Baba dur!"dedim gözyaşlarım durmaksızın akarken"Dur,yalvarırım!"Babam,annemin üstüne siper olmama sinirlenip daha sert vurmaya başladı.
Annemin bir şey diyecek hali yok canı benden çok yanıyor,biliyorum.Fiziksel acı ruhumdaki acıyla boy ölçüştüremiyordu.Belki de zoruma giden buydu.Ne olursa olsun ruhumdaki yara kapanmıyordu.Annem ağladıkça yüreğimden bir şeyler kopuyordu.Babamın vurmaktan elleri kızarmış,nefesi tükenmişti.Vücudumdaki çürüklere bir yenisi eklenmişti,bir şey olmazdı.Alışmışlıkla bıkkınlık arasında gelgitler yaşıyordum.Babam son hamlesini yapmak için uzaklaşıp karnıma,karın boşluğuma sert bir tekme attı.Nefes alamayıp şok içinde dururken,babamın"Umarım bir daha işime karışmamayı öğrenirsin kızım."sözleri hiçbir zaman pes etmeyeceği gerçeğini yüzüme vurdu.Ardından samimiyetten uzak mide bulandıran bir kahkaha atıp odadan çıktı.Dış kapının sesi biraz olsun içimi rahatlatırken iç çeke çeke ağlamayı sürdürüyordum.İnanılmaz bir ağrım vardı,annemin halini düşündükçe kahroluyordum.Ayağa kalkmaya çalışıp anneme elimi uzattım.Kalkmasını,yüzünü,vücudunu temizleyip üzerindeki pis kandan arınmasını istiyordum.
"Annem."dedim benden destek alması için elimi uzatırken.Annem elimi itip ayaklandı.Hayal kırıklığım başka bir boyuta ulaşırken dizlerimin üzerine düştüm.
Bu sefer değişir sandım.Sever belki bu halime acır sandım.Ben onu korumasam babamın bana vurmayacağını söylemek istedim.Neden biraz olsun sevmiyorsun beni diye yüzüne haykırmak istedim.Hepsi senin içindi anne.Bak ellerim,bileklerim,bacaklarım,kollarım hatta yüzüm morardı anne.Canım acıyor senin de acıyor mu anne?Hıçkırarak ağlarken yine değmeyeceğini söyledim kendime.İnsan evladını sevmiyorsa ne olursa olsun yine sevmezdi.Boşuna üzülüp yıpranmayacaktım.O gün de söz verdim.Her gün olduğu gibi.Yine olmadı,yine olmadı.Sevdiremedim anneme kendimi.On beş yaşında bir kız için fazla yük vardı omzumda.Gittikçe eziliyordum.Gözlerim yavaş yavaş kapanırken ölmemeyi diledim.Ya gözlerim kapanınca babam gelirse.Korkuyordum."Allahım annemi koru."sözcükleri dudaklarımdan çıkan son cümle,son direnişti.Hayat neyden ibaretti?Belki mutluluk belki mutsuzluk ve bunlar sonsuz değildi.Her an biri hayatınızı mahvedebilir,sahip olduklarınızdan çok duygularınızı yok edebilirdi.Mucizelere inanmazdım ben.Küçük yaşımda deneyimlemiş yaralarıma tuz basmayı öğrenmiştim.Yormuştu beni fakat daha güçlüydüm artık.Zenginlik veya ömürlük sevgi değildi hayatımdakiler,kendine yetmek ve bunların hepsini tırnaklarınla kazıyarak ulaşmak,her şeyin en güzel tanımı.Hayatın uçsuz bucaksız olması ve olan olmayan,yaşanan hatta yaşanmak üzere olan,bunların hepsi direniş değil miydi?Hayatta kalma çabamız...Hırçınlıklarımız,intikam alma hırsıyla yanıp tutuşmamız,küçücük ömrümüze sığdırdığımız onca acı,unutmak için her şeyimizi verebileceğimiz anlık bir hafıza kaybı için elimizden geleni yapacak olmamız...Hayat bu muydu?Bu kadar acımasız mıydı?Ağlamak için gözyaşları gerekmezdi.
Şuan konuşurken Ateş'e "iyiyim,merak etme" derken bile içime akıttığım yaşların haddi hesabı yoktu.Ağlamamak için sıktığım avuçlarım ve burnumun sızısını tarif edemezdim.Tarifi yoktu çünkü.
Ben sadece hatıralarla ölüyorsam o zaman ki o 15 yaşındaki kızın yüreğini düşünmek dahi istemiyordum.
"Seni çok seviyorum."Elini sıkarak cevap verdim.Bende demekten çok hissettirmek daha iyiydi.Kâbus gördüğüm için Ateş hâlâ kendine gelememişti.Nasıl bağırdımı bilmiyordum fakat rengi atmıştı."Bir şey yok,gerçekten."diyerek başımı omzuna yasladım."Yasemin,çok kötüyüm."diyerek beni kendine çektiğinde yorgun bir tebessüm dudaklarıma hükmetti."Hep oluyor,geçer birazdan.Korkma."Dudaklarını alnıma bastırınca"Hasta değilim,kâbus gördüm sadece."dedim."Değil misin?"deyip ayaklandığında ona bakmayı sürdürdüm."Yanıyorsun güzelim.Bekle sen burda,hemen geliyorum."diyerek koşarak odadan çıktı.Başımı sallayarak örtüyü omzuma kadar çektim.Birkaç dakika sonra Ateş geldiğinde elinde su dolu plastik bir kap vardı.Yüzünü ekşittiğinde sirkeli su olduğunu anladım.Çok kötü kokacaktım fakat itiraz etmeye halim yoktu.
Yatağın yanına sandalye çekip oturduğunda"Ne o bana mı bakacaksın?Hastalıkla,sağlıkta?"diyerek güldüğümde,"Yemin ettik güzelim,sözden caymak kolay mı?"
Anılar beynime doğru yol alırken gülümsedim.O gün ağladığınız ve dayanamayacağınızı sandığınız zamanları daha sonra gülerek hatırlayacaksınız sözünü annem veya babam öğretmese de kreşte hemen hemen her gün kullandığım bir cümleydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Karım
ChickLitAteş...O öyle bir adamdı ki...Herkesi kendi ateşiyle yakıp kavuracak kadar kuvvetli!İnsanları kendine hayran bırakacak kadar heybetliydi.Gündüzleri sert bir iş adamı.Geceleri ise karanlık bir mafyaydı!Yıllardır yıkılmayan imparatorluğu,sarsılmayan g...