yenilikler

26 1 0
                                    


bu sabah yine son günlerde olduğu gibi nefes nefese uyandım. geçmişim ardında ne bıraktı bilmiyorum ama bittiğini sandığım an yeniden başlıyor. 

 "Ecriin uyandın mı?" annemin sesini duyunca irkildim,ama cevap vermedim. Bir süre sonra sessizliğime karşı çıkan annem "geç kalamayız biliyorsun"  dediğine "biliyorum" diye geçiştirdim. Tabi ki geç kalamazdık yeni okulum da ilk günüm ne de olsa geç. kalmak olmazdı. 

neymiş yeni okul benim için daha iyi olacakmış tam bir saçmalık. İstemediğimi söylediğim halde lisenin son yılını başka bir okulda bitirmek zorundayım bu benim için oldukça can sıkıcı bir durum. Arkadaş edinmek benim için hep çok zor olmuştur. Betül den başka arkadaşım yok diyebilirim. şimdi ise yeni okulda yapayalnız kalacağım.  Duyduğum ayak sesleriyle düşüncelerim bölündü.  Ardından annem kapıyı açtı  "acele et hadi ecrin geç kalacaksın" "neden okulumu değiştirmek zorundayım? dedim isyan ederek

"böyle olmasına karar verdiğimizi sanıyordum."sanki benim fikrimi almış gibi.  

"hayır anne ben değil sen, sen karar verdin benden ne gizliyorsun?"  

"Ecrin bunun senden bir şey gizlemekle alakalı olmadığını biliyorsun böylesi daha iyi olacak inan bana şimdi oyalanma bırak da  hazırlan hadi" cevap vermemeyi tercih ettim ama benden bir şeyler sakladığını biliyordum. yinede başımı onaylayarak sallamakla yetindim. Annem anlıma bir öpücük kondurup odadan çıkınca bende dolabıma yöneldim. Hazırlanmam gerekiyordu artık önümde yeni bir okul bulabilirsem yeni arkadaşlar ha bide annemin benden gizledikleri vardı. gözlerimi devirerek dolaptan koyu siyah bir pantolon ve üzerine de siyah bir tişört geçirdim saçlarımı da kendi haline bıraktım. Aşırı makyajdan hoşlanan biri değilimdir buda kişiliğime bir yıldız daha. her zaman kullandığım hafif pembe rujumu sürdüm ve siyah koyu ince bir eyeliner de çektik den sonra hazırdım. siyah rengini severim. çantamı da omzuma atıp odadan çıktım.    merdivenlerden aşağı inerken belik de değişikliğin iyi gelebileceğini düşünüyordum. annem beni görgün de yanıma gelip ellerimi tuttu "özür dilerim"  tartışmamızdan bahsediyordu ama bu özür ne işe yarardı ki artık yeni bir okuldaydım. "önemli değil anne" dedim yinede daha fazla tartışmak bir işe yaramazdı artık olan olmuştu. "tamam o halde hadi gidelim " dedi annem gülümseyerek bende gülümseyerek karşılık verdim tek fark onun ki daha içtendi. isteksiz isteksiz arabaya binip emniyet kemerimi bağladım ve yola koyulduk. başımı cama yaslayıp bu işgence günün bir an önce bitmesi için içimden dua ediyordum.   Annem küçükken hep doktor olmak istediğimi söylüyor o zamanlar onları muayene edermişim. Gerçek den çocukken nasıldım? ne olmak istiyordum? 

"anne " diye seslendim başımı camdan kaldırarak. oda gözlerini yoldan çekerek bana baktı "nasıl oldu? nasıl her şeyi unuttum?" afalladığını görebiliyordum. bir anda sormam onu şaşırtmıştı "bu nereden çıktı şimdi?" dedi gerildiğini hissedebiliyordum ben bile gerilmiştim. annem cevap vermekte gecikince "boş ver" dedim boş bir sesle " bunları düşünme ecrin üzerinden üzerinden yıllar geçti." tabi onun için söylemesi kolay kendisini yarım hisseden o değil ne de olsa  "peki" dedim yine boş bir sesle. bu tavrım annemi tatmin etmemiş olmalı ki 

"senin bir geçmişin olmaya bilir ama kocaman bir geleceğin var. geçmişini düşünerek geleceğini mahvetme ecrin. mutlu olmaya çalış mutlu olamayı hak ediyordun ama geçmişe takılırsan bunu başaramazsın." belkide haklıydı ben o geleceği çizmeliydim. artık geçmişin üzerine bir sünger çekmeliydim geriye bakarak ilerleyemezdim o haklıydı. "denerim". diyerek cevap verdim. gülümseyerek yüzüme bakan anneme gülümsedim ve başımı yeniden cama yaslayıp yolu izlemeye başladım. ne olabilirdi henüz 10 yaşındaydım. artık düşünmemeliydim. ışıklarda durduğumuz da sessizliği bozan annem olmuştu "çıkışta seni almaya gelirim" "gerek yok anne ben kendim gelirim" dedim ve cevap vermesini beklemeden yine başımı cama yasladım. "peki o zaman" diye yanıtladı annem. gözlerim ilerde ilerleyen bir gurup öğrenciye takıldı. hepside mutlu görünüyorlardı kimisi birbirine bir şeyler anlatıyor kimisi birbirini itip buna gülüyorlardı. gurup dan ayrı takılan bir de çift vardı diğerlerinin arkasından el ele yürüyorlardı. arabayla yanlarından geçtiğimizde gurup arkamızda kalmıştı ve okulun önüne gelmiştik. okul düşündüğümden daha büyük ve güzel gözüküyordu. "işte yeni okulun" dedi annem gülümseyerek "waw" dedim şaşkınlığımı gizlemeyerek içimden belki de o kadar kötü olmaz diye düşünüyordum. "belkide o kadar kötü olmaz ha?" dedi annem sanki düşüncelerimi okuyarak. "belki de " dedim alayla.   arabayı okulun önüne park etti annem derin bir nefes alıp emniyet kemerimi açıp dışarı çıktım. çantamı sırtıma takıp okula bir göz attım.  "sınıfını biliyorsun" annemin sesiyle irkildim. "tabii zorunlu sayısal sınıfı 12/A sınfı " deyip sırıttım "ecriin" dedi annem uyarıcı bir ses tonuyla. "pekii görüşürüz " dedim ve okula doğru yürümeye başladım. "sen güçlü bir kızsın ecrin" diye bağıran anneme ne alaka bakışı attım. "sadece bunu söylemek istemiştim " dedi . bugün ilk kez içten gülümsemiştim. okula doğru yürürken annemin geçek den hayat dolu bir kadın olduğunu düşündüm. derin bir nefes alıp okulun kapısından içeri girdim. en azından hala kötü  bir şey olmadı bu iyi bir şey değil mi. kendimi avutmaya çalışıyordum belkide sakinleştirmeye bilmiyorum. şimdi bu koca okulda sınıfımı bulmam lazım ama Allah aşkına bu koca okulda nerede bu sınıf. omzuma da bir el hisseder hissetmez  omzumda ki eli tutup arkasına kıvırdım ve ensesinden yakaladım. " hey hey hey sakin ol sakin ol " dedi gergin bir sesle. etraftaki herkes bizi izliyordu. ne yaptığımın farkına varıp onu hemen bıraktım. "waw sakin ol "dedi doğrulurken. ellerimi saçıma daldırıp geriye çektim. gerilmiştim.  "affedersin" diye cevap verdim. " burada yenisin belli etrafa boş gözlerle bakıyordun yardım etmek istemiştim hep böyle misin? " dedi sırıtarak .aslında hayır hep böyle değilim ama geçen ay olanlardan sonra Betül ile güvenlik adına bir kaç şey öğrenmiştik.  ama tabi bir erkeğe güç yetirmek mümkün değil. "hayır.affedersin"dedim gerginliğim ve mahcubiyetim le ve ardından "üzgünüm" diye ekledim. sırıttı "önemli değil ama bana neden öyle bakıyorsun?" yine sorun olan bakışlarım. bu itici bakışlarım yüzünden galiba arkadaş edinemem ama bunu yaptığımın farkında bile değilim. "affedersin" dedim gözlerimi ondan alıp yere çekerken. "neden sürekli özür diliyordun rahatla biraz" dedi ve gülümsedi bende aynı şekilde gülümsedim ama samimiyetsizce bunu oda fark etmiş olmalı ki "peki o zaman görüşürüz" dedi elini kaldırarak baş parmağında kalın siyah bir yüzük ve bileğinde yine kalın ve siyah üzerinde kuru kafa ve boncuklar olan hoş görünümlü bir bileklik vardı. onu giderken durdurdum. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin