second love\\ Taekook

Bir

Bugün okulun ilk günüydü. Gereksiz bi heyecan vardı okulun genelinde. sanki her yıl olmuyormuş gibi.

Okulun kapısından içeri girerken sınıfımın neresi olduğuna bakmadan kantine girdim. Sadece güneş almayan bir yerde olsun istiyorum.

Bizimkiler yine aynı yerdeydiler. Hadi ama! Bu yıl erken gelmiştim halbuki yine son gelen olmayayım diye.

jisoo'nun yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu beni gördüğünde.

Tabi benimde.

Adımları hızlandırıp yanlarına vardığımda beni ilk selamlayan jimin olmuştu."ben daha geç bekliyordum"
Yapmacık bir gülümsemeyle karşılık vermiştim "hıhı aynen bende seni çok özledim canım arkadaşım." dedim.

Sonrada jisoo ve lisa'yla selamlaşmıştım

Lisa durmadan sırıtarak bakıyordu bana. En sonunda dayanamayıp sordum. "Ne sırıtıyorsun? bişey mi kaçırdım?!" Dediğimde sanki bunu bekliyormuşçasına bacak bacak üstüne attı. Önce jisoo ya bakıp sonra bana döndü. Jimin de söyleyecekleri şeye pek aldırmıyordu. "Yeni sınıfımıza baktın mı jungkook?"

Sanki vereceğim cevaptan büyük bir haz alıcakmışçasına gülüşünü büyüttü. "Bakmadım." Dedim.

Ellerini iki yana açarak konuşmaya başladı. "Üzgünüm jungkook bu kötü haberi sana ben vermek istemezdim."

Halbuki hiç üzgün görünmüyordu.

"Sınıfımız adeta altın gibi parlıyor. Güneş alma açısı mükemmel." Dediğinde hiç şaşırmadım her yıl sanki beni sinir etmek için aynı şey oluyordu.

Buna biraz kızmıştım ama bunu ona çaktırmiçaktım. "Ne varmış bunda!" 

Dudaklarını büzerek "üzülmedin mi?" Dedi.

Jimin bu saçmalıktan sıkılmış olacak ki lisa'nın ağzını kapadı. "Sen ona bakma saçmalıyor işte." Dedi.

~~

Tören bitmiş sınıflara dağılmıştık. Kapının yanındaki sırada ilk sırada biz oturuyorduk. Benle jimin. Bizim arkamızda da kızlar oturuyordu. 11 sınıfa geçtiğimiz için yeni sınıf 'arkadaş' larımızı merak ediyordum.
Umarım sinir bozucu değillerdir.
Bu yıl disipline  gitmek istemiyordum çünkü.

Sayısal seçmiştik dörtümüzde. Sözel dersleri hiç bir zaman sevmemişimdir. Sayısal benim için daha iyiydi.

Ilk ders matematik'ti. dürüst olmak gerekirse sayısal dersleri de sevmezdim ama sözel derslerden iyidir.

Sınıf git gide çoğalıyordu. Bunların çoğunu geçen senelerden tanıyordum.
Bu yüzden sorun çıkıcağını sanmıyordum.

öğretmenimiz de geldiğinde yeni gelenleri tanıtmaya başladı. Eskilerden çoğu onu tanırdı,bende dahil.

Yeni öğrencilerden güzel veya yakışıklı olanların üzerinde gezdiriyordum bakışlarımı.

En arka sırada iki çocuk vardı birinin yüzünü göremiyordum ama diğerinin yüzü gözüküyordu.

Uykulu gibiydi.

Diğerini hala göremiyordum. Öğrenciler kendilerini tanıtmaya devam ederken ben sıranın ona gelmesini bekliyordum.

Önce uykulu olan kendini tanıttı. "Merhaba,adım yoongi. Iyi anlaşalım." Demişti kısaca.sanki hiç bir şey umrunda değilmişte burda zorla tutuluyor gibi bakıyordu. 

Tamam okul kimse sevmezdi kabul ediyorum.  

Daha sonra ise diğer çocuk ayağa kalkmıştı. Sınıftaki kızlı erkekli herkes dikkat kesilmişti.

Bende dahil. Koyu kahve gözleri, şekilli dudakları ve keskin burnu.
Burnunun üstündeki bende adeta 'ben burdayım' diye bağırıyordu.

Hafif gülümseyerek kendini tanıttı. "Ben taehyung. Umarım güzel bir yıl olur."

BÖLÜM SONU