Kayıp gideceğiz belki bu diyarlardan. Kimimiz mutlu, kimimiz mutsuz.
Acı ama gerçeklerle yıkılıp gideceğiz.
Hiç tatmadığımız duyguların pişmanlığı kalacak bize birer hediye gibi. Hiç sevilmemişlik gibi ya da hiç mutlu olmamışlık gibi.
Ağır gelecek bu yük omuzlarımıza günden güne tüketecek bizi.
Hele ki en ağırı kaybetmek olacak.
Onca verilen savaş, onla dökülen yaş, onca yıkılan umut bir anda silinip gidecek hiç olmamışcasına.
Yürekte bir ağrı hançer yemişcesine.
Usul usul sömürecek hayatı, birden bire alıverecek tüm güzellikleri elinden.
Ve biz karşı koyamayacağız.
Yitip gidecek tüm bunlar tek tek sanki etinden liğme liğme et koparcasına.
Kan dökülecek yüreğimize, yaşlar süzülecek gözlerimizden.
Ve biz sadece izleyeceğiz günden güne ölüşümüzü. Bizi nasıl toprağa gömdüklerini...