26.bölüm

602 94 27
                                    

"Jin iyisin değilmi " dedim suganın ağlama sesi geliyordu suga neden ağlıyordu onun sesini her yerden tanırdım

"Jin " diye çırladım

"Ülkü" dedi namjoon un sesi geliyordu jin in telefonunu neden namjoon açmıştı

"Jin nerde" dedim korkulu bir sesle

"Ülkü annene verirmisin" dedi

"Neden anneme vereceğim çatlatmada söyle " diye bağırmıştım ve aynı anda göz yaşlarım düşüyordu annem telefonu elimden çekip aldı  kendimi koltuğa attım neler oluyordu jin nerde haberde yaralı insanları gösteriyorlardı bu büyük bir faciaydı çok büyük annem ağlayarak telefonu kapattı ve
"Ülkü jin de o trendeymiş ve şu an hastanede ..." sözünü daha bitirmeden çığlık atarak ağlamaya başlamıştım
Annem bişeyler söylüyordu duymuyordum odama gidip üstüme elime ne gelirse geçirdim ve kendimi evden attım hangi hastane olduğunu bilmiyordum annem peşimden koşup kolumu tuttu ve yine bişeyler söyleyerek beni arabaya bindirdi hastaneye gidene kadar robot gibiydim ne ağlıyor nede tepki veriyordum hastanenin önünde durduk ortam ana baba günü gibiydi herkes yakınlarından haber bekliyor du hastanenin içine attım kendimi deli gibi acilde jini aramaya başladım bekleme koltuklarında üyeler ve esra ve şirketten birileri oturmuş ve ağlıyorlardı etrafımda kimseyi görmeden acilen koşmaya başladım biri kolumdan çekip sarıldı hayır jin değildi bu

"Sakin ol sakin ol" başımı kaldırıp baktım namjoondu

"Nerde " dedim gözlerim yanmaya başlamıştı ölemezdi değilmi
Namjoon omuzlarımdan tutup bana baktı ağlamıştı hemde çok göz altları MOS mor olmuştu

"Acilde doktorlar bakıp durumunu bildirecekler" dedi koşarak acile giderim peşimden geliyorlardı ama kimseyi umursamadan perdeleri açıp bakıyordum her sedyede kan içinde bir kişi ve yakınları ağlayarak bir perdeyi daha açtım

"Hih " diye bir ses çıktı ağzımdan sevdiğim adam işte burdaydı  yanına çöktüm her yeri kan içindeydi gözlerine bakmaya kıyamadığım adam ne haldeydi elimi arasına getirdim elini tuttum kan bulalmıştı

"Hayır " dedim sessizce

"Böyle gidemezsin " diye bağırdım ve eline kapanıp hıçkırarak ağlamaya başladım omuzlarımdan çeken kişiyi sertçe ittim sugaydı

"Hadi ülkü bırak da doktorlar onu alsın iyileşmesi için" dedi

"Hayır bırak" die bağırdım belimden sıkıca tutup yerden kaldırdı ve jinden ayırdı beni 2 doktor gelip sedyedi aldılar çırpınarak ağlıyordum suga sıkıca sarıldı oda ağlıyordu içimdeki acı tarif edilemezdi

"Nereye götürüyorlar onu " dedim hala ağlıyordum durmuyordu bir türlü göz yaşlarım sanki ruhum çekilmişti kedimi olduğum gibi yere bıraktım gerisi karanlıktı
Başımın tepesindeki parlak beyaz ışık gözümü kamaştırıyordu yavaşça gözlerimi açtım kolumda serum vardı ve odada esra başımın ucunda ağlıyordu suga kendini koltuğa atmış göz altları mosmor duvara bakıyordu yavaşça yerimde doğruldum esra elimi tuttu

"iyimisin" dedi

"O iyimi " dedim kendimi değil onu düşünüyordum

"Odaya aldılar durumu kritik hala uyuyor ama iyi olucak dua ediyoruz "
Dedi sugaya baktım zoraki bi gülümseme ile yanıma geldi ve sarıldı
Ağlamaklı bi sesle

" yaşayacak endişelenme " göz yaşlarım akıyordu sessizce ağlıyordum sakinleştirici vermişlerdi bana onun etkisindeydim mal gibiydim kolumdaki serum bittiğinde hemşire çıkarttı ve yerimden kalkıp jin in odasına gittim üyeler ve bir kaç kişi vardı jin in annesi odadan çıkıp bana baktı ve ağlayarak sarıldı o sarılınca ben daha çok ağlamaya başlamıştım

Pamuk Prenses Ve 7 cücelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin