SONA KALANLAR (Düzenleniyor)

YÜKSELİŞ

Türkiye radyasyona karşı Doğu Ana Dolu Bölgesini devasa apartman boylarında kalın duvarlarla örmeye başladı böylece radyosyonun zararlı etkileri azalıncaya kadar diğer altı bölge temiz kalıcaktı.

Türkiye'nin bu yeni ortaklığı üye ülkelere kazanç getirmeye devam etti Japon mühendisler Türkiye'den çıkartılan bor madeni ile yüksek kalitede temiz enerji kaynağı üreten tesisler kurulmasında öncülük ettiler.

Çin, katı yakıt olan kömürden yavaş yavaş vaz geçmeye fabrika merkezlerinde bor enerjisi kullanmaya başladı böylelikle ülkelerinde birçok insanın yüz maskeleri ile dolaştığı sanayi şehirleri yavaş yavaş temizlenmeye başlamış oldu.

Dört üye devlet Pekin'de bulunan bir bölgeye ortak bir uzay ve havacılık üssü kurdular bu üssün adı Türkiye'ye minnettarlıklarını göstermek için 'Göktürk Uzay Ve Havacılık Merkezi' adını verdiler.

Göktürk uzaya düzinelerce inceleme uydusu fırlattı, bu uydular eski çağdışı katı yakıt roketlerle değil bor yakıt sistemi ile çalışıyorlardı.

Ortak bir kararla uzaya devasa bir istasyon kurulmaya karar verildi ve istasyonda yüzlerce bilim adamı koordineli çalışıp uzay araçlarından gelen verileri işliyip Dünya'ya gönderebiliyorlardı,

Eski bir mesele olan Mars'a yolculuk serüveni Göktürk'ün aklında yer etti Mars'a yolculuk yapmak için önemli bir dönem seçildi zira her iki yılda bir Mars ve Dünya en yakın noktalara ulaşıyorlar buna Karşı Konum adı veriliyor aralarındaki mesafe normalde 78.000.000 km uzaklıktayken bu yakınlık sayesinde 55.000.000 km kadar düşüyordu.

İşte bu dönemde Mars için çeşitli teknolojik atılımlar yapıldı bunlarda biri Ovabaşı adındaki bir dairesel robottu Mars toprağının Güneş radyasyonlarından en az etkilendiği bir bölgeye devasa bir kubbe dikti. Botanik-100 isimli bir robotta aynı araç ile Mars'a gönderilmişti

bu robotta bünyesindeki 100 fidan ile yanında getirdiği toprağı bir takım işlemden geçirip Mars toprağına entegre ediyordu böylece yapay bir eko sistem yapılmış oldu.

Su ihtiyacı için yine teknolojik bir çözüm olarak görülen bor madenini hidrojene dönüştüren sonra oksijen ile birleştirip suya dönüştüren bir makine icat edildi.

Dört yıl sonra Mars'a gönderilecek ilk canlı bir koyun seçildi, ismi ise Molly'di.

Molly, Mars'taki Koloniye sokulduğunda hiçbir rahatsızlık yaşamamış gibi görünüyordu artık marsta insanların yaşayabileceği devasa koloni sistemine başlanabilirdi bu sistem çok masraflı olacağından dört ülke bu projeye devasa paralar yatırdılar.

Dört yıl sonra ilk Türk astronot karma bir ekip ile Mars topraklarına ayak bastı, ve eko sistemi yakından inceleme fırsatı bulmuş oldu.

aldığı örnekleri ve ölçümleri dönüş yolunda Türkiye'ye getirdi bilim adamlarımız aylar süren testler yaptılar ve sonuç güzel görünüyordu bu eko sistem korunduğu sürece Mars'ta koloni kurulabilirdi.

Bu koloniye katılmak için BRATGE Birliğinin vatandaşlarından yoğun talep olmaya başladı bir çeşit sınava tabi tutulup başarılı olan vatandaşlara ön vize verildi koloninin ilk olarak 500 kişilik olması ve farklı ırktan insanlardan oluşması düşünülmüştü. Daha sonra bu sayının yeni modüller eklenerek 1000 kişiye kadar çıkarmak asli görevleri olacaktı.