Miray'dan
Onu gördüğümde ne yapacağımı bilemedim.Sadece burdan gitmek istiyordum.Kapıdan adımımı attığımda hepsi merakla bana bakıyordu ben ise ayaza 1 adım daha yaklaştığımda sadece gözlerine baktım bu kadar sene sonra gözlerimdeki acıyı daha yakından görmesini istedim.
İstediğim oluyordu gözlerime bakıyordu Nasıl mı? pişman gibi mi Yoksa üzgün? Yada geride bıraktığı enkaza acıyor gibiydi. Ona bakmayı kesip arabama doğru yöneldiğimde gözlerimden akan yaşlara engel olamamıştım.Boğazım yanıyordu içimdeki tarifi imkansız acı beynimi uyuşturmuştu sanki."Miray" sesi çaresiz miydi?, -belki ama beni terkettiği gün benim çaresizliğim gibi mi? diye soracak olursak kesinlikle (!)Hayır.Arabama bindim ve sürmeye başladım.Ne yapacağımı bilmeden...
Ayaz'dan
Onur'un arkasına geçtiğimde "tamam,hazırım bas artık" diye söylendim.Hande'nin yüzünü görmek için sabırsızlanıyordum.2 senedir yüzünü görmediğim,kardeşim yerine koyduğum hande'yide ilk defa görecektim.Onur "patlama oğlum bastım işte" dediğinde beklemeye başladım kısa bir bekleyişin ardından kapı açıldı.Birkaç saniye bekledikten sonra kendimi belli etmek için öne çıkıp "SÜPRİZZ" diye bağırdığımda. Hande'yi görmeyi bekliyordum ama onun şaşkınlıkla açılan gözleriyle Miray'ı gördüm.Hayal mi görüyordum yoksa rüya mı.Ben böyle tahmin etmemiştim böyle planlamamıştım,bizim böyle karşılaşmamamız gerekirdu ama hayat böyleydi işte hiç beklemediğin şeyler hiç beklemediğin zamanlarda çıkmıyormu insanın karşısına ben onun şaşkınlıkla bakan yüzünü incelerken bana doğru yaklaşıyordu.Onur ise yana kaydığında tam önümde durmuştu ben onun bişeyler söylemesini benden ne kadar nefret ettiğini söyleyeceğini düşünürken sadece gözlerime bakmıştı.Kırgın,Öfkeli ve bir o kadarda kızgın gözleri kalbimi delip geçiyordu.Ağzımı açamıyordum.Sanki birisi kalbimi söküp götürüyordu, kavruluyordum.Bana bu kadar yakınken kokusunu duymak beni yine etkisi altına almıştı hala aynı kokuyordu.Benim Miray'ım gibi.Ben onun kokusuyla kavrulurken yanımdan geçip yürümeye başlamıştı arkamı dönüp peşinden gidecekken Onur kolumdan tutmuştu "Hayır kardeşim şimdi olmaz" demişti ama ben onu duymuyordum sadece ona sarılmak istiyordum yine eskisi gibi ondan güç alarak yaşamak. Arkasından yüksek çıkması için uğraştığım ama yorgun ve çaresiz sesimle "Miray" diyebilmiştim.O ise arkasına bakmadan garajdaki arabasına atlamış ve hızla gitmişti. Tıp kı benim yıllar önce onu bıraktığım gibi sadece arkasından baktım..Bana gitme diye son kez geldiğinde aklıma geldiğinde yine geçmişe gitmiştim....(GEÇMİŞ)
Son kez evime baktığımda bir daha dönemeyecek gibi hissediyordum.Ki büyük ihtimalle son görüşümdü. Tam taksiye binip hava alanına gidecekken arkamdan gelen fren sesi ve lastiklerin o tiz sesini duyduğumda anlamıştım.Gelmişti.
Birkaç saniye sonra yakından gelen sesini duymuştum "Gitme, Bırakma beni" dediğinde biran önce gitmeliydim yoksa o böyle davranırken gidememekten korkuyordum.Bir zavallı gibi ölmekten korkuyordum.Yürümeye devam ettiğimde "Söz vermiştinn" diye bağırdı bu sefer. Öylece durdum ben seni hiç bırakmak istermiyim hayatımın anlamı,zaten sırf senin için iyileşmeyi göze alıyorum.Sana geri dönmek için, kurduğumuz bütün hayallere seninle başlayabilmek için hayatıma anlam katan kadınım. Arkamı dönüp ona yaklaştığımda sarılma isteğimi bastırıp gözlerine baktım sanki bir daha hiç göremeyecek gibi, bu sefer fısıldayarak konuştu "gitme" demişti.Ben gitmek istiyor gibi mi duruyorum Miray'ım seni bu koca şehirde tek başına bırakmak istiyor muyum sanıyosun.Ama kalbim seninle...O kadar temiz ve safsın ki. Masumluğun birinin dikkatini çekecek diye korkuyorum..Son kez kokusunu içime çekip yanağını küçük bir öpücük kondurduktan sonra hızla arkamı dönüp yürümeye başladım.Elveda hayatım,Elveda sevgilim...
(-)
İçeri geçtiğimizde Hande tam önümde durmuştu.O da cevap bekliyordu tabi hayatlarından hiç beklenmedik zamanda çıkıp hiç beklenmedik zamanda giriyordum.Her zamanki gibi herkesi kırıyor,üzüyordum.Ama ben böle olsun istemezdim ki Hastalığımı öğrendiğimde ne yapacağımı bilemedim.Onur'a bile ben söylememiştim.O kendi öğrenmişti.En sonunda üzerimdeki şaşkınlığı attığımda konuşabilmiştim.
"Ben ,Mirayın burda olacağını tahmin etmemiştim, sadece"duraksayıp nefes aldığımda "Sadece sana süpriz yapmaz istemiştim" dediğimde
Hande hala Onur'a hesap soran bakışlar fırlatıyordu."Onur'u aramaması için de ben zorladım" dediğimde Hande bana dönüp "Böyle karşılaşmasaydınız bari,yıkıldı kız,nereye gitti şimdi o kızgınlıkla ya kendine zarar verirse(!)" diye sıralamaya başladığında Onur "Hayır hayatım kendine zarar veremez,söz verdi bize" dediğinde Hande bu sefer sinirle atladı"Verilen sözleri kimse tutamıyor değil mi onur" diye tısladığında Onur tam ağzını açacakken "Sakın Onur" dedim.Bana baktığında kafamı olumsuz anlamda salladım. En azından iyileşmiştim.Kötü günler geride kaldı.Şimdi hastalığımı bilse ne olur bilmese ne olur.Benim oraya Miray'ı sevmediğim için,kaçmak için gittiğimi bilmelesi daha iyi.
Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlediğimde arkamdan gelen Hande'nin sesine aldırmadan çıktım evden.
...Miray'dan
Elimdeki son çerçeveyide duvara fırlattığımda sırtımı duvara koyup yere doğru kaydım.Ağlamam daha çok şiddetleniyordu.Bağıra bağıra ağlıyordum artık.
Etrafa baktığımda kırılmış ayna,çerçeveler ve fotoğraflarımız varken etrafta kırılmamış bir şey kalmayana dek uğraştım. Fotoğrafları tek tek kestiğimde artık herşey bitmişti işte bu evde kalbim gibiydi artık darmadağın,kırık,dökük. Ama bu evi yok edemiyordum işte içindeki anılarımızı silemiyordum kafamdan.Belki en çok kendime zarar veriyordum ama kendi canımı acıttığımda acıyı hissttiğimde yaşadığımı hissediyordum Elimdeki son fotoğrafı alıp parçalara ayırdığımda onu da diğerlerinin yanına fırlattım. Gözlerim etrafa dağılmış cam parçalarına odaklanmışken sağımdaki büyük cam parçayı elime aldım.Sadece küçük bir çizik kalbimin acısından daha fazla acıtmazki canımı değilmi, ama.Aynayı sıkıca tutup kolumda küçük çizikler bırakırken kanın kollarımdan süzülmesini izliyordum. Sol kolum tamamen kanla kaplanmışken ne yaptığımı o zaman farkettim.Ne yapıyordum ben Onun için hala kendime zarar veriyordum elimdeki ayna parçasını karşı duvara fırlattığımda yerde oluşan kan birikintisine bakıyordum.Baktığım her yerde bulunduğum her ortamda o vardı işte hiç çıkmıyorduki aklımdan.---------------------
Vot'lamayı ve Yorum yapmayı unutmayınn :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neydi Engel Aşka
Literatura FemininaSarılmak istiyorum,sımsıkı sarılsın istiyorum kokusunu doyasıya koklamak.. Gitmesin istiyorum, bizim masalımız hiç bitmesin. Aramızda yaklaşık 10 santimlik mesafe varken bu sefer fısıldayarak söyledim 'gitme' gözlerime öyle baktı ki sanki çok kötü...