2.Bölüm

110 9 0
                                    

Sabah gözlerimi çalan alarmımla açtım.Okulum var maalesef yatağımda gerinip oturur pozisyona geçtim.Bir elimle gözlerimi ovalarken diğer elimle kıçımı kaşıyordum.Odamdaki banyoma girip musluğu açıp iki avcumu birleştirip suyun dolmasını sağladım.Yüzüme sertçe çarptığımda irkildim.Bu ne soğuk suymuş yav.Bir kaç kere daha aynısını yaptıktan sonra banyodan çıkıp dolabımın önüne geldim.Siyah bir etek üzerine beyaz bir gömlek ve siyah kıravat okul formam bu.Hemen üzerimi giyinip beyaz spor ayakkabımıda ayağıma geçirip saçımı güzelce tarayıp odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim.Aşağı indim.Annemle babam kahvaltı yapıyordu.Annemle babam holdingde tanışmışlar.Annem babamın sekreteriymiş öyle yani.Ama onların aşklarına hayranım.Bazen utanmadan yanımda öpüşüyolar.İşi pişiriyolar.Hızlıca gidip önce babamın sonra annemin yanağına ıslak ıslak öpücük kondurdum.

"Günaydın genç ve genç olup kendini yaşlı hissedenler."

Diyip sandalyemi çekip oturup kahvaltılıklardan tabağıma ne var ne yok doldurdum.Tabiri caizse öküz gibi açım.

"Ne bu neşe?"
"Her zamanki halim babacım."

On beş dakikaya kahvaltımı yapıp bitirdiğimde çantamı tek omzuma asıp evden çıktım.Okulum evimize yakındı.On dakikalık mesafe var.Arkadaşım Melek'i beklemeya başladım.Ulan beş dakika oldu hala çıkamadı evden.Hemen evlerinin kapısına gidip zili çaldım.Kapıyı Emre abi açtı.Hastayım bu adama ya.Ağzım bir karış açık kaldı.Neden mi?Çünkü belinde havlusuyla kapıyı açtı ve bana sırıtarak bakıyor.Off o kaslar ne öyle.Bir kaç kere öksürüp kendime geldiğimde;

"Emre abi Melek nerede?Gelmicek mi?"
"Sanada günaydın Azra gelicek en son çantasını hazırlıyordu."
"Tamam."

Biraz daha bekledikten sonra Melek evden çıkıp üzerime atladı.Bir kaç adımda toparlandım.Geri çekildiğinde konuşmaya başladım.

"Hele şükür gelebildin."
"Napim kızım gece geç yattım uyanamadım"

Yürümeye başladık.Konuşa konuşa okula gittik.Sınıfa çıkıp yerimize geçtik.Hoca geldiğinde ayağa kalktık.Günaydun sağol faslını geçtikten sonra hemen ders anlatmaya başladı.Ders Biyoloji.Ulan bir Tarih dersinden bide Biyoloji dersinden anlamıyorum.Zil çaldığında Melek'le sınıftan çıkıp kantine doğru gitmeye başladık.Etrafıma baktığımda bir çif siyah gözün bana baktığını gördüm.Hemen başımı çevirip önüme döndüm.Kantine girip Melek'le beraber bir tost ve ayran alıp boş bir masaya oturduk.Tabiri caizse hayvan gibi yemeye başladım.Bir ısırık alıp daha yutmadan bir ısırık daha alıyorum.

"Yuh Azra yavaş ye arkandan atlı kovalamıyor."
"Napim ya bu tost bir harika."

Sucuklu tostun yerini ne tutabilir ki?Tostum bitti ama ayranım bitmedi.Ayranımı içerken çevreme bakıyordum.Yine o siyah gözler beni göz hapsine almış gözlerini hiç ayırmadan bana bakıyordu.Başımı 'ne var' anlamında salladım.Oysa dudağın bir kenarıyla bana sırıttı.Ona bakarken zil çaldı.Melek'e döndüğümde bir yere bakıp dalıp gitmiş gözlerine bakıp nereye baktığını takip ettiğimde sarışın kıvırcık saçlı benim gibi masmavi gözleri olan çocuğa bakıyordu.Ayağa kalkıp yanına gidip kulağına eğildim.Birden;

"Melek"

Diye bağırdığımda okulu inleticek şekilde çığlık attı bense kahkaha atarak doğruldum.Yanından biraz uzaklaştığımda sandalyesinden kalkıp bana doğru yürümeye başladı.Arkamı dönüp koşmaya başladım.Çıkışa doğru giderken yanıltıp siyah gözlere sahip olan adamın masasının arkasına geçtim.Melek'te ön tarafa geçti.Her hareketinde bende hareket ediyordum. Tam koşmaya başlıcakken siyah gözlü adam kolumdan tutup koşmamı engelledi.Ne kadar debelensemde kurtulamadım.

"Bıraksana"

Melek gelip kolumdan tuttu.

"Teşşekkür ederim."

Dedi adama.Adamsa başıyla selam verdi.

"Adın ne?"

Dedim.

"Afran"dedi.

Tatlı BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin