Meğer Hepsi Rüya (FİNAL:(

73 27 28
                                    

Artık eve gitmemiz gerekiyordu. Ama nasıl? Zaten en büyük sorun bu değilmiydi?

Ağaçtan inmek için atladık. Çokta yüksek değildi.

Gizemli kişi elini ensesine koyup mahcup bir şekilde konuştu.

- Ben de artık eve gidiyim.

- Senin evin nerede?

Diye sordum. Çünkü buralarda hiç ev falan yoktu.

- Burası.

Dedi. Şaşırdım çünkü hiç bir şey yoktu.

- Nasıl? Burada hiç bir şey yok.

- Buraya baktığın her yer benim evimdir eğer yardıma ihtiyacınız olursa beni çağırın. Gerçi başınızdan derte eksik olmuyorda hadi neyse.

Son cümleyi sessiz bir şekilde, gözlerini kaçırarak söylemişti. Anlamazdan gelip.

- Efendim?

Dedim.

- Diyorum ki artık gidiyim. Hadi size iyi dertler ve dertleşmeler.

Tam giderken arkasından seslendim.

- Senin ismin nedir?

Durdu. Arkası dönük bir şekilde konuştu.

- Bana gizemli kişi de.

Dedi.

Aslında istediğim cevabı pek alamamıştım ama gizemli kişi demek daha da bir hoştu. Alışmıştım artık.

Şevval'le orda öylece arkasından baka kaldık. Aslında takip ediyim diye içimden geçirmiştim. Ama gizemli kişi gizemli bir şekilde gözden hızla kayboldu. Gidiceğimiz hiç bir yer yoktu. Taki yine tanıdık bir ses gelene kadar.

- Sena uyan hadi saat çok geç oldu. Ne zaman uyanmayı düşünüyorsun.

Birden uyandım. Daha olayın şokunu atlatamamıştım. Ama bunların hepsi bir rüyaymış. Oysa ki o yerde yaşananların hepsi çok gerçekçiydi. Hatta gerçekti. Ama demekki değilmiş. Bu bir rüya bile olsa veya kabus mu desem bilemedim? Asla unutmıycam. Ne gizli yeri ne de gizemli kişiyi...

Umarım hikayemi beğenmişsinizdir...😊

{Düzenlendi}

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


{Düzenlendi}

Kısa MaceraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin