Nazım Hikmet Ve Diğer Şairler

8. Bölüm

Elleri ekmek
Kirpikleri su
Gözleri güneş
Yüreği toprak kokan kadın.!

Saçları buğday
Şakakları yayla
Omuzları dağ kokan kadın.!

Ayakları Cennet
Dizleri yastık
Kucağı umut kokan kadın.!

Ekmeğinle doyup suyunla kananlar
Yüreğinde koklayanlar toprağın bereketini
Saçını süpürge ettiklerin
“Gel” deyince gelmeni
“Git” deyince gitmeni istediler
Gölgelerinde yitmeni istediler
Çektin sineye.!

Dizlerinin sımsıcak yastığında huzur arayanlar
Sırtını yaslayıp omuzlarının dağına
Bir tutam güneş için sığındılar kucağına.
Kaldırmadan başlarını dizlerinden
Çektiler cenneti ayak izlerinden
Çektin sineye.!

Baba diye ellerini öptüklerin
Kardeş diye bağrına bastıkların
Kol kanat gerdiklerin
Ve emeğini sofralarına serdiklerin
Düşlerini düşünmeden Umutlarını azarladılar.
Yok sayıp göğsünün limanında kanat çırpan kelebeği
Güzelliğini pazarladılar
Çektin sineye.!

Gülüşlerin dondu dudaklarında
Düşlerin
Yüreğinde kilitlendi.
Bulutlandı gözlerin
Yanakların ıslandı
Paslandı duyguların
Çektin sineye.!

Elleri ekmek
Kirpikleri su
Gözleri güneş
Yüreği toprak kokan kadın.!
Hala susacak mısın.?

Saçları buğday
Omuzları dağ
Şakakları yayla kokan kadın.!
Umutlarını kilitleyen anahtarı
Asacak mısın gecelerin kör çivisinden.?

Ayakları Cennet
Dizleri yastık
Kucağı umut kokan kadın.!
Yok mudur bir sınırı sabrının,?
Görmezden gelip kısacak mısın gözlerini.?
Ve hala
Taş basacak mısın bağrına.?

Yüzyılların Fosilleşen sermaye hancısını
Ve Salgınlaşan törelerin bıçılgan sancısını
Hala Sineye çekecek misin.?

Yoksa
Göğüs kafesinin sol köşesinde
Yani
Özlemlerinin kristal şişesinde sakladığın
Ve hırsız saksağanlara yasakladığın güneşin tohumlarını
Cemrenin düştüğü bereketli topraklara
Kendi avuçlarınla ekecek misin.?

Zamanıdır artık
Hatta Geç bile kaldın.!
Elleri ekmek
Kirpikleri su
Gözleri güneş
Yüreği toprak kokan kadın.!
Geç bile kaldın.

Haydar Bibinoğlu