Shiro | Yandere Simulator

Pazartesi : PT. 1💕

Medyada Shiro.

Her zaman ki gibi odamda uyandım.
Alarm sesiyle. Elimle hızlıca alarma vurup bağırdım:
"Ya kalkmayacağım ben, çok mu batıyor, git başımdan anne ya!"
Sonra gözlerimi ovaladım. Ve fark ettim. Bugün yatağımdan her zaman ki gibi kalkmayacaktım. Ve annem burada değildi.
Tokyo'dan okumak için yeni şehre gelmiştim. Akademi Lisesi'nde okuyacaktım. Annem ve babam gayet bütçesi iyi insanlardı ve sürekli iş başındaydılar bu yüzden beni okumaya yalnız göndermişlerdi. Arada bir ziyaret edeceklerini de söylemişlerdi.
Odamda esneyerek uyandım ve açık mavi yatağımdan adeta zıplayarak kalktım. Sonra vurarak yere düşürdüğüm alarmı geri yerine koydum ama:
"Yarın Sabah elimden kurtulamayacaksın."
Sonra saatin 6 olduğunu görmemle kendime gelmem bir oldu. Hemen okul kıyafetlerimi giyip banyoya koştum, yüzümü falan yıkadım sonra mutfağa koşup hemen kısaca kendime bir tost hazırladım ve akşamdan kendime hazırladığım bentoyu kaptım. Hemen tostu ağzıma tıkıp mavi bisikletime atladım. Bir süre sonra rahatça sürüyordum bisikletimi. Bir kaç öğrenciyle karşılaştım. Biri mor saçlıydı ve saçlarında mor twin tornado vardı. Yanında da mavi saçlı, en sevdiğim vocaloid olan Hatsune Miku'ya benzeyen bir kız. Bisikletimi onların yanında sürmeye başladım:
"Konnichiwa! Ben okulda yeniyim. Adım Shiro. Peki ya siz?"
Kızlar bana gülümsedi. İlk mavi saçlı olan konuştu:
"Ben Saki Miyu. O da Kokona Haruka."
Kokona el salladı:
"Merhaba."
"Memnun oldum." Karşılıklı gülümsedik . Bir anda okulum olduğunu tahmin ettiğim yere geldik. Bisikletimi yana çekip indim. Üçümüz beraber okula girdik. Kokona ve Saki daha yakın duruyorlardı birbirlerine, ama tabi en yakın arkadaş oldukları için gayet normaldi.
Girdiğimiz anda yolumu bir kız kesti. Bu kız sarı saçlı, çok makyajlı, normal okul eteklerine göre eteği mini etek olan, saç tokasından saçına yer kalmamış, bronzlaşmak için kendini yırtmış züppe bir kızdı bu. Kendime gelmeliydim. İnsanlara ön yargıyla yaklaşan biri değildim ben. Yanında da başka bir kız vardı. Kırmızı saçlı kırmızı gözlü.
Sarışın beni süzdü ve gıcık bir şekilde dudaklarını büzdü:
"Kimsin? Yeni misin?" Kızın tavrı çok sinirlerime gitmiş olmasına rağmen derin bir nefes alıp gülümsememi takındım:
"Evet. Tokyo'dan geliyorum. Adım Shiro Yamazaki."
Kız boyalı dudaklarını daha da büzüp yapmacık bir şekilde gülümsedi:
"Musume Ronshaku ben, canım. Bu da—"
"Yui Rio." Dedi kırmızı saçlı kız.
"Peki tamam, memnun oldum." Kızların arasından geçip Saki ve Kokona'nın yanına gitmeye yeltendim. Musume ve Yui aynı anda yolumu kestiler;
"AHA, dur bakalım. O kadar kolay mı?" dedi Yui.
"İzin verirseniz—"
"Ah, ama , nedir bu acele? Hem o saç stili ne? Bağlamışsın bir değişik." dedi Musume ve kahkaha attı.
Sinirim hopladı direk:
"Hm, Kaba olmak istemem ama, senin saçların da muhteşem değil yani." Musume yapmacık bir kahkaha attı:
"Ah, lütfen. Ben bu okulun en popüler ve güzel kızıyım. Benim parlak sarı saçlarım mı?" Arkadan bir kız sesi geldi;
"Çakma sarışınsın ama." Musume ve Yui'nin kızı görmek için arkasını döndüğünde kızın yüzünü görebildim. Kız, sarı saçlı, mavi gözlüydü. Saçları beline kadar uzanıyordu. Yanımıza gelince Musume lafı çaktı:
"Ben değilim ama sen şüpheli, Katsumi." Katsumi yanımıza yaklaştı ve Musume'yi resmen itip yanıma geldi. Yui resmen bağırdı;
"Naptın sen?!" Katsumi kaşlarını çatıp Yui'ye baktı:
"Bu insanların yararına." Yui, Musume'nin yerden kalkmasına yardım etti. Sonra Musume hışımla Katsumi'ye döndü:
"Bana bak! Tüm okula rezil ederim seni! Okulu bırak, sosyal medyaya, babam zengin benim!" Katsumi alaycı bir tavırla ona döndü:
"O zaman git kendine barbie bebek al. Baban çok zenginmiş ya."
Musume bağırıp çağırmaya başladı:
"Siz ezik manyaklarsınız! Çirkinsiniz ayrıca! Gidelim Yui!" İkisi de ortamdan hızlı adımlarla uzaklaştılar. Katsumi bana dönüp gülümsedi ve elini uzattı:
"Ben Katsumi Miyazaki."
"Ben de Shiro Yamazaki." Ben de gülümsedim.
"Onları unursama Shiro. Gereksiz egolarından kendilerini göremiyoruz."
Kahkaha attım:
"İyiymiş."
"Gel sana okulu göstereyim ha, ne dersin?"
"Olur derim!" İlk olarak beni dolaplara götürdü.
"Burada ayakkabılarını değiştiriyorsun." Hemen değiştirdim. Sonra ortadaki büyük bir bahçeye götürdü beni. Bir fıskiye vardı tam ortada. Bir tarafta kız grubu, (içlerinde Kokona, Saki, Musume ve Yui de vardı.), diğer tarafta ise erkek grubu vardı tam ortada da kitap okuyan bir çocuk.