77- Gözler kurşun sıkıyor olsaydı...

18.2K 1.4K 46
                                    

Tayfun nezaretten çıkıp mahkeme salonunun olduğu koridora geldiğinde ilk, arkadaşına sarılmış haldeki Aysunu gördü. Aysunun kendini farketmesiyle bir anda yüzünün bembeyaz oluşuyla gözlerinin yavaşça kaydığını anladığında birden "AYSUN!" diye bağırdı. Sesinin yankılandığı mahkeme koridorunda herkes önce Tayfuna ardından yere yığılmak üzere olan Aysuna baktı. Zülal annesi için, Münire biricik dostu için çırpınmaya başlamış ve bir kargaşa kopmuştu o an.

Münire kollarından kavradığı arkadaşını düşmesin diye tutarken Yasin bey ve Deniz ona yetişip Aysunu kenardaki sandalyelere taşıyıp oturmasını sağladılar. Zülal annesi için hala ağlarken Münire onun başını göğsüne çekmiş titreyen sesiyle kendine getirmeye çalışıyordu.

-Aysun, canım kendine gel...Aysun..Hadi bi'tanem aç gözlerini..

Tayfun yüzünde acı çeker gibi bir ifade ile ona bakarken memurlardan birinin bulup getirdiği kolanyayı Aysunun boynuna sürüyordu Münire. Zülal ise hala ağlayarak annesinin ellerini tutuyor ve onun ne büyük bir stres yaşadığını düşünürken içinde Nuri ye ve onun gibi tüm aşağılıklara nefretini bir kez daha büyütüyordu.
Deniz bakışlarını Aysunun bembeyaz olmuş yüzünden babasına çevirdiğinde onun da Aysuna baktığını ve hiç bir şey yapamadan durduğundan ellerini yumruk yapıp dişlerini sıktığını gördü. Yanına yaklaşıp Tayfunun iki yanında duran memurların izin verdiği bir mesafeden:

-Baba...İyi misin?

Tayfun hala Aysuna bakarken cevap verdi:

-Ben iyiyim..

Deniz onun Aysunu merak ettiğini düşündüğü için :

-Aşırı stres ve uykusuzluk...Tansiyonu düşmüş olmalı..

Tayfun anladım der gibi başını salladığında arkalarından gelen ve Aysunla ilgili olduğu belli olan alaycı konuşmaları yapanlara başını çevirdi.

Gözler kurşun sıkıyor olsaydı şu an onları tarardı Tayfun bakışları.

Kıllı Nurinin gevşek ağızlı yeğeni arsız bakışları ve yüzündeki dalga geçen ifadesi ile yanındaki at hırsızı kılıklı heriflere eğilerek bir şeyler deyip gülüşüyorlardı.
Tayfun bir an durumunu unutup onlara hamle yapınca memurlar onu kollarından tuttular.
Dişlerini sıkarak :

-Lan ben sizin..

-BABA!...

-TAYFUN!..

Yasin bey ve Deniz onu durdurmak için memurlara eşlik ederken Yasin bey onu yatıştırmak için sert bir şekilde :

-Onların da istediği bu! Sakın oyunlarına gelme Tayfun!

Tayfunun mantığı bunu kabul etse de isteği onları gevşek ağzını burnuyla yer değiştirmekti. Tayfun başını onlardan çevirip öfkeli solukları devam ederken karşısındaki üç erkeğin de kendinden farklı olmayan hallerini ve kendilerini zor tuttuklarını gördü.
O sırada Aysun zor açtığı gözleriyle önce boş boş etrafa baktı sonra nerede olduklarını anlayınca kabusun devam ettiğini düşünmesi bir oldu.
Bakışları Tayfunla yeniden kesiştiğinde üzüntüsünü , yaşadığı utancı , mahcubiyeti teker teker okudu yüzünde Tayfun..
Onun bir suçunun olmadığını bilmiyor mu bu kadın diye geçirdi içinden. .

-Anne...Daha iyi misin?

Zülalin sorusuna sadece başını sallayıp yine önüne eğdi.

- Bizi çok korkuttun Aysun...Lütfen topla kendini...

-Münire hanım doğru söylüyor Aysun hanım.

Üç kadın da Yasin beye baktı oturdukları yerden.

ZÜLAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin