Texting Louis Tomlinson (Türkçe)

6. Bonus: Anna'nın Babası (Bölüm 2)

6. Bonus: Anna'nın Babası (Bölüm 2)

Anna biraz sakinleştikten sonra, onu mutfağa, ona bir bardak sıcak çikolata yaptığım yere indirdim.

Anna ve ben biraz yalnız zaman geçirebilelim diye, sağolsun çocuklar Claire ve Eric'e onları dışarı çıkarmak için ısrar etmişlerdi. Geceyi burada geçirmeyeceklerinden Anna yalnızca benim, kalçalarının ortasına ulaşan tişörtlerimden birini giyiyordu. Ellerinden yukarı çektiği tişörtün kolları ve kafasının üzerindeki dağınık topuzlu saçıyla çok sevimli görünüyordu.

"Lou?" birkaç dakikalık sessizlikten sonra yumuşak şekilde fısıldadı, bardağı dokunulmamış şekilde önünde duruyordu.

"Evet?"

"Babam...o kötü bir adam değil," dedi aynı yumuşak sesle. "Anlıyorum, belki yeterince iyi değildik, belki de buna değmezdik, ve - "

"Hey, hey, bu senin hatan değil, A," sırtını nazikçe ovarken onu temin ettim. "Çocuklarını bırakmanın hiçbir bahanesi yoktur."

"Biz çok küçükken bizi bırakıp gitti, ve onu çok uzun zaman boyunca suçladım," nefes aldı, elini yüzünün üzerinden geçirirken.

"Bu normal. Sadece şey gibi hissettin - "

"Bir başarısız gibi," diye bitirdi benim için, tam gözlerimin içine bakarak. "Ama olmadığımı biliyorum. O  şekilde hissetmemem gerektiğini biliyorum."

Başımı salladım, alnının yanına bir öpücük bırakırken.

"Sadece ummuştum ki, belki bazen arar, ya da mesaj atar, ya da, lanet olsun, belki mail gönderirdi diye. Onunla bir bağlantım olsun istiyorum, ama o benimle ilgilenmiyor," yaşlar süzülmeden önce gözlerini sildi.

"Belki de ilk adımı sen atmalısındır?" diye nazikçe önerdim, çizgiyi aşmak ve onu köşeye göndermek istemeyerek.

"Bizi bırakıp giden oydu, Lou, ilk adımı atan ben olmamalıyım," diye cevapladı.

Tekrar başımı salladım, başka ne söyleyeceğimi gerçekten bilemeyerek.

Onu açık kollarımın arasına çektim, kulağına güvenceler fısıldayarak.