Ayaz'dan
Yaklaşık 5-6 saattir sırtım duvara yaslanmış şekilde duvarı izliyordum.Hava kararmıştı.Yerdeki fotoğraflara baktım.Hepsi paramparça olmuştu bizim gibi, Miray gibi...
Berbat hissediyordum,Darmadağın.Kendimi boşlukta hissediyordum.Hiçbir yere ait değilmiş gibi.Onun kalbi bile artık bana ait değildi.Bunu bakışlarından anlayabiliyordum.Sadece,sadece çok kızgın ve öfkeli.Onu yanlız bıraktığım için.Gitmicem diye söz verip bıraktığım için.
Bana git diyeceği aklımın ucundan bile geçmezdi.Bunu ilk kez dile getirmişti.Benden nefret edeceğini düşünmüştüm.Ama barışırız diye umuyordum,herşeye yeniden başlarız.. Olmamıştı, olmayacaktı...
Gitmemi istiyorsa gidecektim.Artık ne derse onu yapacaktım.Sonuçta ben gidince hayatını yeniden kurmuştu.Oluşturduğu bi düzeni var.Bu evden bile gitmişti.Onun düzenini tekrar bozmaya hakkım yoktu.Ben böyle düşünmeye başlamıştım ki kapının zilini duydum.Belki geri dönmüştür düşüncesiyle ayağa kalkıp hızla kapıya yürüdüm.Sabahtan beri hareketsiz oturduğum için heryerim acıyordu şuan.Kapıyı açtığımda Onur'u görmüştüm.Herzaman benim yanımda olan kardeşimi..Sol elini kapının pervazına yaslamış sağ elindeki poşetteki biraları sallıyordu.
Elimi kapıdan çekip içeri girmesine izin vermiştim.Elindekilerle birlikte etrafı inceleyerek salona doğru gitti.Koltuğa yayıldığında "Harp çıkmış burda" dedi kafamı salladım."Konuştunuz mu kardeşim?" dediğinde "Evet" diye cevapladım.
Biraları poşetten çıkartıp elindeki açacakla açmıştı bile birini bana uzatırken ikilemde kaldım.Hastalığım yüzünden içmemem gerekiyordu zaten hastaneden tamamen kopamamıştım hala ayda bir kontrole gitmem gerekiyordu ve bazı ilaçlarla tamemen kurtulmak için tedavi görüyordum.En sonun elinden birayı alıp kafama diktim.2 Büyük yudumun sonucunda boğazımı yakarak geçen birayı sol elime aldım ve "Hiçbirşey değişmicek Onur "dediğimde bana doğru döndü ve "Saçmalama lan.Kız tabikide affetmicek,boynuna atlamasını mı bekliyodun?" deyip birasını diktikten sonra devam etti "Hem senin neden gittiğini bilmesse affetmez.Söyliceksin dimi?" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. Bana doğru kayarak "Ne demek söylemicem lan ben sana sırf söz verdiğimden söylemedim Miray'ın ne kadar acı çektiğini bilsem de sırf seni bir daha bulamam. Yine kendini bi yere kapatırsın ve kimseye.Nerde,ne halt yediğini söylemessin diye-" dediğinde sözünü kesip."İyileştim artık Onur bilmesine gerek yok hem zaten" dediğimde duraksadım yine o an aklıma geldi Bana git dedi.Git.Beni görmek istemediğini en açık bir şekilde ifade etti."zaten ne " dediğinde "Git dedi bana,Beni istemiyor" dediğimde ,Onur omzuma vurup "Onu anlamalısın Ayaz" dedi sakince "O kız sen gidince kendine gelemedi.Kendini bıraktı senden sonra."dediğinde "Şimdi herşey değişti kardeşim.O da değişmiş.Hem hayatında yeni bir düzenide var şimdi gitsem herşey daha iyi olcak.Bundan sonra Miray ne isterse o olcak.Bana git dedi.Ben o izin vermedikçe yanında olamam."dediğimde içkinin neredeyse yarısına gelmiştim."Bu sefer saçmalıyosun kardeşim.Miray'a neden gittiğini açıklamak zorundasın. Bunu sen yapmassan ben yapacağım"dedi.
