Bölüm 2: Mavi Gibi Gülüyorsun

3K 59 12
                                    

"Jack burası mükemmel bir yer."

"Beğeneceğini düşünmüştüm."

"Gerçekten mükemmel şuraya baksana."

Diyerek kumsalı işaret ettim. Gece olduğu için denize yakamoz düşmüştü ve şahane bir manzara vardı. Evin içine geçtiğimizde buranın kimin olduğunu sormayı yeni akıl edebilmiştim.

"Jack,kimin burası?"

"Benim."

"Ciddi olamazsın,bu kadar güzel bir yere beni daha yeni mi getiriyorsun?"

Diyerek yavaşça omzuna yumruk attım.

"Demek savaş istiyorsun?"

"Yakalayabilirsen canım."

Diyip dil çıkarttım. Ve tabi sonra koşmaya başladım. Üst kata merdivenleri atlaya hoplaya çıktım. Her hangi bir odaya girip yatağın üstüne çıktım. Jack geldiğinde beni yatağa düşürüp gıdıklamaya başladı. Yalvara yalvara onu durdurdum. Bir an göz göze geldik. 1-2 dakika öylece kaldık. Öksürme numarası yaparak Jack'in kollarından kurtuldum. Bir şeyler içmek için mutfağa indik.

Salona geçtiğimizde bir an şok oldum. Tam o mükemmel manzaraya,denize bakan yere kadar koskoca bir cam vardı. Camın önünde çift kişilik koltuk. Koltuğa Jack'in yanına oturup ona sokuldum. Manzarayı izlemeye ve içmeye başladık.

Jack'le hiç konuşmadık. Kaç şişe içki bitirdik bilmiyorum. Beynim yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı. Ben kolay kolay sarhoş olmam demek ki cidden çok içmişiz.

"Artık uyusak mı Alice?"

"Bende onu söyleyecektim,sarhoş oldum galiba."

Diyip kahkahayı patlattım. Öyle çok güldüm ki gözlerimden yaşlar geldi. Kendime geldiğimde Jack beni kucaklayıp odalardan birisine götürdü. Yatağa bırakıp arkasındaki dolaba yöneldi. Siyah bol bir t-shirtle yanıma geri geldi.

"Üstünü değiştirebilecek halde misin yoksa yardımcı olayım mı?"

"Ben değiştirebilirim."

Ayağa kalkmamla geri yığılmam bir oldu ve bu sefer ağlamaya başladım. Evet baya sarhoş olduğumun kanıtı. Jack elbisemi yavaşça çıkartıp t-shirtü geçirdi. Tabi ben hala ağlıyordum. Gözyaşlarımı sildi ve yanıma uzandı.

"Her zaman yanındayım Alice,biliyorsun. Kimse olmasada ben varım."

Hiç bir şey söylemedim. Sarılarak karşılık verdim. Birisinin yanınızda olması güzel bir şey. Kendinizi güvende hissetmekte öyle. Ben Jack'in yanında kendimi güvende ve huzurlu hissediyorum ama kesinlikle aramzıda bişeylerin olması mümkün değil.

Sabah uyandığımda Jack'le sarmaş dolaştık. İlk olmadığı için garipsemedim. Kollarından sıyrılıp mutfağa indim ve kahvaltıyı hazırladım. İşim bittiğinde hala uyuyordu. Yanına çıkıp uyandırdım. Kahvaltıya oturduk. Saçma sapan şeyler konuşuyorduk.

"Jack,bugün denize girebilir miyiz?"

"Tabi ki"

Dedi ağzı lokma doluyken.

"Ama yanında bikinin yok?"

"Sorun değil çamaşırlarımla girerim nasılsa kimse yok."

"Tabi,sen bilirsin."

"Birde sen bu akşam döneceksin galiba ama ben bir kaç gün daha kalmak istiyorum,kalabilir miyim burada?"

"Birlikte kalırız canım."

Diyip gülümsedi. Hayır sen git falan diyerek boşuna kendimi yormayacaktım. Çünkü biliyorum ne söylersem söyleyeyim kendi bildiğini yapacaktır.

Kahvaltıdan sonra biraz televizyon izledik. Ben gece denize girmeyi severim ve oda bunu bildiği için hiç konusunu açmadı.

Geceyi seviyorum çünkü her yer mavinin tonları oluyor. İçimdeki bu mavi sevdasının sebebini bilmiyorum ama mavi benim için her şeyi simgeliyor. Dile dökemediğim tüm duyguların karşıtı mavi. Baktığımda huzur bulduğum,aşkın,özgürlüğün,sevginin,asaletin ve geriye kalan her şeyin toplandığı renk mavi.

Hava karardığında dışarıya çıktık ve kumsala oturduk. Gökyüzünü izlemeye başladım. Gözlerimi kapattığımda çarpışma anı gözümün önüne geldi. Simsiyah saçları ve simsiyah gözleri,mükemmel yüz hatları sanki kalemle çizilmiş gibiydi. Düşündükçe kalbime bir sancı giriyordu. Birden ayağa fırladım ve üstümdekilerden kurtulup buz gibi suyun kollarına kendimi bıraktım. Nereye baksam mavi.

Jack bir süre sonra yanıma geldi. Oda çamaşırıyla girmişti. İyice yanıma sokuldu,yüzünü yüzüme kenetledi. O an Jack'i incelemeye başladım. Daha önce hiç dikkat etmediğim derecede güzel suratı vardı. Demek ki okuldaki kızlar boşu boşuna peşinde değiller bu çocuğun. Bakışlarım yavaş yavaş dudaklarına doğru iniş yaptı. Hayır Alice,o senin en yakın arkadaşın. Kendimi silkeleyip yavaşça uzaklaştım ama o arayı yeniden kapattı. Eliyle yüzümü keşfe çıktı. Suratımın her yerine dokundu. Ve ağzından sanki senelerdir söylemeye çalıştığı tutsak kelimeler çıktı.

"Öyle güzelsin ki Alice,aynı mavi,onun kadar kusursuzsun."

Ağzım beş karış ona bakıyordum sonra istemsiz bir kahkaha attım. Neden böyle salak bişey yaptığımı bilmiyorum. Herhalde içkinin etkisi yeni gösteriyordu kendini ve benim yaşadığım şok ters tepki yaptı. Gülmeye devam ettim.

"Mavi gibi gülüyorsun."

Demesiyle bende ipler koptu. Gecenin bir saati,iç çamaşırlarımla,denizin içinde,en yakın arkadaşımdan ilan-ı aşk dinliyordum. İçtiğimiz içkilere verdim bu durumu. Çünkü gerçek olmamalıydı. O benim en yakın arkadaşım ve öyle kalmalıydı.

"Jack sarhoş olmuşsun,ne dediğini bilmiyorsun."

"Yarım kadehten daha az içtim Alice."

"O zaman benimle dalga geçiyorsun?"

Gibi saçmasapan bir cümle söyledim. Ah aptal kafam.

"Ben senelerdir sana en yakın ama bir yandanda en uzağım Alice. Sana dokunduğumda,sana sarıldığımda içimde fırtınalar kopuyor. Bunca zaman senden gizledim. Herkesten gizledim. Ama artık kaçacağım bir yer kalmadı. Benim olmanı istiyorum. Herşeyinle benim olmanı istiyorum. Bu kız kim dediklerinde sevgilim diyebilmek istiyorum. Alice ben sana aşığım."

İçine attığı her şeyi dile dökmenin etkisiyle rahatlamış olacak ki ufacık bir gülümseme oluştu dudaklarında. Keşke bu kadar çok içmeseydim,kavrama sorunları yaşıyorum şu an. Cevap bekler gözlerle bana baktığı için konuşmaya başladım.

"Ben ne söyleyeceğimi bilemiyorum Jack,gerçekten."

"Bir şey söylemene gerek yok,yeter ki benden uzaklaşma."

"Saçmalama sen benim en yakın arkadaşımsın."

"Öyle olmasaydı? Senin en yakının olmasaydım benimle birlikte olur muydun?"

"Bilmiyorum."

Vücudumun her yeri uyuşmuştu. Su o kadar soğuktu ki artık içinde kalamayacağımı anladım.

"Biraz soğuk oldu sanki,çıkıyorum ben."

"Bu gece en yakın iki arkadaş olmayı bir kenara bıraksak Alice. Bu gece başka insanlar olsak?"

"Kelime oyunlarını bir kenara bırakmazsan hiç bir bok anlamamaya devam edeceğim."

"Benim ol Alice,bu gece."

Demesiyle dudaklarıma yapışması bir oldu. Ona karşılık vermeye başladım. Neden böyle bir şey yapıyorum,neden ona engel olmuyorumda tam tersine onu büyük bir açlıkla öpüyorum? Tabi ki bilmiyorum. Ben hiç bir şey bilmiyorum. Şu an bildiğim tek şey sabah uyandığımda bu geceyi yaşadığım için çok pişman olacağım.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin