1.1

2.8K 276 208
                                    

Hayır aklım yerinde ama kalbim ben de değil...

Bir söz, bir insanın kafasının içinde ne kadar yankılanabilirse o kadar yankılanmıştı. Boş gözlerim, hafifçe aralanmış dudaklarımla Chanyeol'un gözlerine bakıyordum. Beni paramparça edip yeniden toparlamaya çalışmasını kabullenmek istemiyordum.

'' Ben özür dilerim, buraya gelmemeliydim. ''

Chanyeol, mahçupça konuştuktan sonra kapıya ilerlemişti. Söylememesi gereken bir şeyi söylediği için pişman hissediyordu.

Aptal değildim, bu cümleyi benim için kurmuştu. Seon Hwa'yı sevse onun evine gitmesi gerekirdi. Yine de Chanyeol, neden sürekli böyle yapıyordu anlamış değildim. Hiçbir şey söylemeden, yeniden gitmesini bekledim. Bir şeylerden korktuğu ya da sakladığı aşikardı.

Sorun, birini unutmak değildi. Ben, Yeol'u çoktan unutabilirdim... Ama bir başkasına aşık olmak çok acı geliyordu. Yeniden, aynı şeyleri yaşayacağım düşüncesi insanı aşktan, insanlardan soğutuyordu bile.

Chanyeol kapıyı çekip gittiğinde bir kez daha titremiştim. İlginçti, hiç gitmesini istemediğiniz insanların gidişini sürekli izlemek zorunda kalıyordunuz....

Odama gideceğim sırada annem ile karşılaşmıştık. Uyku sersemiydi.

'' O çocuk geldi di mi? Niye geldi yine. Ayrıca bugün seni buraya getiren adam da kimdi! ''

'' Chanyeol geldi ve gitti. Bugün gelen çocuk da bizim pastahanemize gelen devamlı müşterilerimizden biri, Yeol'un de bir arkadaşı. ''

'' Bu kadar hızlı sevgili yapabilmene şaşırmıştım zaten. Yalan oldu, yakışıklı çocuktu. ''

Gözlerimi devirdim. Nedense odamda kendi kendime düşünüp kurmak istemiyordum. Annem tekrar yatağına gidecekken kolundan tuttum.

'' Anne, konuşalım mı? ''

'' Ne hakkında? ''

'' Babam hakkında, eski aşkların hakkında. ''

Yıllar Önce:

'' Bana bir kere bile seni seviyorum demedin, Evlendik...Yakında bir kızımız bile olacak. ''

Genç adam, yüzündeki acı ifadeyle karısıyla konuşmaya çalışıyordu.

'' Sana aşık değilim, çok büyük bir sevgim de olmadı hiçbir zaman. Sen, aşık olduğum adamdan ayrıldıktan sonra çıktın karşıma. Bana sevgini verdin... Benden merhametini esirgemedin... Seni seviyorum. Seni çok seviyorum ama üzgünüm hayatım, senin beni sevdiğin kadar çok sevemem. ''

Adam, karısının tüm gerçeklerini bildiğinden burukça gülümsedi. Bunları duymak bile, iyi hissettiriyordu onu.

Çok sevdiği karısı, onu elbette kendi sevdiği gibi sevemezdi ki...  Ziyanı yoktu, ufacık; çok az bile sevmesi onun için yeterliydi.

Hem, tüm geçmişini korkusuzca anlatan, hiçbir şeyi saklamayan  karısı onu iyi hissettiriyordu.

Beraber dertleşiyor, hayat hakkında hayaller kuruyorlardı. Sevdiği eşinden, bir çocuğu da olacaktı. Ne mutluydu! Umarım, kız olur diye içinden geçirdi genç adam... Güzel, annesine benzeyen bir kızım olsun ve onu seven bir sürü sevdiği olsun diye de ekledi.

Sonra bu fikrinden vazgeçti. Hayır, kızını kıskanabilirdi. Karısıyla her zaman bu düşüncelerini paylaşır, birlikte gülümserlerdi.

Yalan yoktu, kadın genç adamı seviyordu. Çok seviyordu! 

CHANYEOL OC STORY - FREGOLI. ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin