüzünü bile dönmez olmuştu. Bir şeylertirdiktan sonra bu cinli hayata adapte oldugumu fark ettim, artik bu yaratiklarla birlikte çalisabiliyorduk. Dedemin çook eski kitaplari vardi bodrum katinda, oraya indim. Karanlikti, fener ile girdim. Fark ettim ki kitaplarin hepsi gizli ilimler ile alakaliydi, hepsinin dili tahminim Farsça idi o yüzden hiç bir sey anlamamistim. Yukari kata çikip dedeme kitaplari sordum, hepsinin babasindan kaldigini hakkinda bir sey bilmedigini söyledi. Gecen yaz bu kitaplari oturup beraber çözmeyi denemistik halbuki. Anlasilan bu kitaplar bu yaratiklar için önemliydi. Kitaplara dokunmaktan bir süre vaz geçtim, dedem bana odun kesmemi söyledi. Geçen yaz ögretmisti bana odun kesmeyi, kitaplari unutmus ama bunu hatirlamisti. Eminim o kitaplardan bir seyler ögrenebilirim. Disari çikip aletlerin oldugu odaya girdim, onlarca kazma vardi. Ne içindi bu? Baltayi alip kütüge vuruyordum, bir kaç odun kestikten sonra bununla dedemleri öldürmek geldi aklima ama yapamazdim. Onlar ailemdendi benim ve belki onlari kurtarirdim.
Çaresiz hissediyodum, odun isi bitince kekremsi bi çorba yapmisti ninem onu içtim, berbat bi tadi vardi ama onlari sinirlendirmedim yine sükür edip tesekkürler dedim, yine kitaplarin yanina indim, aralarinda gezerken Farsça sözlük bulmustum, sayfalari çevirmek için kullanabilirdim. Saat ögleden sonra üç buçuktu kendimi bir süre çeviriye verdim, günlük rutinlerimi yapmamistim. Ekmek almak, su doldurmak falan. önlü arkali bir sayfanin önünü zar zor çevirmistim ancak yarisi bilmedigim kelimelerdi. Bana büyü gibi gelmisti, çevirdigim sayfayi koparttim. Arkami döndügümde ninem beni izliyordu, sayfayi gösterip eliyle ver yapti, sayfayi kitaba sikistirip elimle ittim ninemi. Yukariya kosmaya basladim, sayfa oradaydi ancak çeviriyi baska bi yapraga daha yazmistim. Çikarip anlamaya çalistim ama kelimeleri bilmedigimden bir sey çikaramiyordum. Saat sekiz olmustu, kitaplarin arasina gizlice yine indim, diger sayfanin yarisini çevirmistim ki yagmur yagmaya basladi. Yaz ayinda böylesine siddetli bi yagmur korkutucuydu, disari çiktigimda çocuklar asimetrik yerlerden beni izliyordu. Gidin hadi diye bagirip içeri girdim, ninemle dedem önlerindeki duvari izliyorlardi. Seslenmeden yukari çiktim.
Saat sekiz olmustu, kitaplarin arasina gizlice yine indim, diger sayfanin yarisini çevirmistim ki yagmur yagmaya basladi. Yaz ayinda böylesine siddetli bi yagmur korkutucuydu, disari çiktigimda çocuklar asimetrik yerlerden beni izliyordu. Gidin hadi diye bagirip içeri girdim, ninemle dedem önlerindeki duvari izliyorlardi. Seslenmeden yukari çiktim. Bunlar büyüydü eminim. Sabundan ve ignelerden bahsediyor, bu kitaplar yasal degil bundan da eminim ama burada olanlari bu kitapta bulabilir miyim bilmiyorum ama bulabilecek olsam bile hangi sayfada oldugunu bilemem, o yüzden hepsini çevirmem gerekir. Buda aylar alir, artik kaçmak yerine ince düsünmeliydim. Asagi inip kitaplari yaksam düzelir miydi? Sanmiyorum çünkü rehber gibiydi o kitaplar, sadece ögretiyordu.