1.Bölüm

37 2 0
                                    

Kızıl saçlarımı kalemle toplayıp çantamı hızlıca omzuma attım. Sokağa çıktığımda kalabalıkla karşılaşmadım. Kalabalık olan New York sokakları bu sefer oldukça sakindi. Etrafta koşuşturan insanlar yoktu. Çalan araba kornaları ve birbirine bağıran insanlar azdı. Gerçi saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum. Cep telefonumda Arthur'un çağrılarını gördüm. Saat 11.10 idi ve ben her zaman ki gibi yine derse geç kalmıştım. Hukuk öğrencisiydim ve üniversite üçüncü sınıfta dersleri veremediğim için sınıf tekrarı yapıyordum. En büyük hayalim bir avukat olmaktı ve hayatımda çabaladığım tek önemli şey buydu. O yüzden bir an önce koşmaya başlasam iyi olurdu.
Anfiye vardığımda ders çoktan bitmişti. O yüzden kafeteryaya gidip birşeyler yemeye karar verdim.
"Naber tek gecelik ilişki kızı."
Ah adını bile bilmediğim şu insanlar ve özgüvenleri yok mu beni bitiriyorlardı. Kafeteryadaki öğrencilerin bana baktığını hissediyordum. Hep bakıyolarlardı. Zengin züppeleri. Acaba hiç yokluk yaşamışlar mıydı veya aileleri onları terk edip gitmiş miydi?
Düşüncelerimden uzaklaşıp geçen gece yanında uyandığım esmer çocuğa döndüm.
"Sikinden daha küçük olan şey varsa o da beyninmiş."
Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirerek omzuna çarpıp yanından geçtim. İnsanların gülmelerini duyabiliyordum. Kapının önüne çıkıp sigaramı dudaklarımın arasına koydum. Böyle olmak benim suçum muydu yoksa insanlar mı beni bu hale getirmişti. İnsanları ve ailemi suçluyordum. Psikopat eski sevgili ve bir de aile. Annem bizi terk edip gitmişti. Babam ise alkolik manyağın tekiydi. Beni sadece benden para istemek için arardı. Birde üç yıllık sevgilim vardı. Gerçekten seviyordum. İlk ilişkimi onunla yaşamıştım , o benim ailem olmuştu. Spermlerine sahip çıkamayıp beni hamile bırakmıştı. Daha sonra da hiçbir şey olmamış gibi defolup gitmişti. Aldırmıştım ama her şeyi yanlız yaşamak zorunda bırakılmıştım. Çok fazla acı çektim. O yüzden insanlara üzülmüyordum. Kendime üzülmeyi bıraktığım gün insanlara da üzülmeyi bıraktım.
"Arthur bu gece saat dokuzda bizim yerde ol. Yanında elli gram getir. Parasını kısa sürede ödeyeceğim."
Mesajı gönderdikten sonra gerçekten de parayı nasıl ödeyeceğimi düşünüyordum. Bir barda barmenlik yapıyordum. Parası çok iyi değildi, bir şekilde beni idare ediyordu. Bazen fazladan uyuşturucu alıp onu aldığım fiyatın üstünde satıyordum. Bir şekilde geçimimi sağlıyordum. Annemin eski evinde kalıyordum. Bana kalan tek şey evdi. Annemi pek fazla hatırlamıyorum. Bırakıp gittiğine göre hatırlamama da gerek yoktu.
Pembe mat arabasını girişin yanına parkeden , okulun süslü kaşarı havalı bir şekilde indi. Tabi ki tüm erkekler ona aşıktı. Zengindi , güzeldi ve de kaşardı. Sarı uzun saçlarını arkaya atarak elini uzatan çocuğun elini tutarak arabasından indi. Bu onun erkek ikiziydi ve onun kadar etkileyiciydi. Onunla yatmıştım. Yatakta oldukça iyiydi ama kesinlikle bir ilişki yaşanacak bir insan değildi. Ukalaydı ve herşeyde en iyinin kendisi olduğunu iddia ediyordu. İyi olduğu tek şey varsa o da yataktaydı. Yanımdan geçerken Ashley beni görmezden geldi. Hep öyle yapardı. Ash ize göz kırptı. Sarışın gereksiz ikizler. Sigaramı ayağımla söndürüp dersimin olduğu sınıfa geri gittim. Derslerim ağırdı , ezberlemem gereken çok şey vardı ama daha başlamamıştım. İş beni yeterince yoruyordu. Bir şekilde kendimi geçindirmem gerekiyordu. Dersim bitince eşyalarımı alıp dışarı çıktım. Yeni bir sigara yakarak evime doğru yürümeye başladım. Üstümü değiştirip Arthur ile buluşmak gerekiyordu. Arkadaşım değildi. Arkadaşım yoktu. Sadece alışverişimiz vardı. Benim çalıştığım barın karşı tarafında bir ofiste duruyordu. Orada ne yaptığını bende bilmiyordum. Kulaklığımı takıp sevdiğim şarkımı açtım ve evime doğru yürümeye devam ettim.

HUMANS ARE THE REAL MONSTERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin