Boğuk bir bakışın oluyor senin,
Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim.
Yok gibi yaşamak bu,
kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan.
Durma bana türkü söyle; Anadolu olsun,
Susuz dudak gibi çatlak olsun,
Karanfil gibi olsun,
kara çiçek gibi solgun yüzün.
Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma.
Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına,
Çekme ülkemden nar yangını gözlerini,
Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni.
Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini,
Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin.
Katı bir yalnızlık bu, bilmelisin.
Kaçmam kendimi, bulmam ben, senden yoksunum iyi bilmelisin.
Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın?
Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun?
Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun?
Bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum.
Niye bunları bir anda unutamıyorum?
Hadi tut elimden, gök gibi ölü kadar yalnızım.ERDEM BEYAZIT
🌙🌙🌙
Yine bir doğum kadar sancılıydı haberler, gazeteler.
Yine bir feryat koparıyordu ortadoğuda anneler.
Yine yanmıştı evler, okullar, hastahaneler, memleketler.
Yine ateş düşmüştü, kim vurdu ya gitmişti niceler.
Bitmiyordu zulüm, bitmiyor ve Mü'minlerin lokmaları boğazından geçmiyordu. Yatakları diken döşenmiş gibi, bedenlerine batıyordu. Yürekleri sancıyor, gözleri buğz saçıyordu. Ve kalkıyordu elleri semaya, Kahret Ya Rab diyordu.
Yıllardır süren zulüm görenler kervanına Suriye'de eklenmişti son yıllarda. Ümmetin delik deşik bağrına bir hançer daha sokuldu. Yardım dilenen çığlıklarına-ki ancak Allah'tan isterler-, bir çığlık daha eklendi. Yeryüzü biraz daha yıkandı mazlum kanıyla. Ve biraz daha biriktirdi arz, zalimi boğacağı kanı. Allah'ın va'dettiği gün gelecek ve zalim akıttığı kanda boğulacaktı zira.
Bir de ensar olmuştu bu millet, vatanına sığınan muhacirlerine. Ne ensar için kolaydı bu durum ne muhacir için. Bu yüzden çoğu ensar olmayı beceremedi, çoğu da muhacir olmayı. Ve her zaman ki gibi kurunun yanında yaşta yandı.
İşte en son diller de 'Suriyelileri istemiyoruz' söylemleri dolandı. Haberler kötüledi vatanlarından ayrılmak zorunda kalıp, gelen muhacirleri. Hırsızlar, tacizciler, sapıklar vb. bir sürü sıfat ekledi. Böyle böyle ötekileştirildi. Toplum yönlendirildi dışlamaya, hor görmeye, itip kakmaya.
Ve işte nihai olarak; 9 aylık bir kadına tecavüz etti iki kişi. Yanındaki oğlunu da öldürerek. Ve bunu o pis(!) Suriyeliler değil, çok temiz(!), çok yüce(!), çok şanlı(!) Türkler yaptı.