-İndir o silahını !
Yoksa sıkarım !
.
Titreyen ellerimden kayıp düşen silahım , kan çanağına dönmüş gözlerim ile karşımda duran zümrüt yeşili çatık kaşlı adamı olduğum yerde süzüyordum.
-Ne-ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Be-ben masumum !
Silahını iyice elinde sıkıp donuk ve acımasız ses tonuyla cevap verdi.
- Konuşma ! Sakın Kıpırdama !
..
" Hainler polis üniformalari giymiş.Yani anlayacağın ortalık karışık "
..
Sümeyye doğru söylüyordu. Şu an karşımda duran üniformalı adam , bana silah tutmuş bir hain idi.
..
-Bakın Bayım. Be-ben masumum. Karşı dükkanda duran benim babam ve sadece onu bulmak için çatışmanın ortasına girdim. Lütfen bırakın gideyim. Yalvarırım !..
.
Konuştuklarımın karşılığı , iki el silah sesi ve omuzumda hissettiğin ani bir acı olmuştu. Başımı çevirdiğimde sağ omuzumdan ellerime sızan kan , altımda duran taşı ıslatıyordu.
-Allah Kahretsin !..
Kıpırdamamanızı söylemiştim öyle değil mi ! Al işte bela aldım resmen başıma ! Gel de müdüre açıkla !..
..
Duyduklarım karşısın da öfkemi tutamayıp avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.
.
-Beni vurdunuz !
Ve özrünüz kabahatinizden büyük maşallah !
Nasıl bir insansınız siz !
Psikopat ? Yada.. Gaddar ?
Benim burda canım yanıyor siz gelmiş-
...
- Arkanıza bakın ve ondan sonra konuşun ! " sözümü bölüp arkama bakmamı işaret ediyordu.
.
Kolumun acısını bi kenara bırakıp , yavaşça arkamı döndüm. Yerde kafasından vurulmuş bir polis vardı.
.
-Bu-bu ne demek oluyor ? Nasıl ya ! Bu nasıl kunpas ! Nasıl bir vicdansızlık bu ! " Gözlerimden akan yaşlara hakim olamamıştım. Bu zamana kadar babam dışında hiçbir erkeğin karşısında ağlamamıştım.
- Şükür sonunda algıladınız. "
..
- Acımasızsınız !..
Gözümün önünde masum birine kıydınız !..
Biliyordum ! O kinle bakan gözlerinizden anlamıstım daha ilk saniyede !
Herşeyi anlatacağım ! Bu gözlerin nelere şahit olduğunu ! Bir bir.. neler yaptığınızı polise anlatacağım !"
...
söylediklerimi duyar duymaz pişkin bir gülümseme almıştı yüz ifadesi. Eli bıkkın bir tavırla istemsizce boynuna gitmişti.
- O adam sizin başınıza silah dayamıştı. Şu an bana şükranlarınızı sunmanız gerekirken..benim bir hain olduğumu söylüyorsunuz öyle mi ?
..
Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti .
..
" Elimde duran silahım !
Şu vakit'e kadar masum bir cana kıymamıştır ! O savunduğunuz adam ise bir haindi ! Çatışmanın ortasına çarşıya delice atlayan biri nasıl algılayabilir onuda kestiremiyorum doğrusu !
Ha bu arada anlatacaklarınızı bekliyor olacağım ! "
Silahını beline koyup sinirden irileşmiş zümrüt yeşili gözlerini , gözlerimden kaçırarak acı ile kavradığım koluma bakıp öylece ardından birşey demeden arkasını dönüp gitmeyi tercih etmişti. Karşıda ki dükkana endişe ile babam pür dikkat olduğum karanlık bölgeyi incelemeye odaklanmıştı. Çatışmanın ortasına atlamıştım ve bu aklı yerinde bir insanın yapacağı türden birşey değildi. Kolumu tuttuğumu farkedip cama iyice yakınlaşmıştı.
-GÜLNİDA ! " babamın sesini duyduğum an gözyaşlarım yine ıslatmaya başlamıştı yanaklarımı. Bana doğru koşmaya başladığında ona daha erken sarılabilmek için bir kaç adımda ben attım.
-BABA ! " gözyaşlarımı silip başımı ona doğru çevirdi.
-Ne işin var burada kızım ? Hemen git buradan daha bitmiş değil olaylar ! Gülnida git eve hemen ! Annen evde yalnız ! " beni alnımdan öpüp tam sarılacaktı ki yaralı olan kolumu tuttuğunda istemsizce kendimi tutamayıp , ağzımdan acı bir inilti çıkmıştı. Ne olduğunu anlamadan elinde ki nemi hissetmiş olacak ki , direk gözlerini kan içinde kalmış koluma çevirmişti.
-Se-sen yaralısın...
Nasıl oldu bu ?
Gülnida kim yaptı bunu sana ?"
Ah baba ! Bilmiyorsun ki hangi psikopata denk geldiğimi..ve o psikopattan kurşun yediğimi.. Rahatlatmak için önemsizmiş gibi davranıp gözlerimi kaçırdım ve öyle konuşmaya devam ettim.
-İyiyim ben baba..merak etme..asıl sen nasılsın ? Başında ki kan..baba neden eve gelmedin ? Aklım çıktı sana birşey...
Neyse tamam hadi eve dönelim artık..annem cok endiselenmistir. Zaten evden alel acele cıktım , merakta bırak- "
...
- Az nefes al kızım , sakin ol. Bende gelmek istedim ama , bir polis durdurdu beni musa'nın dükkanında. Bu olayın olacağını söyledi ve bir sürü yaralının olacağınıda. Rabbim bu mesleği bana , bunun için bahşetti ve bu yüzden vicdanımın sızladığını anladığımda yardım edeceğimi söyledim. Kalmak zorundaydım."
..
-Nasıl bir polis o ! Biliyor ve bildiği halde müdahale etmiyor öyle mi ? Baba..gelirken bana Sümeyye söyledi..Polis kılığında hainler vardı burada. Kesin seni burada kalmaya ısrar edende hainlerdendi. Kesin !..
..
Babam doğruluk payını düşündükten sonra devam etti .
-Bir hain olay çıkartacağı yerde neden bir hekim'in kalmasını
istesin ki ? Hemde halka tadilat var burada diye canla başla göndermeye çalışırken..
Yok kızım olmaz öyle şey.."
Onu inandırmak için elini sıkıca tutup cevap verdim.
-Gözümle gördüm baba..
Bak yarama..beni vuranda bir polis üniforması giymişti.. Hemde arkamda duran poliside o öldürdü ! Bak tam orada işte !" Babam yerde yatan polise dönüp sinirle gozlerini yumdu.
-Ta-tamam Gülnida ! Yeter ! Şimdi koluna bakmama izin ver kan kaybediyorsun." Kolumu yırtıp kurşunun girdiği yere incelemeye başladı.
-Çok sükür. Kemiğe denk gelmemiş gibi gözüküyor. Kolunu iyice sık , kanı bastırmaya çalış. İleride faytonlar olması gerek. Senden daha ağır yaralılar var kızım üzgünüm. Hemen bir faytona bin ve hastaneye git. Ben annene haber göndereceğim endişelenme.
..
-Olmaz Baba , sana yardım etmem-
..
-Hayır Gülnida ! Sözümü ikiletme ve git hemen ! "
.
Babam'ın ikna olamayacağını bildiğim için birşey diyemedim.
-Peki..Kendine dikkat et baba..
yalvarırım.. "
Beni kendine çekip dikkatlice sarıldı.
...
Hayat , her daim endişelenilecek bir mekan. Bizde bu mekanın başrol oyuncularıyız. Bir anda güneşi kendi gökyüzümüz de batırabiliyoruz. Belki birkaç dakika , birkaç saat , birkaç gün , birkaç hafta , birkaç yıl ve belkide sonsuza dek. Ardından ömür bahçelerimiz yetiştirdiğimiz mahsullere kıyan bir cani de illa ki karşımıza çıkacaktır . Sonra bahçelerimize isteksiz ekmeye başlayacağız .
Belkide acımasızca aldığımız yaralar ,
kolay kabuk bağlamayacak. Ama biz hep tekrar gökyüzüne bakıp umutlarımızla var olacagız.
..
Çarşıdan zar zor çıktığımda silah sesleri gittikçe azalmaya başlamıştı. Birkaç fayton karşı taşlıkların kenarında durmuştu. İlerde ki duvarda kurşun izleri vardı. Kolumun acısı gittikçe şiddetleniyordu.
Bir anda omuzumda hissettiğim el ile irkilmiştim.
.
-Sensin ! Allah'ım çok şükür ! "
Sümeyye beni görür görmez direk sarılmıştı.
-Ah ! Yavaş Sümeyye ! " kolumun acısı ile verdiğim tepki ile şaşırmış ve iki adım geriye sendelemişti. Elbisemin yırtıldığını farkedip attığı adımlarını geri kapattı.
-Se-sen..yaralanmışsın !
Bu halin ne ? nasıl oldu ?
..
- Evet ! kör inatçılığı yüzünden vuruldu ! " Sümeyye'nin arkasında kalan karartılı bölgeye dikkatlice baktığımda..aynı keskin yeşil gözler gözlerimi karşılamıştı.
Başımı öne eğip ;
-Kör inatçılığım değilde , kör gözleriniz vurulmama sebeb olmuş olabilir mi ?" Diye kendimi tutamayarak cevap verdim. Bıkkın bir tavırla gözlerini devirip Sümeyye'nin meraklı bakışlarını üzerinde hissedip gözlerini ona doğru cevirdi. Ona odaklandığını anlayınca , başını başka yöne çevirmişti .Sümeyye'nin kendine gelmesi için cimcikleyip kaşlarımı çattım. Kulağıma eğilip ;
-Kim bu Gülnida ?
Seni nerden tanıyor ?" Dedi sesinin kısık olduğunu zannederek.
-Tanımıyorum ve tanışmak gibi bir niyetim de yok. Sadece onu vuran bendim. " diye sinirle kaşlarını çatmıştı. Sümeyye'nin kulağına fısıldayıp ;
-Çok sessiz konuştun çok sağol Sümeyye. " diye çıkıştım. Ardından ona doğru dönüp sert bir dille cevap verdim.
-Hı hı , Evet. Ne tesadüf çünkü bende sizinle aynı cümleleri , hatta pardon , daha fazlasını aklım da dahademin beri kuruyorum.
Halen ne için burdasınız ? Sizi tutuklaması için bir polis çagıracaģım !. " karşı tarafta bir polis ile konuşan polisi çağırdım.
Buraya bakar mısınız Bayım ! " Sümeyye arkasına dönüp dediklerim karşısında onun ne tepki vereceğini izliyordu. Karşı taşlıklarda çağırdığım polis konuşmasını bırakıp yanımıza geldi.
-Buyrun hanımefendi ?
Bir sorun mu var ?
.
- Evet Bayım. Bu adam bir hain. Beni ve masum bir polisi acımadan vurdu. Bakın koluma , buda kanıtım. Lütfen onu tutuklayın."
.
-Ama Hanımefendi..
Siz emin misiniz ? O benim-
.
-Önce hanımefendiyi götürün , kan kaybediyor. Faytona bindirip hasteneye gönderin. " diye sert bir dille sözünü kesmişti . Dikkatlice ona baktığımda botları , yüzü , pantolonu toz içinde kalmıştı. Dahademin çenesinde beliren damar , şimdi gözden kaybolmuştu. Benim ona odaklandığımı farkına vardığında başını başka yöne çevirdi.
-Karşıda ki fayton daha dolmadı , oraya gidin. Ben bir sürücü ayarlayacağım." Çagırdıgım polis yanımızdan ayrıldı. Sümeyye yarama tekrar bakıp , boynuma attığım şalı eline alıp ;
-Kanı bununla şu an
durdurabilirim. " diye kolumdan tuttu.
-Hayır Sümeyye ! O şal olmaz ! "
.
- Sonra yine alır , yıkarsın !
Şu an kolun için gerekli ! " şalı ikiye katlayıp yaramın üzerine sıkıca sardı. Hissettiğim acıyı ona göstermemek için dişlerimi sıkıyordum.
-Ben eşyalarımı alıp hemen geliyorum. Seninle Hasteneye gelmem gerek . " başımı hafifçe salladım ve yanımızdan koşar adım gitmişti. Karşımda duran adamın karşısında korkmamak elimde değildi. Böyle kaba bir adamdan kim korkmazdı ki. Ondan uzaklaşmak için bir kaç adım geriledim. Tek kaldığımızı yeni farketmiş olacak ki , arkasına dönüp gitmeye başladı.
- Psikopatsınız !
Benden özür bile dilemediniz ! " bir anda durup , başını hafifçe çevirdi ve cevap verdi .
-Ben sadece aklı başında insanların dediklerini kaale alırım ! Lütfen Hastaneye gittiğinizde beyninize de bir baktırın. Önceden bir darbe almış olabilirsiniz ! " Yürümeye devam ettiğinde sesimi ona duyurmak için avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.
-Ben sizden akıl isteyecek kadar kafayı sıyırmadım ! Sağolun !" Sinirle karşı tarafta duran polisin işaret ettiği faytona kolumda hissettiğim acı ile yavaş yavaş yürümeye başladım..."
..
Arkadaşlar destek olmak için oy vermeyi unutmayın.. ^.^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KÂMELYÂM
Подростковая литератураKopardığım Kamelyâ'yı ona doğru uzatıp , tebessüm ettim. Sarı saçlarının arasına iliştirdiği papatya ile oynamayı bırakıp, elimden aldı ve ; -Korkutma beni, bir hata yapmadın değil mi ?" diyerek hafifçe kaşlarını çattı kızdığını belli etmek için. Y...