Elindeki birayı bitirmiş.Poşetten yeni bir biraya uzanıyordu. "Hayır Onur kesinlikle böyle birşey yapmayacaksın" diye uyardığımda kafasını sallayıp hıhı diye bir ses çıkartmıştı.
....
Miray'dan
Ayazla son görüşmemizden sonra evden çıkıp buraya gelmiştim sahile.Yine aynı bank...Kaç saattir oturduğumu bilmiyordum.
Onu görmek tuhaftı.Çok fazla kızgınım,kırgın üzgün ama hala seviyordum.Duygularım çok karışıktı.O döndüğünde yine bir şekilde karşılaşacaktık nasıl olsa ve ben ona nefretimi kusmak için kendimle defalarca konuşma yapmıştım ve o geldiğinde ,karşıma çıktığında bütün söyleyeceklerim uçmuştu.
Birde bana sarıldığında bacaklarımın titrediğini hissetmiştim.Zaman durmuştu sanki.Kokusu, başımı döndüren kokusu hala aynıydı.Ve ben onun kolları arasında yeniden nefes aldığımı hissetmiştim.2 yıldır kendimi ilk kez bu kadar güvende hissetmiştim.
Ve ona git dediğimde.Aklımdan geçen sadece kalmasıydı.Öylece kalmak onun kolları arasında ölmeye bile razıydım.Ama kızgınlığım sevgimin önüne geçiyordu.Bana "Son kez" dediğinde gideceğini kabullenmiştim.Savaşmayacağını.Gitmesi iyi olandı.Çünkü kalırsa kızgınlığım geçecekti ve galip olan sevgim olacaktı.Beni bırakmasına rağmen.
Önümde geçen tatlı sarı saçlı bi çocuk küçücük bacaklarıyla elma şekeri satan adama doğru koşmaya çalışıyordu.paytak adımları beni gülümsetmişti.Arkasından gelen genç kız ise yanında ki adamın omzuna yaslanmış ve elini tutmuş huzurla "Ege yavaş tatlım" diyerek.Çoktan elma şekerinin yanına gelmiş adının Ege olduğunu duyduğum minik adam'ı uyardı. "Bundan istiyorum anne,lütfen" diye konuştu.Öyle güzel bir çocuktu ki.Kadının ne kadar şanslı olduğunu düşünmeden edemedim.
Küçük elleri,minicik bedeniyle Ayaz'dan bir parça ne kadar güzel olurdu.Onun kopyası olan bir çocuk yüzümde tebessüm'le banktan kalkıp eve gitmeye karar verdim.
Sahilin karşısında caddeye parkedilmiş arabama doğru gitmek için karşıdan geçiyordum ki sol taraftan bir korna sesi gelmesiyle kafamı o yöne çevirmiştim.Bir araba göstergesini yakmış işaret veriyordu ama çok hızlıydı.
Bacaklarım tutulmuştu sanki kıpırdayamıyordum.Şaşkınca arabaya bakarken korna sesinin kulağımdaki uğultusunu duydum.Gözlerimi sıkıca kapattım.Bacaklarım tutulmuştu sanki kıpırdayamıyordum...
Ve korna sesi gitmişti.Sessizlik?
----------------------
Bölüm baya geç kaldı.Ve daha fazla bekletmemek için paylaştım.Yorum ve VOT'larınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neydi Engel Aşka
Romanzi rosa / ChickLitSarılmak istiyorum,sımsıkı sarılsın istiyorum kokusunu doyasıya koklamak.. Gitmesin istiyorum, bizim masalımız hiç bitmesin. Aramızda yaklaşık 10 santimlik mesafe varken bu sefer fısıldayarak söyledim 'gitme' gözlerime öyle baktı ki sanki çok kötü...