6.Bölüm

47 6 0
                                    

Uyandığımda yüz üstü yatıyordum.Afran'ın bir bacağı ve kolu benim üzerimdeydi.Yüzümü ona doğru çevirip baktığımda çok tatlıydı.Yanağının üzerine yattığından dudakları büzüşmüş uyuyordu.Tebessüm ederek yavaşça kalktım.Odama gidip üzerimi değiştirip kot siyah şort ve beyaz ince bir tişört giyip odamdan çıktım.Mutfağa gidip önce ellerimi yıkadım.Sonra masaya kahvaltılıkları koydum.Çay suyu koyup patatesleri soyup kızartma yaptım.O arada çayı da demledim.Her şey hazır olunca Afran'ın odasına gidip kapıyı açtım.İçeri girip yatağına doğru gidip;

"Afran hadi uyan kahvaltı hazır."
"Beş dakika daha."

O böyle diyince bir kıkırtı kaçırdım ağzımdan.

"Hadi yataktan kalkana kadar başında bekilcem."
"Tamam."

Gözlerini açıp bana bakmaya başladı.

"Kalksana ne bakıyon."
"Çirkin"
"Ne dedin sen bana?"
"Çirkin dedim."
"Sen bana çirkin dedin.Sensin be çirkin tipe bak."

Birden boynumdan çekip beni altına aldı.Üzerime geçip dizlerinin üzerindeyken beni gıdıklamaya başladı.Ben kahkalar arasında onu üzerimden itmeye çalışıyordum.

"Af-Afran yeter."

Gülüp tamam dedi.

Kalkıp odadan çıktı.Afran'ın arkasından melül melül bakıp bende ayağa kalkıp odadan çıktım.Mutfağa geçip sandalyeyi çekip oturdum.Tabağıma kahvaltılıklardan doldurup beklemeye başladım.Afran geldiğinde masaya bakıp;

"Ooo döktürmüşün sen hiç evine gitme bence burada kal ben hep dışarıdan söyleyip yiyiyorum."
"Kahvaltı hazırlayabiliyosundur herhalde."
"Iııh ben mutfağa girdiğimde her yer savaş alanı gibi oluyor."

Gülüp kafamı eğdim.Çatalımı alıp;

"Hadi gelsene ne diye dikiliyorsun orada."

Omuz silkip oturdu.

Kahvaltımızı bitirdiğimizde ikimizde birden ayağa kalkınca birbirimizin yüzüne bakıp güldük.Tabağını alıp makineye yerleştirdi.

"Ben toplarım burayı."
"Yardım edicem."
"Ama.."

Kaşlarını çatarak bana doğru gelince susmak zorunda kaldım.Böyle korkunç görünüyor.Yanıma geldiğinde;

"Yardım edicem dedim."

Deyip başını boynuma koyup kokumu içine çekti.Öptüğünde gözlerimi kapadım.Dudaklarını sürte sürte yanağıma kadar geldi.Yanağımdan öpüp;

"Benim hatunum olur musun?"

Diyince ağzımdan
"Ha"
Nidası çıktı.Gözlerimi pörtleterek ona bakıyordum.Gülüp sorusunu tekrarladı.

"Benim hatunum olur musun?"

Yutkundum.İçimden kendi kendime konuşuyordum.Şuana kadar hiç sevgilim olmadı.Acaba benden bir zaman sonra ayrılır mı?Ya da ona güvenebilir miyim?Teklifini kabul etmesem bir kaç gün sonra içimde bir pişmanlık olucak sonra da kendi kendime neden kabul etmedim dicem.

"Azra?"
"Ta-tamam yani evet."

Diyip başımı yere eğdim.İşaret ve baş parmağıyla çenemi tutup kaldırdı.Yüzüme bakıp dudaklarını alnıma bastırdı.Geri çekilip başını alnıma yasladı.

"İstemiyor-"
"İstiyorum.Yani ilk defa bir sevgilim olucak o yüzden."
"İlk defa mı?"

Dediğinde başımı salladım.Beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Önce buraları toparlayıp sonra bahçeye çıkalım olur mu?"
"Olur"
"Kahvede yapalım."

Masayı toparlayıp kahvemizi yapıp bahçeye çıktık.İlk defa sevgilim oldu ve çok mutluyum.İnşallah hiç pişman olmam.Annemle babama söylediğimde acaba sinirlenirler mi yoksa benim için mutlu mu olurlar?Çimenlere oturduğumuzda ben kahveme Afran bana bakıyordu.

"Önüne baksana."
"Canım sana bakmak istiyor."

Tebessüm edip kahvemden bir yudum içtim.

"Bir daha böyle şort,atlet,kısa etekler felan giymek yok."
"Neden?"
"Sen öyle şort giyince erkekler sana bakıcak sonra da beni katil edicekler.Benim katil olmamı istemezsin demi?"
"İstemem."
"O zaman bir daha giymek yok."
"Iıh giyicem ama evde ve bahçe de giyicem."
"Bahçe de olmaz oradan görürler seni."

Yanına yaklaşıp yanağını öpüp başımı omzuna yasladım.O da saçımı öpüp çenesini saçıma koydu.

"Sana bir şey itiraf edicem."

Başını kaldırdığında bende başımı hafif yukarı kaydırıp yüzüne bakmaya başladım.

"Ben seni 4 aydır takip ediyorum."
"Ne?"
"Duydun işte.Seni ilk yağmur yağarken arabanın su birikintisinin üzerinden geçtiğinde sen ıslanmıştın o zaman görmüştüm.Arabanın arkasından saydırıyordun."
"Evet sonbahar'daydık.Hava soğuktu bide.Sen beni mi izliyordun?"
"Arabayı arkadaşım kullanıyordu."
"O gün varya çok üşümüştüm.Sonra da hasta olmuştum boğazımın ağrısından bir hafta düzgün bir şey yiyememiştim."
"Özür dilerim mavişim."
"Neden özür diliyorsun ki sonuçta sen yapmadın."
"Ama Kerem'i uyarmalıydım."
"Kerem?"
"Arabayı süren arkadaşım."
"Hmm"

Omuz silkip bardağımı kenarı bıraktım.Ellerimi beline sarıp sıkıca sarıldım.Burnumu ısırdığında çığırdım.

"Ah!Acıdı"
"Acısın"
Tekrar ısırdığında bu sefer kıkırdadım.Etrafımızda ki evlere bakındığımda iki katlı bir villanın ikinci katındaki balkondan üç kızın Afran'a baktığını gördüm.
Kaşlarımı çatarak onlara baktım.

"Afran bu kızlar neden sana bakıyor"
Diye soru sordum gözlerim hala o kızlardayken.
"Çok yakışıklıyım ya ondan."
"Yakışıklısın onu bende biliyorum da sen hiç bunlarla konuştun mu?"
"Evet konuştum komşuyuz sonuçta."

Kaşlarımı çatarak ona döndüğünde sırıtarak bana baktığını gördüm.

"Bakma onlara tamam mı?"
"Ben senden başkasına bakar mıyım mavişim."
"Boşver ben yine uyarımı yapmış oluyim.Sen yine onlara bakmaya devam edersen sonuçlarına katlanırsın."

Diyip çimlere uzandım.Afran'da uzanıp kolunu başımın altından geçirdi.Elimi saçlarına koyup okşamaya başladım.Başımı göğsüne koyup gözlerimi kapattım.

"Uyusam olur mu?"
"Olur güzelim."
Saçımı okşayıp kucağına çekip sıkıca sarıldı.Bende kucağında huzurlu bir uykuya gözlerimi kapadım.

Tatlı BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin