65-Söz olur durdurur savaşı, söz olur vurur adamı

22.6K 1.7K 66
                                    

Deniz babasının yanına indiğinde onu pencerenin önündeki tekli koltuğa oturmuş bir eli çenesinde düşünürken buldu. Denizin geldiğini farketmeyecek kadar derin olmalıydı düşündükleri...

Deniz onu korkutmamaya dikkat ederek :

-Baba!

Tayfun bey yine de irkilerek ona döndü:

-Gelsene..

-Dalgın görünüyordun.

-Öylesine.. dalmışım...

Deniz önce bir nefes alıp babasına bakıp:

-Az önce...Zülalle konuştum...

Tayfun bey Denizin duruşundaki ve sesindeki gerginliği farkediyor ne söyleyeceğini merak ediyordu. O konuşurken gözlerini kıstı..

-Annesi...Aysun hanım gelmiş bugün..

Tayfun bir anda buza kestiğini hissetti Aysunun adını duyunca..Nefes alış verişleri de düzensizleşmiş ve bu konuşmadan hiç hoşlanmayacağını düşünmeye başlamıştı..

-Zülal..annesine bizden söz etmiş..Yani ilişkimizden...Aysun hanım da doğal olarak beni yakından tanımak istiyor...Daha doğrusuu...bizi.

Tayfun doğru duyup duymadığından emin olmak için tekrar sordu:

-Bizi mi? Anlamadım.

-Şöyle ki baba...birlikte bir akşam yemeğine çıkmayı teklif etmiş. Tanışma yemeği yani.

Tayfun , Aysunun ne yapmak istediğini anlamıştı. İçinden bir poker oyunundaymış gibi " Elini gördüm Aysun hanım...Restine rest çekiyorum."
dedi yüzündeki sinsi gülümsemeden bi haber. Denize dönüp:

-Anladım...dedi Tayfun bey normal nir ses tonuyla.

Deniz , babasının ne diyeceğini merakla bekledi.

-Peki.

Deniz şaşkınca:

-Kabul ediyorsun..

-Elbette oğlum..

-Baba...ben...çok mutlu oldum...Peki yarın..yarın akşam için uygun musun?

-Nasıl istersen..

Deniz babasına cenazeden bu yana ilk kez gülümseyerek bakıp Tayfun beyin dizini dostça sıkarak :

-Sağol baba. ..dedi.

Tayfun bey de zoraki bir tebessüm etti sadece cevap olarak.

Deniz babasının kabul edişine sevinirken belki de artık yavaş yavaş toparlanabileceğine dair bir umut da yeşermişti içinde.
Zülale hemen haber verip yarın akşam için sözleşmişlerdi.
Konu  Zülal olunca Denizin kaybedecek zamanı yoktu..

Aysun Tayfun beyin olumlu cevabını duyunca ilk şaşkınlık yaşamış kafası karışmıştı. Yarın Tayfun beyin tüm tepkilerini inceleyecekti. Bir süre sonra bu yemeğe sanki Zülal için değil de Tayfun beyi çözmek için gidiyor gibi hissetti kendini ve bu histen hiç hoşnut olmamıştı açıkçası. Bir an önce bu adamla ilgili soru işaretlerini noktalamalı ve durağan hayatına geri dönmeliydi.

Zülal ve Deniz anne babalarındaki garipliği sezer gibi olsalar da geleceğe doğru attıkları bu ciddi adımların mutluluğunun gölgesinde cılız kalmıştı hisleri..

Tayfun ve Aysun için sabah zor olmuş ikisi de aslında yemekte ne yapacaklarını bilememenin gerginliğini yaşıyordu..
Ne Aysun, Tayfun beyi ne de Tayfun bey, Aysunu tekrar görmekten hoşlanmayacaklarını biliyor bu da sinirlerini bozuyordu.
Sadece Tayfun, Aysuna beklediğini vermeyecekti , onu biliyordu. 

ZÜLAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin