Emeğe saygı için oy verip yorum yapmayı lütfen unutmayın^^
İyi okumalar~
Eun Bi'nin Ağzından
Jungkook'un yüzüne bakarken sorusu beni 10 yıl öncesine götürmüştü.Aklıma gelen anılarla çocuğun Jungkook olduğunu anlamam uzun sürmemişti.O an ağzım 'o' şeklini almış bir şekilde ona baktım ve,
"Sen..O çocuksun."
Jungkook hatırladığımı anladığında rahatlamış bir ifadeyle,
"Nihayet hatırlayabildin prenses!Hatırlamayacaksın diye çok korktum." dedi gülerken.Sonra ekledi,
"Kahvaltı hazırladım.Geliyor musun?"
Bende kafamı evet anlamında salladım.Aşağıya indiğimizde çok güzel kokular geliyordu.Karnım acıktığı için hemen bir sandalyeye oturdum.Jungkook bu halimi görünce alaycı bir edayla,
"Bakıyorumda çok acıkmışsın." dedi.Bende sadece göz devirmekle yetinmiştim.
Yemeye başladığımızda sessizliği bozan ben olmuştum.
"Benim gitmem lazım.Abim öğrenirse ikimizi de öldürür.Ayrıca yemekler çok güzeldi." dedim kıkırdarken.O da suratına komik bir ifade yerleştirip,
"Senden daha hamarat olduğum kesin,prenses.Bu yüzden prenses lakabı sana çok yakışıyor." dediğinde sinirle omzuna vurdum.O da şakayla karışık,
"Elin çok ağırmış!" dedi.
Gülmeye başladım.Ayağa kalktığımda bana soran gözlerle baktı.Bende,
"Eve gitmeliyim.Görüşürüz." dedim.El sallayıp evden çıktım.Eve geldiğimde abimin beni sinirli bakışlarla karşılaması bir oldu.Bir mazeret bulamadığımdan yüzüme şeker olduğunu düşündüğüm bir gülüş yerleştirdim ve,
"Nasılsın abicim?İyisindir umarım.Hadi ben gidiyorum.Kendine iyi bak!" diyip kaçmak için hazırlanıyordum ki abim kolumdan tuttuğu gibi beni koltuğa oturtturmuştu.Ardından,
"Gece boyunca neredeydin?Jungkook nerede?Ona da hesap soracağım zaten!Sakın yalan söyleme ve ne olduğunu anlat.Sana bir dakika veriyorum!" dedi.
Bende panikle bütün herşeyi anlattım.Ayrıca benim bir suçum olmadığını da ekledim.Artık Jungkook da kendi başının çaresine baksın diye düşündüm.
Hyun Soo'nun Ağzından-
Sabah uyandığımda ilk olarak telefonuma mesaj gelip gelmediğine baktım.Bakmamla Jimin'den gelen mesajı görmem bir oldu.Mesajı görmemle gözlerimin kocaman açılması bir oldu.Yazdığı mesajla kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum.Mesajında,
"Günaydın sevgilim❤️" yazıyordu.Sevgilim demesi garip bir şekilde beni heyecanlandırmıştı.Dünden beri sevgili olduğumuza inanamıyordum.Aklıma dünki olaylar gelince yüzüme istemsizce bir gülüş yerleşmişti.
Dün-
Jimin'in sinirli halinden eser kalmamıştı.Arabayı sürmeye devam ediyordu.Etrafa baktığımda deniz kenarına geldiğimizi anlamam uzun sürmemişti.
Ben camdan dışarısını izlerken arabayı durdurdu ve arabadan indi.Benim kapıma doğru ilerliyordu.Bende sadece ona bakmakla yetinmiştim.
Kapımı açtı ve gülen gözlerle bana bakmaya başladı.Gülünce gözlerinin kaybolması çok hoşuma gidiyordu.
Ben ona bakarken dalıp gitmiştim ki önümde elini sallayarak,
"Hyun Soo?İnmeyi düşünmüyor musun?Yakışıklıyım biliyorum ama bu kadar belli etme!" dedi kahkahalarının arasından.Yakalandığım için yanaklarım kıpkırmızı olmuştu.Hemen arabadan indim.O sırada,
"Utanınca çok tatlı oluyorsun." dedi.Ben bunu duyunca sakarlığım bin kat daha artmıştı ve düz yolda kendi ayağıma takılmıştım.Jimin de refleks olarak beni belimden tutmuştu.
Jimin'le yüzlerimiz çok yakın olduğu için nefeslerimiz birbirine karışıyordu.Bu sırada Jimin,
"Tanışalı pek fazla olmadı ama..Ben galiba seni seviyorum Hyun Soo.." dedi.
Bunu duymak birşeylerin farkına varmama neden olmuştu.Galiba bende onu seviyordum..Hemde herşeyden çok..
---
Yeni hikaye olan 'Never Without U' ya bakarsanız sevinirim~~
![](https://img.wattpad.com/cover/102555416-288-k506485.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Lifesaver::jjk
Fanfiction@Tüm hakları saklıdır. "Biz neyiz Jungkook? " "Biz ne miyiz? Biz birbirini seven iki insandan daha fazlasıyız. Biz neyiz biliyor musun? Sen benim üzmeye kıyamadığım prensesimsin, bense seni korumak için bir ömür yanında olacak prensinim. Yani kurtar...