My Lifesaver::jjk

2

Medya Eun Bi^^
İyi okumalar🖤~

--
Sabah telefonumun sinir bozucu alarmıyla kalktım.Erken kalkmaktan da okula gitmekten de nefret ediyordum.Ama yapacak birşey olmadığından yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım.Kahvaltı yapıp çıktım.

Her zamanki gibi kulaklığımı takmış müzik dinleyerek durağa doğru giderken önüme çıkan bedenle durmak zorunda kalmıştım.

Yüzüne baktığımda o Jungkook olduğunu anladım.Şaşırdığımı anlamış olacak ki muzip bir şekilde sırıttı ve,

"Ne oldu prenses,dilini mi yuttun?Yoksa yakışıklılığım göz mü kamaştırıyor?" dedi ukalaca.

Bunun üzerine dayanamayıp bende,

"Peh yakışıklıymış!Senden daha yakışıklıları da var bir kere!" dedim.

"Hmm tabi öyledir." dedi cevap olarak.

Bende,

"Ayrıca sen neden dünden beri dibimde bitiyorsun ve evime notu neden bıraktın?"

Söylediğim şeyle kaşları hafifçe çatıldı.

"Ne notu?Ben not felan yazmadım."

O zaman bu notu bana kim yazmıştı?Korkmaya başlamıştım.Aslında bunu yazanın Jungkook olması benim korkmayacağım anlamına gelmezdi ama en azından yazanı bilmem beni birazda olsa rahatlatırdı.

Düşünmeye başladım.Dün olanlarda yanımda bir tek Jungkook vardı.Peki ama o zaman olanlardan nasıl haberi olmuştu?

Ben bunları düşünürken Jungkook kaşlarını çatmış birşeyler düşünüyordu.Biraz düşündükten sonra,

"Şu not yanındaysa bana versene."

Kağıt dünden beri montumun cebinde olduğu için cebimden çıkartıp ona uzattım.Elimden aldığı gibi okumaya başladı.Hareketlerinden yavaş yavaş sinirlendiğini anlamıştım fakat şu an buna dikkat edemeyecek kadar şaşırmış,bir o kadar da tedirgin olmuştum.

Kağıdı okuduktan sonra telefonunu eline aldı ve bir numara tuşladı,kulağına götürdü.

"Alo?Hyung,sana bir numara söyleyeceğim.Bu numaranın kime ait olduğunu bulabilir misin?" dedi.

Sonra birkaç kez kısa cevaplar verdikten sonra numarayı söyleyip aramayı sonlandırdı ve beni bileğimden tutarak gideceğim yönün tersi istikametine doğru götürmeye başladı.Bu sırada,

"Hey!Ne yapıyorsun?Gideceğim yer diğer tarafta.Beni nereye götürüyorsun?Kolumu bırak!" demeye başladım fakat hiçbir işe yaramamıştı.

Cevap vermeye bile tenezzül etmeden beni çekiştirmeye devam etti.Lüks bir arabanın önüne gelince durdu ve bana kapıyı açtı.

"Bin."

İtiraz edercesine baksamda beni itekleyerek bindirdi.Ben bindikten sonra o da şoför koltuğuna geçti.Tam bu sırada Jungkook'un telefonu çaldı.Telefonu açtı ve,

"Bulabildin mi hyung?"

Jungkook gerilmeye başlamıştı.Konuşulanları duymasamda kötü birşey olduğu suratındaki ifadeden belli oluyordu.Nedense içimden bir his bu kötü haberin beni etkileyeceğini söylüyordu.

Jungkook tamam deyip telefonu kapattı.Kapattığı gibi arabayı son hız sürmeye başladı.Korkmaya başlamıştım.Jungkook,

"Kemerini tak!" deyince korkudan hemen taktım.Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Arabayı durdurduğunda benim okulumun önünde olduğumuzu gördüm.Jungkook bana baktı ve,

"Okul çıkışı seni ben alacağım.Bu yüzden dersten çıktığın zaman bana mesaj at." dedi.

Telefonunu çıkartarak konuşmaya devam etti.

"Telefon numaranı söyle ki sana ulaşabileyim ya da-"

Elimdeki telefonu aldı ve ekledi,

"Ben kendi telefonumu kaydedeyim."

Bende,
"Ya!Bana sormadan neden alıyorsun telefonumu?Hem senden bırakmanı isteyen ol-" diye söylenirken Jungkook aniden bana aramızdaki mesafeyi kapatacak kadar yaklaştı ve gülümseyerek,

"Sana sorduğumu hatırlamıyorum prenses.Ayrıca şu mini etek konusunu sonra konuşacağız!"

Resmen beni sinir etmek için bilerek yapıyor diye düşündüm.Hiçbir cevap vermeden arabadan indim.Hızlı adımlarla okula girdim.Arkadaşlarım Hyun Soo ve Ji Ah beni merak etmiş olacak ki geldiğim gibi beni soru yağmuruna tuttular.Zor da olsa onları sakinleştirdiğimde sorularına cevap verdim.

"Demek o yakışıklı çocuk seni bırakacak,ne güzel!" dedi Hyun Soo.Sonra Ji Ah,

"Demek oluyor ki bizimle gelmeyeceksin."

Sinirle cevap verdim,

"Nereden çıkardın onunla gideceğimi,hayatta gitmem ben Jungkook'la!"

Dersler yine aynı sıkıcılığında devam ederken okuldan çıkmaya hazırlanıyorduk.Hyun Soo'nun yine aceleciliği üstündeydi.Onun sayesinde "fişek" misali okuldan çıktık.Yürürken aniden gelen bir sesle durmak zorunda kaldık.

Arkamızı döndüğümüzde lüks arabasına yaslanmış bir adet Jungkook görmeyi elbette beklemiyorduk.

---